Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
MAVİ GÖZLÜ DEV,MİNNACIK KADIN VE HANIMELLERİ...
selam arkadaşlar bu şiiri çok severim.aslında genel olarak şiiri severim.bir iki denemem de oldu açıkçası.seviyorum ya bişeyler karalamayı.ne bileyim beni herşeyden çekip kurtarıyor sanki.neyse nazım hikmeti görünce dayanamadım yazdım ben nazım hikmetin bir de ne güzel şey hatırlamak seni şiirini çok severim.bilir misin onu kumralada?
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yaşamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...bu değil mi?
tam hatırlayamadım ama
bi aralar beni cok cezbetmişti bu şiir,odamın duvarında asılıydı sabahları günaydın demek için,ama sonra işte (insan önce terketmeyi öğreniyor..)kaldırıp yerine başkasını koydum,şimdi onu arıyorum,ama sanırım geri gelmicek..
yaşamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...bu değil mi?
tam hatırlayamadım ama
bi aralar beni cok cezbetmişti bu şiir,odamın duvarında asılıydı sabahları günaydın demek için,ama sonra işte (insan önce terketmeyi öğreniyor..)kaldırıp yerine başkasını koydum,şimdi onu arıyorum,ama sanırım geri gelmicek..
ne güzel şey hatırlamak seni
ölüm ve zafer haberleri içinden
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
ne güzel şey hatırlamak seni
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş elin ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının
içimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti...
parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının
güneşli bir rahatlık ve etin daveti
kıpkızıl çizgilerle bürünmüş sıcak koyu bir karanlık
ne güzel şey hatırlamak seni
yazmak sana dair
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek
filanca gün falanca yerde söylediğin söz
kendisi değil odasındaki dünya
ne güzel şey hatırlamak seni
sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine
bir çekmece bir yüzük
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım
ve hemen fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım
ne güzel şey hatırlamak seni
ölüm ve zafer haberleri içinden
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
ölüm ve zafer haberleri içinden
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken
ne güzel şey hatırlamak seni
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş elin ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının
içimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti...
parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının
güneşli bir rahatlık ve etin daveti
kıpkızıl çizgilerle bürünmüş sıcak koyu bir karanlık
ne güzel şey hatırlamak seni
yazmak sana dair
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek
filanca gün falanca yerde söylediğin söz
kendisi değil odasındaki dünya
ne güzel şey hatırlamak seni
sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine
bir çekmece bir yüzük
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım
ve hemen fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım
ne güzel şey hatırlamak seni
ölüm ve zafer haberleri içinden
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...