beni boşver abi..

[biryorgunerkek]

bir kızı düşünüp bir sigara daha içmiyorum bu gece,
bu gece;
annemin pazara çıkşmayan tasarruf niiyetindeki parasınındaki sıfırları, babamın acısına katıp,
son sigaramla küle dönüşen zeytin yağlı domatesleri düşünüyorum..
bunu yaparken gülüyorum.
ve sadece yüzlerce liralık telefon faturalarına yanıyorum.

[biryorgunerkek]

dün gece soğuk suları vurdum yüzme yüzüme acı bir aşk belki !
belkide böyle güzel hayat.

sadakatsizlik bana yapılan ( ağladım ) yinede gel dedim..
sevilmeyen bir yüze orta oyundu yazılanlar, izledim, inandım ( ağladım ) yinede gel dedim..
ama bu son gidişin bended ki gurur zarını yok etsede delip geçsede..
yapamam artık, daha fazla yok olamam.. hayat sensizde güzel.

adımı unuttum..
ağlamaklı pıanarlarını taksitlere bel bağlamış kırmızı, kan çanağı gözlerimi görse belki hatırlatır bana belki hatırlatır ''yarın yeni bir gün olduğunu''

[garachocuq]

kolay gelsin..aşk olmayınca bulunduğun durumu daha iyi görürsün..

[biryorgunerkek]

Sigaraların dumanı şimdi daha bi efkarlı dolanıyor salına salına parmak uçlarımda. Sende gittin gideli, naylon odunlar yanıyor cehennemimde. Bekçilik yapıyorum artık sanal güzellere. Dinmiyo be güzelim, olmuyor durulmuyor beynimin içindekiler. Ellerim titriyor..
Tasvirsiz bir hayat yok gibi..
Her kelimeye uygun kumaşlar bulup kesiyorum.. soyup soyup giydiriyorum. Yoruldum git hadi.. şimdi git.

biryorgunadam

[biryorgunerkek]

Sabahlamaların ceremesini çeken yorgun bedenim
Kabuslarla intikam alır oldu.
Sönmüş mumlar, yığınla fatura, ve onlarca defa yırtıp yapıştırdığım resmin hala aynı yerde duruyorlar.
kulağım çınlıyor..
Yine kendi kendime oyunlar oynuyorum adını söylüyorum usulca, sonuna geldiğim sigaramdan bir nefes alıyorum.. tebessüm yerleşiyorum çirkin yüzüme. O çınlama aniden kesiliyor.
Şahidin ezanlar başlıyor her minareden.. ulu ulu yükselmeye deniz mavisi gözlerine doğru. Gözlerimin içine baka baka verdiğin yeminler geliyor aklıma deliye dönüyorum.. o yapmaz diyorum...

Derken bir Pazar akşamı siyah lüks bir arabanın içinden geçişin geliyor aklıma.. beyazlar içinde.
bu defe giydiremiyorum kelimeleri. Bende üşüyorum.
Saat sabahın 05:39’u
Sigaram bitti.
Sen yoksun artık…
sanki sensizliğe alışıyorum.

[biryorgunerkek]

n'olur konuşma..
şehrin ışıklarını bir bir söndürelim.
uzan yanıma.
belki bi yıldız kayar..
duyuyor musun beni ?


üşüyorum, uyuyamıyorum. mutlu satırları kıskanıyorum.. okuyamıyorum.
şikayet ediyorum tanrıya;
''tanrım bu ne sabır diye''..
ne diye şimdi ağlıyorum ve beni kör gecelere nöbetçi dikiyorsun.
bunu sen mi yazdın tanrım..
tanrım yeter hüzün dolu şarkılar
yeter onsuz gecen geceler
nöbetim bitmedi mi tanrım ?

[garachocuq]

gece 3-5 nöbeti tutan asker onu teftişe gelen 40 yaşlarındaki uzman çavuşa sormuş:
''çavuşum bu nöbetler hiç bitmiyor sanki''
çavuş yavaş yavaş kızıla boyanan tan yerine bakar:
''asker sabah oldıkça içinde geceler bitmez geceler bitmedikçe de nöbetlerin sonu gelmez...''
önce geceyi bitir...

[biryorgunerkek]

elma, limon ve lavanta ..
duvarlarda özenilesi mandalina kabuğu rengi..
sigaranın dumanı raks ediyor duvarda..
ah bu ben
üşüyorum,
şimdi ellerim, dilm, gözlerim fahişe
üşüyorum
alışıyorum ilk zamanlarıma
ah bu ben
üşüyorum
sus olup pus oluyorum
unutamıyorum..
sindiriyorum içime..
ah bu ben

3 mart sabahı
kulağımda o soğuk melodi
hadi,

[fetheden]

^^galiba, galiba sonları yaşıyoruz seninle….yaşadığımız anlar ayrılık öncesi baharlara benziyor….hikaye bitti bitiyor……...yüklü bir geçmiş kalacak bizden geriye,
Sokaklar…Sinemalar….Çay bahçeleri
hepsi, hepsi birer anı olarak yer edecek yüreklerde…..uykuları bölüp sabahları geciktiren tarifi olmayan bir boşluğa düşeceğiz, birileri gelip çıkartacak o yerden……aklıma gelecek o ayrılık öncesi zamanlar….

Ama bunlara aldırmadan YENİ İNSANLAR SEVECEĞİZ…..Sen, sen yinede gecenin hüznüne koyma kendini……

Bak gündüzler uzamaya başladı…aşk yeniden gülümser sana…..

Sabah olduğunda bu şehrin nüfusundan çıkar beni..son kez okuduktan sonra çöp tenekesinde bir yer ayarla bu yazıma……uyandırmak istemezdim^^^

aynı yukarda yazan durumdayım

[biryorgunerkek]

bu gece uzun bir sürgün.. sevdalı düşe katil yazmış ferman.. direnmiyorum soğuğa ve ona.. al beni yanına anne.. daynamıyorum. pardüsüme sıkı sıkı sarıp soylu düşümü.. dehlizimde dinleniyorum..

[biryorgunerkek]

uzanamadığın karanlık sokaklar.. caddeler,
susup çekildiğin kabuğun,
ara sıra tebessümlerin,
bazı bazı iki damla yaş..
adın her neyse..
her neredeysen..

[biryorgunerkek]

bırak elimi..
kuytularda küfübaz bira şieşelri
tam karşıya geçerken nefesim tükendi
yetmedi gülüşlerine
bırak elimi..

[emos]

gerçekler bu kadar acı mı dersiniz?

[biryorgunerkek]

acemi heyecanların hüzünleri var yüzümde..
değmezmiş manasız gülüşlere..
ah nazım olsada dile gelse şu ben..
anlatsam dokunmadan her defasında abanılmamış kelimelere, cümlelere..
anlatsam sade..
her günün adına seni sarıp, uykusuz kaldığım geceleri anlatsam..
tek kişililk yatağıma seni sarıp uyuduğumu..
senden kalanlara nasıl sadık kaldığımı..
mart ortasında soğuaa aldırmadan penceremi sonuna kadar açıp, herhangi bir yıldızdan işaret beklediğim gecelerde, uçakların işaret ışaklarına kanıp mutlu olduğum uykusuzluklarımı..
her çıkmaza koşan sigaramı gözümü kırpmadan ikiye bölüp kırıp attığımı..

işte anlatsın sana birileri bunları..


sen artık neşemin boyumu aştığı günlerde aniden aklıma düşen göz yaşlarımın hatırasısın..

sen artık uykumun kaçtığı gecelerde bir sigaralık, doymamış güzel bir geçmişsin..

artık sen uzandığım her sabaha kıdemi yüksek bir çift sözsün..

günaydın.

[biryorgunerkek]

ilk kaçışım su gibi
ikinci yalpalayışımda taştı bedenimden
sürümcemeli yolun çukurlarında nereye gitsem hep o ıslaklık
yüzüme vurur gibi..
kaçar gibi..