Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Kültür-Sanat yazılar, makaleler, incelemeler, kültür sanat haberleri..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

İKİNİZDEN HANGİNİZ

İkinizden hanginizin
Saçları gece laciverdi siyah
Yıldız tozundan ışıltılı
Ve zengin

Bakır çalığı gözleri
Derin
Yer yer
Eflatuna çalıyor

İkinizden hanginizin
Nemli dudakları fuschia
Kirpikleri kaşlarına dolaşık
Ağzı fena halde aşık
Başladığı her öpüşte kalıyor

İkinizden hanginizin
Neyi noksan neyi fazla
İkinizden hanginize sorsan
Her defasında
Kendisini ötekisi sanıyor
Çok fena aldanıyor

Sahi siz
Hanginiz
Hanginizsiniz...
Kullanıcı avatarı
EmelSevgi
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 485
Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
İsim: emel sevgi
Konum: Çanakkale

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen EmelSevgi »

ZEHRA KARDELİN

akşam oldu yine bastı karalar
varıp yıldızların kapısını çaldım
açtılar
yıldızlar uyanıp gözlerimden geçtiler
halep şehri şen oldu şenlik oldu
ağaçlar dile geldi kuşlar güldü
dağ dağa kavuştu ben sana kavuştum
zehra kardelin

sen kimsenin bilmediği bir yıldız gibisin
istersen derya düşünür kahrolur kederinden
istersen dağ yürür yağmur olur bulut olur
bir rüzgarın koynundan çıkar gelirsin
gözlerin iki siyah karanfil gibi
gözlerini yakama taksam
zehra kardelin

sen masallardan bile güzelsin büyüksün
açıl susam dedin açıldı kalbimin kapıları
kırk haramiler yol verdi sana
ellerin alnıma dokundu havai fişek oldum
alıp başımı gittim güneşi delip geçtim
evren tükendi sen başladın
zehra kardelin

sen bensin ben senim
kalbim de senin kalbin, kalbin de benim kalbim
ben yanardağ sen ateş, sen dünya ben güneş
ömrün ömrüme girmiş, yazan alnıma yazmış
nur yüzüne, yüzün şarkılara dönsün
kalbim bir yol sana gitmiş
zehra kardelin
Kullanıcı avatarı
EmelSevgi
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 485
Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
İsim: emel sevgi
Konum: Çanakkale

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen EmelSevgi »

SUNA SU İÇİN KOŞMA

ellerini saçlarıma dolaştırma
parmakların dudaklarıma değmesin
bu ağaçlar böyle yeşil giyiyorlar
bu yıldızlar gözlerine doğuyorlar
ellerini saçlarıma dolaştırma
nefesin nefesime esmesin
yoksa yine yolcuyum suna su


bu yağmurlar böyle yorgun yağıyorlar
bu rüzgarlar kapımızı dövüyorlar
bu ışıklar böyle birden sönüyorlar
gözlerini karanlığa alıştırma
aydınlığı seviyorum suna su
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesime ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

O SÖZLER Kİ

O sözler ki acıdır
Mapusane avlularında
Demirli kırbaçlar gibi şaklar
O sözler ki sırasında
Çiçek açmış bir nar ağacıdır
Dağ ufkuna vuran deniz aydınlığı
Sırasında gizemli bıçaklar

O sözler ki
İmgelem sonsuzluğunun
Ateşten gülüdürler
Kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler
O sözler ki kalbimizin üstünde
Dolu bir tabanca gibi
Ölüp ölesiye taşırız
O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
Uğrunda asılırız...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

ZEYNEP BENİ BEKLE

Zeynep beni bekle / gece ağaçlarına
Yağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazı
Yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
Bir yaprak halinde süzülüp saçlarına
Eski teşrin'lerden / kederli kırmızı
Zeynep, beni bekle!
Mutlaka döneceğim!
Söyle kim önleyebilir buluşmamızı...

Geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman
Benim şiir kitaplarından sızan aydınlık
Elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman
Pancurların çarpıldığı lodos geceleri
Rüzgarın değil benim / pencerendeki ıslık
Her akşam koridordaki ayak sesleri
Yanlış çaldığını zannettiğin telefon
Zeynep, beni bekle!
Mutlaka geleceğim!
Hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son...

Pikapta Eminağa Acemaşiran saz semaisi
Sokakta çocuklar saklambaç, hırsız polis
Hayat akıp gidiyor olsam da olmasam da
Saati durdurmalı ufak sorumlulukların
Resmi bırakmadın ya / son çektiğin hangisi
Bak mektuplar birikmiş yine masamda
Fakülteler açılacak bak bugün yarın
Zeynep, beni bekle!
Mutlaka geleceğim!
Başladığımız filmi birlikte bitireceğiz...
Kim ne derse desin içimde delice bir his!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

YALNIZLIK ŞİİRİ

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım

Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

BANA BİR ŞİMŞEK ÇAK

Bana bir şimşek çak
Ortalık fena karanlık
Yüreğim örtülüyor
Ağır bir dalgınlığa genişliyorum
Durmadan değişen o mevsimde
Dağlarda kalın
Omuz omuza bulutlar
Çok fena kalabalık
Ellerim çıplak
Bana bir şimşek çak
Kötü bir tuzaktayım
Bilmem ne yapsak
Aklımda fikrimde onlar
Yaşlı ve genç
Erkek ve kadın
Korkularıma tutsak

Bana bir şimşek çak
İçim içime sığmıyor artık
Vahim bir çağrışımdan
Daha vahimine atlamaktayım
Bana bir şimşek çak
Belki fena halde yanılmaktayım
O ince kız çocuğu
Gün doğmadan her sabah
Bir hapisaneden bir nezarethaneye
Kelepçeli götürülüyor
Dudakları titrek,
Gözlerinde buğu
Bilmem ki nasıl anlatayım
Bağışlanmaz suçu dünyayı sevmek
Bir de o;
Adını bile bilmediği
Kıvırcık saçlı devrimci öğrenciyi
Fakülte kapısında vurulmuş
Yağmurun altında çıplak
Bana bir şimşek çak
Çok yanlış anlaşılmaktayım
Hesabım yanlış bir mahkemede görülüyor
İçimdeki zemberek
Boşandı boşanacak
Yaşamak mı gerek
Yoksa unutmak mı
Şaşırmaktayım!
Galiyef yoldaş ne olacak
Galiyef yoldaş Sibirya sürgünü
Sanki yalın bir bıçak kayarak
Bir kırlangıç hızıyla
Bulutların arasından
Karanlığın böğrüne saplanacak

Galiyef yoldaş ne olacak
Galiyef yoldaş Sibirya sürgünü
Elinde bir mektup eski yazıyla
Artık yüzünü bile unuttuğu karısından
Burnunda sadece kokusu var
İlkbahar kadar müşfik
Sonbahar kadar yumuşak
Galiyef yoldaş ne olacak
Avrasya da hala mazlumların uğultusu
Kısa bozkır atlarının nallarından
Gizli kıvılcımlar ki etrafa saçılıyor
Azadlık mermileridir
Çekirdekleri çelik
Cehennem gibi sıcak

Bana bir şimşek çak
Sala veriliyor görünmez minarelerden
İzmir'de istibdat'ı yaşamaktayım
Bir yangın soluğu sokak içlerinden
Kordonboyunda muzaffer atlılar
Fahrettin paşanın süvarisi
Bana bir şimşek çak
Yolumu aydınlatacak
Gazi'nin gözlerinden
Mavi bir şimşek
Kuva-yi Milliye mavisi
Aynı emaneti taşımaktayım
''Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir''
Çünkü hain sinsi ve korkak
Aynı düşmana karşı savaşmaktayım!..
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

BEN ARTIK KÜSÜM

Beni de kırdılar, içimde kırdılar
Karanlık camlardan sular akıyordu
Şimşekli bir boşlukta saat vurdu
Beni de kırdılar, belki yalnızdılar
Belki onların da çocukluğu yoktu
Bütün şarkılara kapalıydılar
Bir genç kız değmemişti saçlarına

Beni de kırdılar, ben artık küsüm
Yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
Sulardan içmiyorum, susadım ama
Beni de kırdılar, soğuk bir ölüm
Çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
Oysa bir şarkıyım, yeniden doğan günüm
Bütün şarkılara kapalıydılar...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

BEKLE

Geleceğim bekle dedi
Ben beklemedim o da gelmedi
Ölüm gibi birşeydi
Ama kimse ölmedi...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

GEÇERDİ HEP

Geçerdi hep
Pırıltılı kanunlar
Neves gecelerden
İhtimal buhranlı gecelerdi hep
Yüreğinde yalnızlığın tortusu
Vazoda yaseminler
Ufukta yağmur kuşları
Çözülmez bilmecelerdi hep
Ansızın dalar
Bir yorgunluğa uyanırdın
Güneş çekilmiştir bahçelerden
Lambalar çok erken yanmış
Aldatılmak korkusu
Sık sık bozulan yeminler
Enfarktüs kuşkuları
Sinsiz bir kederdi hep
Zaman zaman düşündüğün
Aklına geldikçe güldüğün
Şan şeref ve ün
Beyhude şeylerdi hep...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

GECENİN KAPILARI

Bütün kapılar kapandı, dışardayım
Birden karşıma çıkmayın korkuyorum
Uykusuzum fena halde, sokaktayım
Karanlık bastırdı mı bozuluyorum

Fena bir yerimden koptuğum doğru
Kendimden çok fazla yaşamaktayım
Nereye bağlanacak bu işin sonu
Aslında ben kimim meraktayım
Bütün kapılar kapandı, sokaktayım...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

SAÇLARIN ÖRÜLMÜŞ OLMALI

Seni birden hatırlarım akşamlar içinde
Fevkalade tatlı bir sesin söylediği
Şöyle kolay dokunaklı aydınlık ve temiz
Gittikçe yakınlaşan bir melodi gibi
Kalbim artık ürperen bir mandoline benzer
Ne güzel şeydir seni hatırlamak

Saçların örülmüş, örülmüş olsun
Ve beyaz ellerin geceye karşı çıplak
Porselen tabakta yıkanmış kayısılar
Yere düşmüş bir kitap, bir şiir kitabı
İçinde hürriyetten bahseden mısralar

İnsan bir düşünse ne çok şey bulabilir
Hatırlamak gülmek ve ağlamak için
Arzularımız nereye sürüklüyor bizi
Neredeydik, hangi rüzgara karıştık
Ve şimdi ne tür manzaralar çekiyor
Karanlık içinde açılmış gözlerimizi

Saçların mutlaka örülmüş olmalı
Mektepli bir kıza benzemelisin
Aklında kimbilir kimden bir mısra
Gözlerin nur gibi parlasın saadetten...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

SEN YOKSUN

Sen yoksun
Deniz yok
Yıldızlar arkadaşım
Ya bu gece harika bir şeyler olsun
Yahut bir bomba gibi
İnfilak edecek başım

Ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
İstanbul minareler odamda gibi
Gökyüzü temiz ve parlak
İşte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
Muhalif bir rüzgar karşı sahilden

Fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
Havada kanat sesleri
Ve çılgın kokular

Deniz yok
Yıldızlar uzaklaşıyor
Ben yine yalnız kalıyorum
İstanbul minareler kaybolmuş
Sen yoksun...
Kullanıcı avatarı
SERAPben
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1754
Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
İsim: SERAP
Konum: Trabzon

Re: ATTİLA İLHAN ve ŞİİRLERİ

Mesaj gönderen SERAPben »

TUT Kİ GECEDİR

Tut ki gecedir
Karanlık sıvaşır ellerine camlardan
Birden kırmızıya döner trafik ışıkları
Kükürtlü dumanlar yükselir
Korkuya batmış
Camkırığı adamlardan
Tehlikeye büyür sakalları

Tut ki gecedir
İhbarlar birer sansar
Bir telefondan bir telefona atlar
Yeraltı örgütleri tetik üstünde
Adres değiştirmiş silah kaçakçıları
Fahişeler birbirinden kuşkulanıyor

Tut ki gecedir
Katiller huzursuz
Hırsızlar sinirli
Hainler ürkekçedir
Elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
İhanete gece müthiş bir gerekçedir
İhbarlar birer sansar
Bir telefondan bir telefona atlar
İhanet bir bilmecedir...
Cevapla