Gidenlere...
-
- Üye
- Mesajlar: 382
- Kayıt: Salı, Nisan 3, 2007 11:02
- İsim: selçuk
- Konum: Rize
Re: Gidenlere...
İşte bu serap senin sayende anladım umudu senin sayende tutunmaya başladım bu hayata...Sen.!!
Herşeye rağmen yaşamaya çalışan ve bana umudu aşılayan sen..
İyiki varsın ve iyiki seni tanıdım:)
Herşeye rağmen yaşamaya çalışan ve bana umudu aşılayan sen..
İyiki varsın ve iyiki seni tanıdım:)
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Teşekkür ederim Selçuk sağol arkadaşım Umutsuz yaşanmaz demiştim her zaman sana, umud et her zaman umut yeşersin yüreğinde.Ben de iyi ki seni tanımışım arkadaşım teşekkür ederim varlığına, düşüncelerine!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Gitme...Gitme kal bu şehirde, benimle paylaş yaşamı, birazdan toplanacak çöplerin içine atalım yalnızlığımı eksik olan yarılarımızı tamamlayalım.Yeniden şekillendirelim bu şehrin arka sokaklarını, iyiliğini ve temizliğini bulaştıralım onlara...
Senden uzakta bu gece yüreğim binlerce parçaya bölünüyor ve her parça milyon kere parçalanıyor gecenin karanlığında, tam ortasında...Ne olursa şimdi olacak, gerisi ötesi yok artık...
Saatler gece yarısını çoktan geçti, birazdan sabah ezanları haykıracak ulu çınarlar gibi yükselen minarelerden ve sensiz bir benim olduğu şehrin üstünde...
Gecenin tam ortasında bir yürek haykırıyorsa susmalı evren, hiçbir ses bir yürekten daha anlamlı ve derin konuşamaz bu saatlerde.
Gitme kal bu şehirde ne olur, neler olacak bir bilsen gidişinle, konuşturtmazsın beni böyle uzun uzun...
Kavgalar olmayacak artık bu şehirde, insan onuru ayaklar altına düşmeyecek, açlıktan ölmeyecek hiçbir çocuk, bombalar patlamayacak ansızın gün ortasında artık...Gitme kal...güzellikler seninle varolacak bu şehirde...
Çıtırtılarını dinle yitirilmekte olan bahar akşamlarının.Bir kadının çığlığı yükselecek birazdan beyoğlunun arka sokaklarından, bir genç kızın umutları beş paraya satılacak karanlık pis odalarda, bir erkek olabildiğince rezilleşecek gecenin yarısında, bir ana çaresizlikten sokak lambalarının aydınlıklarında mendil açacak.Gitme kal bak neler olacak sensiz yaşadığım bu şehirde...
Katlanabilirim sanıyordum gidişine, zaten yoktun ki yanımda ve elinde olsa kalacağını bildiğim için izin vermiştim istemeyerek ama pişmanım, yanılmışım...Geri dön, sensiz yaşanmıyor bu şehirde...
Şimdi uzaklarda bensiz bir yerlerde başka gönüllerdesin ama ben hüküm sürmekteyim senin gönül sarayında biliyorum...
Gece bütün verdiğim sözlerden geri döndürecek kadar deli akmakta yüreğime, reddediyorum sensiz bir hayatı ve hesap soruyorum seni benden ayıran kaderimden...
Bana birileri bir şeyler söylemek zorunda gecenin gözü kara, damarlarımda deli bir kızın kanı dolanmakta ve her türlü felakete müsaitim bu gece.En dipsiz kuyulardayım bu gece sensiz, en deli hayaller düşlerimde ve korkuyorum bu gece ilk defa!..Sokaktaki serseriden, gecedeki bilinmezden değil; bu gece kendimden korkuyorum...
Dinle sevdiğim, sen dinle beni...Yüreğinin kapılarını arala.Biz seninle konuşmadan anlaşırdık, sadece beni hisset bu gece...
Başka elleri tutmasın ellerin, başka gözlere dalmasın güzel gözlerin ve daim olsun saltanatım yüreğinde...
Dinle beni, yalnızca beni dinle...Bu gece senin olan yüreğim parçalanıyor yokluğunda duyuyormusun?
NOT: 12.06.2008 İstanbul'da yazdığım bir yazı.
Senden uzakta bu gece yüreğim binlerce parçaya bölünüyor ve her parça milyon kere parçalanıyor gecenin karanlığında, tam ortasında...Ne olursa şimdi olacak, gerisi ötesi yok artık...
Saatler gece yarısını çoktan geçti, birazdan sabah ezanları haykıracak ulu çınarlar gibi yükselen minarelerden ve sensiz bir benim olduğu şehrin üstünde...
Gecenin tam ortasında bir yürek haykırıyorsa susmalı evren, hiçbir ses bir yürekten daha anlamlı ve derin konuşamaz bu saatlerde.
Gitme kal bu şehirde ne olur, neler olacak bir bilsen gidişinle, konuşturtmazsın beni böyle uzun uzun...
Kavgalar olmayacak artık bu şehirde, insan onuru ayaklar altına düşmeyecek, açlıktan ölmeyecek hiçbir çocuk, bombalar patlamayacak ansızın gün ortasında artık...Gitme kal...güzellikler seninle varolacak bu şehirde...
Çıtırtılarını dinle yitirilmekte olan bahar akşamlarının.Bir kadının çığlığı yükselecek birazdan beyoğlunun arka sokaklarından, bir genç kızın umutları beş paraya satılacak karanlık pis odalarda, bir erkek olabildiğince rezilleşecek gecenin yarısında, bir ana çaresizlikten sokak lambalarının aydınlıklarında mendil açacak.Gitme kal bak neler olacak sensiz yaşadığım bu şehirde...
Katlanabilirim sanıyordum gidişine, zaten yoktun ki yanımda ve elinde olsa kalacağını bildiğim için izin vermiştim istemeyerek ama pişmanım, yanılmışım...Geri dön, sensiz yaşanmıyor bu şehirde...
Şimdi uzaklarda bensiz bir yerlerde başka gönüllerdesin ama ben hüküm sürmekteyim senin gönül sarayında biliyorum...
Gece bütün verdiğim sözlerden geri döndürecek kadar deli akmakta yüreğime, reddediyorum sensiz bir hayatı ve hesap soruyorum seni benden ayıran kaderimden...
Bana birileri bir şeyler söylemek zorunda gecenin gözü kara, damarlarımda deli bir kızın kanı dolanmakta ve her türlü felakete müsaitim bu gece.En dipsiz kuyulardayım bu gece sensiz, en deli hayaller düşlerimde ve korkuyorum bu gece ilk defa!..Sokaktaki serseriden, gecedeki bilinmezden değil; bu gece kendimden korkuyorum...
Dinle sevdiğim, sen dinle beni...Yüreğinin kapılarını arala.Biz seninle konuşmadan anlaşırdık, sadece beni hisset bu gece...
Başka elleri tutmasın ellerin, başka gözlere dalmasın güzel gözlerin ve daim olsun saltanatım yüreğinde...
Dinle beni, yalnızca beni dinle...Bu gece senin olan yüreğim parçalanıyor yokluğunda duyuyormusun?
NOT: 12.06.2008 İstanbul'da yazdığım bir yazı.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Bir hoşum bugece kendinden vazgeçmiş bir halde.Anıların arasında sıkışıp kalmalardan yoruldum!..Her seferinde ardından baka kalmalardan, gözyaşlarıma ortak bulmak için hüzünlü şarkılar aramaktan, yoruldum!..
Bu nasıl gidişti böyle anlayamıyorum...Nasıl bedbaht olunuştur bu gidenin ardından...Yıllar geçsede bu denli özlenilir mi insan, bu denli yas tutulurmu ardından?
Ben kayboluyorum sessiz bir gecede, sen dolduruyorsun yine odayı...Sen giriyorsun perdeden içeri, usulca...öyle sessizce...hiç bir şey olmamış gibi!..Yine saçalrımı okşuyorsun, ben kıvrılmış can çekişiyorum yine!..
Yapma ne olur!..Yokluğuna tahammül edemeyen kalbimin artık hayaline bile tahammülü kalmadı!..
Bu nasıl gidişti böyle anlayamıyorum...Nasıl bedbaht olunuştur bu gidenin ardından...Yıllar geçsede bu denli özlenilir mi insan, bu denli yas tutulurmu ardından?
Ben kayboluyorum sessiz bir gecede, sen dolduruyorsun yine odayı...Sen giriyorsun perdeden içeri, usulca...öyle sessizce...hiç bir şey olmamış gibi!..Yine saçalrımı okşuyorsun, ben kıvrılmış can çekişiyorum yine!..
Yapma ne olur!..Yokluğuna tahammül edemeyen kalbimin artık hayaline bile tahammülü kalmadı!..
-
- Üye
- Mesajlar: 382
- Kayıt: Salı, Nisan 3, 2007 11:02
- İsim: selçuk
- Konum: Rize
Re: Gidenlere...
Nereye kadar be serap söyle bu acı nereye kadar devam edecek??Senle başlayan umutlarım senle mi bitecek?Bitsin be serap bitsin artık çok yoruldum...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Arkadaşım her yazı bir ruhu halidir.Her zaman söylediğim bir şeydir bilirsin.Umut hiç kimse için bitirilecek bir duygu değildir.Kişi için umudunu yitirirsin ama umut senin içinde hala kendini yenileyen bir duygudur.Ben bunu bazen hücrelere benzetiyorum.Yani umudun tükendiği an yok tabi bana göre
-
- Üye
- Mesajlar: 382
- Kayıt: Salı, Nisan 3, 2007 11:02
- İsim: selçuk
- Konum: Rize
Re: Gidenlere...
Anladım arkadaşım sağol...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Sende sağol arkadaşım
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Daha az evvel baktım resimlerine.Birlikte geçen onca güzel zamanın üstüne gözyaşlarıyla uğurladım seni...Yüzümde acıyla karışık garip bir tebessüm...
Ne güzel geçmiş seneler, su gibi!..Ne çok acelesi varmış meğer yelkovanın...Ne kadar acımasızmış zaman şimdi anladım!..
Bu fotoğrafa çok güldüm şimdi...Seninle pasta yapma çabalarımız.Hatırlar mısın o gün ne kadar çok gülmüştük, gözlerimizden yaş geliyordu kahkahalara boğulmuştuk.Alt kattaki komşumuz sesimizden rahatsız olup tavana vurudukça biz daha çok gülüyorduk ve fırından çıkan pastanın hazin sonuna bakarken yüzümüzde al işte sana bir gülme sebebi daha denilen bir ifade...Özledim seni!..
Sana ne çok ihtiyacım varmış meğer, hem de ne çok!..Canım yanıyor şimdi...Sensizliğe nasıl alışacağımı bilemiyorum...
Uzaklardasın, yıldızların arasındasın biliyorum ve ben gelemiyorum sana...Ulaşamıyorum bir türlü varlığının verdiği tarifi imkansız huzuruna...Huzurunu özledim!..Kokunu özledim, sesini özledim!..
Sığındığım limandın!..Uyan artık sonsuz rüyalardan ne olur.
Seni benden alan çıldırasıya kıskandığım o yıldızları bırak ne olur!..Benden daha iyi bakamaz onlar sana...Ben seni özledim!..
Tozlu raflar arasında sıkışıp kalmanı kaldırmıyor artık yüreğim!..Ben seni özlüyorum görüyor musun beni o yıldızlardan bakarken...
Hep söylerdin bana;
''Boğuldukça Öğreneceksin Girdaplı Vakitlerde Yüzmeyi...''
''Aklım da gözüm de geride kalmasın dik dur her bir şeye''
Evet sensiz geçen onca sancılı senelere bakınca boğulduğumu gördüm, boğuldukça da öğrendim her bir şeyi...Acıtan ölümünü bile!..
Dik durdum her bir şeye, aklın da gözün de arkada kalmasın...
Boğuldukça öğreniyorsun girdaplı vakitlerde yüzmeyi!...
Not: O çok özlediğime...
Ne güzel geçmiş seneler, su gibi!..Ne çok acelesi varmış meğer yelkovanın...Ne kadar acımasızmış zaman şimdi anladım!..
Bu fotoğrafa çok güldüm şimdi...Seninle pasta yapma çabalarımız.Hatırlar mısın o gün ne kadar çok gülmüştük, gözlerimizden yaş geliyordu kahkahalara boğulmuştuk.Alt kattaki komşumuz sesimizden rahatsız olup tavana vurudukça biz daha çok gülüyorduk ve fırından çıkan pastanın hazin sonuna bakarken yüzümüzde al işte sana bir gülme sebebi daha denilen bir ifade...Özledim seni!..
Sana ne çok ihtiyacım varmış meğer, hem de ne çok!..Canım yanıyor şimdi...Sensizliğe nasıl alışacağımı bilemiyorum...
Uzaklardasın, yıldızların arasındasın biliyorum ve ben gelemiyorum sana...Ulaşamıyorum bir türlü varlığının verdiği tarifi imkansız huzuruna...Huzurunu özledim!..Kokunu özledim, sesini özledim!..
Sığındığım limandın!..Uyan artık sonsuz rüyalardan ne olur.
Seni benden alan çıldırasıya kıskandığım o yıldızları bırak ne olur!..Benden daha iyi bakamaz onlar sana...Ben seni özledim!..
Tozlu raflar arasında sıkışıp kalmanı kaldırmıyor artık yüreğim!..Ben seni özlüyorum görüyor musun beni o yıldızlardan bakarken...
Hep söylerdin bana;
''Boğuldukça Öğreneceksin Girdaplı Vakitlerde Yüzmeyi...''
''Aklım da gözüm de geride kalmasın dik dur her bir şeye''
Evet sensiz geçen onca sancılı senelere bakınca boğulduğumu gördüm, boğuldukça da öğrendim her bir şeyi...Acıtan ölümünü bile!..
Dik durdum her bir şeye, aklın da gözün de arkada kalmasın...
Boğuldukça öğreniyorsun girdaplı vakitlerde yüzmeyi!...
Not: O çok özlediğime...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Zamanla nasıl değişiyor insan...Hangi fotoğrafa baksam ben değilim.Nerde o günler zevk, heyecan, mutluluk...Bu güler yüzlü ben değilim.Yalandır kaygısız olduğum yalan!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Zamansızdı hayatıma girişin biliyordum, biliyordum da girme diyemedim ki...
Sevgiye açtı yüreğim, sevda tohumları filizlenmeyi bekliyordu, canım özlemeyi, canım hasreti çekiyordu...Sevmek, sevilmek nasıl bir duyguydu...
Böyle bir anda geliverdin güneş gibi, bahar gibi...Nasıl derdim ısıtma yüreğimi, nasıl derdim yaşatma baharı?
Zamansızdı gözlerine bakmayı isteyişim.O büyülü gözlerde kaybolmayı, en derininde aşkı yaşamayı dileyişim...Senin bir suçun yok ki ben erken geldim...
Senin de canın yanıyor, yüreğin yaralı biliyorum.Boşluktaydın, yalnızdın, sevgiyi paylaşacak bir yürek arıyordun ama benim yüreğim o boşluğu dolduramadı, yalnızlığını paylaşamadı...
Oysa hazırdım seninle yaşanacak her duyguya...Acına, aşkına, hasretine...Bırakabilirdim bütün geçmişimi geride, seninle yeni bir hayat kurabilirdim...
Seni sonsuz sevebilirdim...
Ellerini ellerimden, gözlerini gözlerimden hiç ayırmaz, uyuduğun-uyandığın her anında senin başucunda, yanıbaşında hep en büyük aşkla, her gün yeniden sana aşık olarak senin olabilirdim!..
Rüyaydı, hayaldi...
Dün sabah aynaya baktığımda acı gerçekle yüzleştim.Bir kez daha tokat gibi indi yüzüme gerçekler.
Sen dağın zirvesi, ömrün baharı...Ben evet, ben çoktan yaşamışım, aşmışım yılları.Haklısın bitanem gelecekle ilgili planlarında ben olamam ki, olmayı çok isterdim.Şu saçlarımdaki aklar, yüzümdeki yılların izleri olmasaydı.
Mutluyum canım sakın üzülme...Kısacıkta olsa sevginin büyüklüğünü gördüm, senin yüreğinde aşkın anlamını yaşadım.
Uyandım artık...
Aşkın olamadım dostun olmaya hazırım.
Seni tanımama, seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim!..
Sevgiye açtı yüreğim, sevda tohumları filizlenmeyi bekliyordu, canım özlemeyi, canım hasreti çekiyordu...Sevmek, sevilmek nasıl bir duyguydu...
Böyle bir anda geliverdin güneş gibi, bahar gibi...Nasıl derdim ısıtma yüreğimi, nasıl derdim yaşatma baharı?
Zamansızdı gözlerine bakmayı isteyişim.O büyülü gözlerde kaybolmayı, en derininde aşkı yaşamayı dileyişim...Senin bir suçun yok ki ben erken geldim...
Senin de canın yanıyor, yüreğin yaralı biliyorum.Boşluktaydın, yalnızdın, sevgiyi paylaşacak bir yürek arıyordun ama benim yüreğim o boşluğu dolduramadı, yalnızlığını paylaşamadı...
Oysa hazırdım seninle yaşanacak her duyguya...Acına, aşkına, hasretine...Bırakabilirdim bütün geçmişimi geride, seninle yeni bir hayat kurabilirdim...
Seni sonsuz sevebilirdim...
Ellerini ellerimden, gözlerini gözlerimden hiç ayırmaz, uyuduğun-uyandığın her anında senin başucunda, yanıbaşında hep en büyük aşkla, her gün yeniden sana aşık olarak senin olabilirdim!..
Rüyaydı, hayaldi...
Dün sabah aynaya baktığımda acı gerçekle yüzleştim.Bir kez daha tokat gibi indi yüzüme gerçekler.
Sen dağın zirvesi, ömrün baharı...Ben evet, ben çoktan yaşamışım, aşmışım yılları.Haklısın bitanem gelecekle ilgili planlarında ben olamam ki, olmayı çok isterdim.Şu saçlarımdaki aklar, yüzümdeki yılların izleri olmasaydı.
Mutluyum canım sakın üzülme...Kısacıkta olsa sevginin büyüklüğünü gördüm, senin yüreğinde aşkın anlamını yaşadım.
Uyandım artık...
Aşkın olamadım dostun olmaya hazırım.
Seni tanımama, seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Gidişini bile içimde ukteye çevirebiliyorsun, tebrik ederim...Yazını koydum önüme.Şimdi ne yaparsam yapayım nafile.Yazamadığım yazılarımda boğarken kendimi, senin 'son' yapmaya çalıştığın iki gününde ben kemirilmiş tırnaklar sergiliyorum!..
Sana inat sensizliğe dalıyorum, sen dönene kadar (her ne kadar bana dönmeyecek olsan da)...Okumayacağım o yazıyı, acıtmayacağım içimi...Senin için kararlıyım bu kez sen beni şarkılara lanetlesen de
O zamandan bu zamana, bu kaçıncı gidişim bilmiyorum...Hoş o zamanlar için gidilen rolünü üstüme giyinmiştim şuursuzca...
Evet gidiyorum...
Ama sadece bu tükenmiş hayatımı terk ediyorum...Yenikleri oynamıyorum, yitikleri taşımıyorum artık ardımda...
Mağlup değilim aslında, ordan bakılıpta görüldüğü gibi!..Acıtamıyor, kanamıyor artık kabuk bağlamayan yaralarım!..
Ve ellerimi saklamıyorum da, eskisi gibi kimseden...Bakmıyorum da kendim, iyileşip iyileşmediklerine...
Umursamıyorum kimseyi, ardımda bırakmıyorum çünkü!..Son bir kalanım yok artık eskilerde olduğu gibi, dönmeye mecbur edilmiyorum...
Yenilgi zaferlerim var çokca biriktirdiğim, hayatımdan bana kalan...
Güçlü vakur duruşlarımı benimsemişim, bırakmıyorum benliğimi saran tenimden...
Heybem boş, her şeyim bitmiş, tükenmiş...
Sevmediğim vedaları etmeden gidiyorum!..
Sana inat sensizliğe dalıyorum, sen dönene kadar (her ne kadar bana dönmeyecek olsan da)...Okumayacağım o yazıyı, acıtmayacağım içimi...Senin için kararlıyım bu kez sen beni şarkılara lanetlesen de
O zamandan bu zamana, bu kaçıncı gidişim bilmiyorum...Hoş o zamanlar için gidilen rolünü üstüme giyinmiştim şuursuzca...
Evet gidiyorum...
Ama sadece bu tükenmiş hayatımı terk ediyorum...Yenikleri oynamıyorum, yitikleri taşımıyorum artık ardımda...
Mağlup değilim aslında, ordan bakılıpta görüldüğü gibi!..Acıtamıyor, kanamıyor artık kabuk bağlamayan yaralarım!..
Ve ellerimi saklamıyorum da, eskisi gibi kimseden...Bakmıyorum da kendim, iyileşip iyileşmediklerine...
Umursamıyorum kimseyi, ardımda bırakmıyorum çünkü!..Son bir kalanım yok artık eskilerde olduğu gibi, dönmeye mecbur edilmiyorum...
Yenilgi zaferlerim var çokca biriktirdiğim, hayatımdan bana kalan...
Güçlü vakur duruşlarımı benimsemişim, bırakmıyorum benliğimi saran tenimden...
Heybem boş, her şeyim bitmiş, tükenmiş...
Sevmediğim vedaları etmeden gidiyorum!..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Gidişine o kadar çok alışmıştım ki şaşırmıyordum dönmelerine.Her kapıyı açtığımda karşımda ''Olmadı, alışamadım sensizliğe'' demelerin bile beni sevindirmiyordu artık.Sıradan, basit cümlelerin yerini almıştılar sanki!..
Gidişin bile bir asaleti olmalıydı...Ya kararlı olacaktı gitmeler dönülmemek üzere ya da dönülecekse gitmeler hiç gidilmeyecekti...
Biliyor musun; sıkıldım artık gelmelerinden, her defasında aynı senaryoları yaşamaktan bıktım!..Saygın azalıyor bende; yavaş yavaş, heba oluyor hayatlarımız; dirhem dirhem!..
Artık gelme!..Dönme geri ne olur!..
Kapıyı her açışımda ''İçeri girebilir miyim?'' diye sorma artık!..
Gitmelerinde sormamıştın ki bana!..Çalma bu kapıyı, gelme artık!..
Şimdi senden son isteğim;
En süslü marur gururunu takarak boynuna; Git artık bu evden!..Giderken kapıyı hızlı çarp, kararlı olsun!..
Gidişin bile bir asaleti olmalıydı...Ya kararlı olacaktı gitmeler dönülmemek üzere ya da dönülecekse gitmeler hiç gidilmeyecekti...
Biliyor musun; sıkıldım artık gelmelerinden, her defasında aynı senaryoları yaşamaktan bıktım!..Saygın azalıyor bende; yavaş yavaş, heba oluyor hayatlarımız; dirhem dirhem!..
Artık gelme!..Dönme geri ne olur!..
Kapıyı her açışımda ''İçeri girebilir miyim?'' diye sorma artık!..
Gitmelerinde sormamıştın ki bana!..Çalma bu kapıyı, gelme artık!..
Şimdi senden son isteğim;
En süslü marur gururunu takarak boynuna; Git artık bu evden!..Giderken kapıyı hızlı çarp, kararlı olsun!..
-
- Üye
- Mesajlar: 25
- Kayıt: Cumartesi, Mayıs 27, 2006 21:07
- İsim: berrin
- Konum: Adana
Re: Gidenlere...
genelde sevigilinin gidişini düşünmüşsünüz.ama ölüm va birde...
evet ölüm geride kalanları hüç düşünmeden bir anda gelir.ölen için belki bu kadar acı değildir.ölümün götürdüklerine,ölüme gidenlere (babama) size sesleniyorum başkalarını bilmem ama ben asla affetmeyeceğim sizi.
evet ölüm geride kalanları hüç düşünmeden bir anda gelir.ölen için belki bu kadar acı değildir.ölümün götürdüklerine,ölüme gidenlere (babama) size sesleniyorum başkalarını bilmem ama ben asla affetmeyeceğim sizi.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1754
- Kayıt: Salı, Şubat 12, 2008 17:06
- İsim: SERAP
- Konum: Trabzon
Re: Gidenlere...
Berin öncelikle Allah sabırlık versin.Ölüm acı ve kaçınılması mümkün olmayan tek gerçek.Affetmek?Kaybettiğimiz insanların ardından bu kelimeyi kullanmak bana göre doğru değil, yani ben benim için diyorum ki böyle bir kelime benim hayatımda yok!..Acını anlayabiliyorum en azından bende birçok sevdiğim insanları kaybettiğim için hissedebiliyorum acını.Ölümün şekli ne olursa olsun sonu aynı; sonsuza dek onu görememek ve ona doyamadığını düşünmenin verdiği tarifsiz bir acı.Yazdıklarımın içinde kaybettiğim o özel insanlar için yazılar var!..Sevgiliye yazılan bir yazı değil hepsi.Yazdığım şiirlerin içinde bile bulabilirsin acısını anlatışımın!..