ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
-
- Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: Salı, Aralık 16, 2008 15:27
- İsim: said
- Konum: İstanbul
ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
arkadaşlar ben neden sorusunu kendime çok sorarım. kendi yazımı paylaşırken size de sorayım dedim bu yazıyı yazalım iki yıl olmuş ya:) konuyu ve yazıyı beğenmediyseniz şimdiden özür dilerim...
Evet gece oldu yine,yine güneş guruba çekildi ve aya bıraktı nöbetini, yıldızları yolladı etrafa ''dikkat edin her an bir muhtaç düşebilir kollarınıza'' dedi onlara. Artık uyku vakti geldi diyor saat ve hava zerreleri azaltıyor ses taşıma işlevini ama sanki inadınaymış gibi kulaklarım duyulmazları duyuyor. Duyma deyince zihnimde o kadar çok düşünce canlanıyor ki!duymanın seçiciliği,düşük ve yüksek frekanslara duyarsızlığı... Belki de çok anlamsız gelebilir bilenlere ama ben yeni fark ediyorum duyuşun mükemmelliğini,görmenin kusursuz güzelliğini. Hani ışıklı bir ortamda tüm ışığı hissetmek yerine az veya çok ışık gelen yere yoğunlaşmasını,zihnin kör noktayı dolduruşunu...
Uyuma niyeti ile yatağıma uzandım ama yine her zaman ki gibi düşünceler akmaya başladı zihnime. Sanki kelimeler damarlarımda dolaşıyor,cümlelere dökülüyor,renkleniyor... hani sanki bir an düşünmezsem o kelimeler pıhtılaşacak ve pıhtılaşan kelimeler tromboz yapacak belki de emboliye sebep olacak,belki de uyku denen şey onun için ölümün kardeşidir değil mi?
Yazılacak çok şey var,duyguların yoğunluğunu da katıp,yazan mürekkebin ruhunu da dolduracak çok şey, ama ben şu an neden diye sorulan bir soruya cevap arayacağım.. neden doktor olmak istiyorum?Hz. İbrahim(as)'in kendini bulurken sorduğu soru ben neden yaratıldım?bir beyin cerrahının meninksleri gördüğü masa başında hastayı kurtarırken sorduğu soru ben neden buradayım?evet hayatımızı hayat yapan ,anlamlandıran,ziynetlendiren ve muhafaza eden soru neden?okula geldiğim ilk zamanlar bu soru hepimizi bunaltır olmuştu. Neden doktor oldunuz?tüm modüllerin vazgeçilmez tanışma sorusu..kimi zaman düşünerek kimi zaman düşünme gereksiniminde bile bulunmadan duyduklarımızı papağan misali tekrarlayarak cevaplar veririz bulunduğumuz duruma. Okuyorum çünkü... Çalışıyorum çünkü...Evet hayatın anlamını yakalamaya çalışan bizler akıntıdaydık nereye gittiğimizi düşünmeden devam ediyoruz... Doktor olmak zor iştir derlerdi!Ama ben modülde o soruya cevap verenlerden hiç de zor bir şey sezmiyordum verilen cevaplardan çoğu garip geliyordu bana! Annem istedi,çevreme uydum,başka ne meslek var ki,kariyer,para,karizma,makam,mevki... İçi şişirilmiş balon misaliydi verilen cevaplar,ruhsuz bir beden,mürekkepsiz bir kalem gibi...bana İlkokulda sorulan sorular geldi aklıma ve verdiğim cevap insanlara ''iyilik yapmak istiyorum.''.. basit saf bir cümle...Ben iki kutsal meslek biliyorum birisi öğretmenlik ki içimde ona kavuşamamanın esefleri her zaman yankı yapar diğeri ki benim ruhumda daha ağır basan,fıtratıma ve ideallerime daha münasip olan doktorluk...
Doktorluk o kadar kutsaldır ki onun için insanlar kendi kutsallarını hiç sorgusuz sualsiz emanet ederler doktorlara. Mahlukat içerisindeki en mükemmel yaratık insandır ve doktor bu yüce varlığın düsturlarını,içine yerleştirilen Adetullahı öğrenir. Yani sanatlar içerisinde en nakışlısını ve bu nakışlılık içerisinde en karmaşıklılığı ve bu karmaşıklılık içerisinde en düzenliliği..
Doktorluk o kadar güzeldir ki!hani hiç gidilmemiş bir ormanda ilk defa gördüğün kuşların cıvıltısı olur ya aynen öyle insanların hiç dokunulmamış yönleri elinizin altına seriliyor. Hem çok komiğime giden hem de çok hoşuma giden bir şey vardır;beni her görenin karnım ağrıyor, başım ağrıyor ne yapayım gibi serzenişleri...komiğime gider çünkü hep içimden daha o konuya gelmedik derim,hoşuma gider çünkü her insan için yapacağım bir şey olacak..
Doktor deyince benim aklıma çok tanıdık bir vecize geliyor;Doktor gönül verdiği dava uğrunda kandan irinden deryaları aşıp gitmeye azimli ve kararlı;yani ne kadar uzun olursa olsun hangi zor şartlarda olursa olsun yılmayan,yani ne tür zor bir hasta gelirse gelsin onun için sonuna kadar çabalayan. Varıp hedefine ulaştığında da her şeyi sahibine verecek kadar olgun ve yüce Yaratıcıya karşı edepli ve saygılı;yani iyileşen hastayı kurtaran elleri vereni bilen ve gururlanmadan ilmi verene yönelen. Doktorluk adına her ses ve soluğu zikir ve tespih,her hastayı aziz ve mübeccel bilip,mükemmelliğinden ötürü alkışlayacağı sistemide putlaştırmayacak kadar dengeli;yani sebeplerin güzelliğini evrime maddeye değilde Rabbine veren. Ortada kalmış herhangi bir hasta için herkesten önce kendini mesul ve vazifeli addedip,hastayı iyileştirmede yardıma koşan herkese karşı hürmetkar ve insaflı
Bilmezdim kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bilmezdim doktorluğun yüceliğini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini,gecenin bu saatinde kalkıp da yazmaya çalışmadan önce doktorluğun güzelliğini ve onunla ilgili yaşanmış şeyleri anlatmak istiyorum ama ne kelimeler yeter ne zaman ne de aciz zihin.
Ben asıl odaklanacak noktaya döneyim. Neden doktor?Neden hayatın boyunca okumak istiyorsun ki?asıl noktaya odaklanınca o kadar parlak vurdu ki bu soru bana gözlerimi kamaştırdı. Güneşe bakmış gibi sendeledim ve şu sözler dökülmeye başladı gönlümden;...
Ben para kazanmak istemiyorum(!) çünkü kazandığım para bana mutluluk getirmiyor!zihnimden söküp atmıyor depresyonumu veya onca saatin uykusuz yorgunluğunu...Ben insanların gözdesi olmak istemiyorum(!)onların gözünde yüksek olmam yine benim dalgalarımı dindirmiyor. Gel-gitlerimi kontrol edemiyor.
Doktor olmak istiyorum çünkü... bu çünkünün önü ifade edilemeyen düşüncelerle dolu ama elimden geldiğince aktarayım. Ne kadar çok ilim sahibi olursan o kadar çok güzelliklerin farkına varırsın. Evet ben doktor olmak istedim. Çünkü ucu uçsuz bucaksız ilimle dolu ve ben bu ilim okyanusunda aldığım her bir damlayla kendi gölümü oluşturmaya çalışıyorum ve hayatın güzelliğini daha fazla anlıyorum. Evet ben bu ilimle ne kadar aciz ve fakir olduğumu anlıyorum bir hurdebini mikropla bile baş edemeyeceğimi anlıyorum.
Evet ben doktor olmak istedim çünkü başka hiçbir meslekte hayat kurtarmaya aracı olamazsın ve duyamazsın o hazını yeniden doğrulan hastanın mırıldanışlarından başka hiçbir yerde.
Evet doktor olmak istedim çünkü herkese yardım etmek istiyorum, herkesle muhatap olmak ve herkese bilinmesi gereken şeyi anlatmak istiyorum.
Evet doktor olmak istiyorum Çanakkale'de savaşan askerlerin yaralarını sarmak “Daha bitmedi az daha gayret” demek istiyorum.
Şu dünyaya gelip az bir ömür sürüp giderken verilen nimetlerin hakkını vermek istiyorum. Kangren olmuş düşünceleri yıkmak kansere uğramış düşünceleri durdurmak istiyorum ve ihtişamlı kelimelerle anlatamayacağım şeyi ilkokul cümlelerim için istiyorum.
Yani insanlara yardım etmek için istiyorum.
Evet gece oldu yine,yine güneş guruba çekildi ve aya bıraktı nöbetini, yıldızları yolladı etrafa ''dikkat edin her an bir muhtaç düşebilir kollarınıza'' dedi onlara. Artık uyku vakti geldi diyor saat ve hava zerreleri azaltıyor ses taşıma işlevini ama sanki inadınaymış gibi kulaklarım duyulmazları duyuyor. Duyma deyince zihnimde o kadar çok düşünce canlanıyor ki!duymanın seçiciliği,düşük ve yüksek frekanslara duyarsızlığı... Belki de çok anlamsız gelebilir bilenlere ama ben yeni fark ediyorum duyuşun mükemmelliğini,görmenin kusursuz güzelliğini. Hani ışıklı bir ortamda tüm ışığı hissetmek yerine az veya çok ışık gelen yere yoğunlaşmasını,zihnin kör noktayı dolduruşunu...
Uyuma niyeti ile yatağıma uzandım ama yine her zaman ki gibi düşünceler akmaya başladı zihnime. Sanki kelimeler damarlarımda dolaşıyor,cümlelere dökülüyor,renkleniyor... hani sanki bir an düşünmezsem o kelimeler pıhtılaşacak ve pıhtılaşan kelimeler tromboz yapacak belki de emboliye sebep olacak,belki de uyku denen şey onun için ölümün kardeşidir değil mi?
Yazılacak çok şey var,duyguların yoğunluğunu da katıp,yazan mürekkebin ruhunu da dolduracak çok şey, ama ben şu an neden diye sorulan bir soruya cevap arayacağım.. neden doktor olmak istiyorum?Hz. İbrahim(as)'in kendini bulurken sorduğu soru ben neden yaratıldım?bir beyin cerrahının meninksleri gördüğü masa başında hastayı kurtarırken sorduğu soru ben neden buradayım?evet hayatımızı hayat yapan ,anlamlandıran,ziynetlendiren ve muhafaza eden soru neden?okula geldiğim ilk zamanlar bu soru hepimizi bunaltır olmuştu. Neden doktor oldunuz?tüm modüllerin vazgeçilmez tanışma sorusu..kimi zaman düşünerek kimi zaman düşünme gereksiniminde bile bulunmadan duyduklarımızı papağan misali tekrarlayarak cevaplar veririz bulunduğumuz duruma. Okuyorum çünkü... Çalışıyorum çünkü...Evet hayatın anlamını yakalamaya çalışan bizler akıntıdaydık nereye gittiğimizi düşünmeden devam ediyoruz... Doktor olmak zor iştir derlerdi!Ama ben modülde o soruya cevap verenlerden hiç de zor bir şey sezmiyordum verilen cevaplardan çoğu garip geliyordu bana! Annem istedi,çevreme uydum,başka ne meslek var ki,kariyer,para,karizma,makam,mevki... İçi şişirilmiş balon misaliydi verilen cevaplar,ruhsuz bir beden,mürekkepsiz bir kalem gibi...bana İlkokulda sorulan sorular geldi aklıma ve verdiğim cevap insanlara ''iyilik yapmak istiyorum.''.. basit saf bir cümle...Ben iki kutsal meslek biliyorum birisi öğretmenlik ki içimde ona kavuşamamanın esefleri her zaman yankı yapar diğeri ki benim ruhumda daha ağır basan,fıtratıma ve ideallerime daha münasip olan doktorluk...
Doktorluk o kadar kutsaldır ki onun için insanlar kendi kutsallarını hiç sorgusuz sualsiz emanet ederler doktorlara. Mahlukat içerisindeki en mükemmel yaratık insandır ve doktor bu yüce varlığın düsturlarını,içine yerleştirilen Adetullahı öğrenir. Yani sanatlar içerisinde en nakışlısını ve bu nakışlılık içerisinde en karmaşıklılığı ve bu karmaşıklılık içerisinde en düzenliliği..
Doktorluk o kadar güzeldir ki!hani hiç gidilmemiş bir ormanda ilk defa gördüğün kuşların cıvıltısı olur ya aynen öyle insanların hiç dokunulmamış yönleri elinizin altına seriliyor. Hem çok komiğime giden hem de çok hoşuma giden bir şey vardır;beni her görenin karnım ağrıyor, başım ağrıyor ne yapayım gibi serzenişleri...komiğime gider çünkü hep içimden daha o konuya gelmedik derim,hoşuma gider çünkü her insan için yapacağım bir şey olacak..
Doktor deyince benim aklıma çok tanıdık bir vecize geliyor;Doktor gönül verdiği dava uğrunda kandan irinden deryaları aşıp gitmeye azimli ve kararlı;yani ne kadar uzun olursa olsun hangi zor şartlarda olursa olsun yılmayan,yani ne tür zor bir hasta gelirse gelsin onun için sonuna kadar çabalayan. Varıp hedefine ulaştığında da her şeyi sahibine verecek kadar olgun ve yüce Yaratıcıya karşı edepli ve saygılı;yani iyileşen hastayı kurtaran elleri vereni bilen ve gururlanmadan ilmi verene yönelen. Doktorluk adına her ses ve soluğu zikir ve tespih,her hastayı aziz ve mübeccel bilip,mükemmelliğinden ötürü alkışlayacağı sistemide putlaştırmayacak kadar dengeli;yani sebeplerin güzelliğini evrime maddeye değilde Rabbine veren. Ortada kalmış herhangi bir hasta için herkesten önce kendini mesul ve vazifeli addedip,hastayı iyileştirmede yardıma koşan herkese karşı hürmetkar ve insaflı
Bilmezdim kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bilmezdim doktorluğun yüceliğini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini,gecenin bu saatinde kalkıp da yazmaya çalışmadan önce doktorluğun güzelliğini ve onunla ilgili yaşanmış şeyleri anlatmak istiyorum ama ne kelimeler yeter ne zaman ne de aciz zihin.
Ben asıl odaklanacak noktaya döneyim. Neden doktor?Neden hayatın boyunca okumak istiyorsun ki?asıl noktaya odaklanınca o kadar parlak vurdu ki bu soru bana gözlerimi kamaştırdı. Güneşe bakmış gibi sendeledim ve şu sözler dökülmeye başladı gönlümden;...
Ben para kazanmak istemiyorum(!) çünkü kazandığım para bana mutluluk getirmiyor!zihnimden söküp atmıyor depresyonumu veya onca saatin uykusuz yorgunluğunu...Ben insanların gözdesi olmak istemiyorum(!)onların gözünde yüksek olmam yine benim dalgalarımı dindirmiyor. Gel-gitlerimi kontrol edemiyor.
Doktor olmak istiyorum çünkü... bu çünkünün önü ifade edilemeyen düşüncelerle dolu ama elimden geldiğince aktarayım. Ne kadar çok ilim sahibi olursan o kadar çok güzelliklerin farkına varırsın. Evet ben doktor olmak istedim. Çünkü ucu uçsuz bucaksız ilimle dolu ve ben bu ilim okyanusunda aldığım her bir damlayla kendi gölümü oluşturmaya çalışıyorum ve hayatın güzelliğini daha fazla anlıyorum. Evet ben bu ilimle ne kadar aciz ve fakir olduğumu anlıyorum bir hurdebini mikropla bile baş edemeyeceğimi anlıyorum.
Evet ben doktor olmak istedim çünkü başka hiçbir meslekte hayat kurtarmaya aracı olamazsın ve duyamazsın o hazını yeniden doğrulan hastanın mırıldanışlarından başka hiçbir yerde.
Evet doktor olmak istedim çünkü herkese yardım etmek istiyorum, herkesle muhatap olmak ve herkese bilinmesi gereken şeyi anlatmak istiyorum.
Evet doktor olmak istiyorum Çanakkale'de savaşan askerlerin yaralarını sarmak “Daha bitmedi az daha gayret” demek istiyorum.
Şu dünyaya gelip az bir ömür sürüp giderken verilen nimetlerin hakkını vermek istiyorum. Kangren olmuş düşünceleri yıkmak kansere uğramış düşünceleri durdurmak istiyorum ve ihtişamlı kelimelerle anlatamayacağım şeyi ilkokul cümlelerim için istiyorum.
Yani insanlara yardım etmek için istiyorum.
-
- Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: Salı, Aralık 16, 2008 15:27
- İsim: said
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
ya kimseden yok mu bir yorum:)
-
- Görevli
- Mesajlar: 926
- Kayıt: Salı, Ağustos 30, 2005 10:55
- İsim: Burcu
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
yorumlanabilecek olduğunu düşünmüyorum sadece tebrik edilir. herkes doktorluğu böyle görse keşke.
benim "neden"ime gelince...
ben bankacıyım. babam gibi olmak için istedim bu mesleği fakat öyle bir noktada buldum ki kendimi o basit ilkokul cümlesi çıktı ortaya "insanlara yardımcı olmak istiyorum" bu kadar derin kelimelerim yok para finans gibi bir sektör için ona gerek de yok zaten ama her gün aldığım çağrılar karşılaştığım insanlar beni başka herhangi bir birimde değil bankanın tam kalbinde çağrı merkezinde kalmaya ikna etti. çevremdeki herkes şube, krediler, eğitim birimi, insan kaynakları derken ben 3. yılıma girerken hala çağrı merkezi diyorum.
Neden mi?
Çünkü Türkiye'nin her yerinden insanla konuşuyorum. Sabah ilk günaydını İstanbul'a derken ikincisini Van'a diyorum. Hepsi benden bir şekilde yardım bekliyor. Çağrılarımın sonunda "benim kızımın da adı Burcu inşallah o da sizin gibi başarılı olur"u, "herkes işini haketmiyor ama siz hakediyorsunuz"u duymak çok güzel bir his. hele ki "çok yardımcı oldunuz Allah razı olsun". telefonun ucunda elimdeki mouse ile bir tıkla bunları duymak çok başka. bir tık dediysem o kadar da basit değil altını hemen çizmeliyim günde 9 saat hatta 11 saat bir masanın başında (sadece 3 kere kalkabiliyorsun) durmadan konuşmak hiç kolay değil aslında. görüşmenin birini sonlandırdığın anda bir diğerini karşılamak çok zor.
Çünkü; bankacılık denince akla gelen her işi yapabiliyorum kredi kartından tut da para transferine, fon, repo işlemlerine kadar. çağrı merkezinin dışında hiç bir yerde bu kadar aktif çalışamam bana başka hiç bir yer hergün yeni bir şey öğretmez. ben bugün bile yeni birşey öğrendim
Bir bankanın çağrı merkezinde çalışan biri okurken bana ne kadar katılır beni nasıl görür bilmem ama ben bu nedenlerle ve kısa kesmeye çalışmasam sayabieceğim bir çok nedenden ötürü bu mesleği seçtim.
benim "neden"ime gelince...
ben bankacıyım. babam gibi olmak için istedim bu mesleği fakat öyle bir noktada buldum ki kendimi o basit ilkokul cümlesi çıktı ortaya "insanlara yardımcı olmak istiyorum" bu kadar derin kelimelerim yok para finans gibi bir sektör için ona gerek de yok zaten ama her gün aldığım çağrılar karşılaştığım insanlar beni başka herhangi bir birimde değil bankanın tam kalbinde çağrı merkezinde kalmaya ikna etti. çevremdeki herkes şube, krediler, eğitim birimi, insan kaynakları derken ben 3. yılıma girerken hala çağrı merkezi diyorum.
Neden mi?
Çünkü Türkiye'nin her yerinden insanla konuşuyorum. Sabah ilk günaydını İstanbul'a derken ikincisini Van'a diyorum. Hepsi benden bir şekilde yardım bekliyor. Çağrılarımın sonunda "benim kızımın da adı Burcu inşallah o da sizin gibi başarılı olur"u, "herkes işini haketmiyor ama siz hakediyorsunuz"u duymak çok güzel bir his. hele ki "çok yardımcı oldunuz Allah razı olsun". telefonun ucunda elimdeki mouse ile bir tıkla bunları duymak çok başka. bir tık dediysem o kadar da basit değil altını hemen çizmeliyim günde 9 saat hatta 11 saat bir masanın başında (sadece 3 kere kalkabiliyorsun) durmadan konuşmak hiç kolay değil aslında. görüşmenin birini sonlandırdığın anda bir diğerini karşılamak çok zor.
Çünkü; bankacılık denince akla gelen her işi yapabiliyorum kredi kartından tut da para transferine, fon, repo işlemlerine kadar. çağrı merkezinin dışında hiç bir yerde bu kadar aktif çalışamam bana başka hiç bir yer hergün yeni bir şey öğretmez. ben bugün bile yeni birşey öğrendim
Bir bankanın çağrı merkezinde çalışan biri okurken bana ne kadar katılır beni nasıl görür bilmem ama ben bu nedenlerle ve kısa kesmeye çalışmasam sayabieceğim bir çok nedenden ötürü bu mesleği seçtim.
-
- Kıdemli üye
- Mesajlar: 1044
- Kayıt: Salı, Kasım 8, 2005 21:46
- İsim: Mehtap
- Konum: Ankara
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Evlendim Ankara'ya yerleştim , Önce turizmciydim ve bunun okulunu okumuştum ama başkentte İstanbul'dakinden farklı bir sistem var . İç turizm ( seminer, fuar vb...) şeyler için gelen yerli turist dediğimiz insanlar var. benim burda bir yerde çalışmam zor ,Ne yabancı dillerimi kullanabilirim , nede yurdum insanı malesef bir Avusturalya'lıdan daha insancıl davranmaz kendisine hizmet eden seyehat ajentası , otel vb... yerlerde çalışan insanlara. Eşimle ortak kararımız bu zaten . tabiki bu düşüncelerim herkesi kapsamaz ama ve herkes aynı düşünmeyebilir. Sir seneye yakındır Optisyenlik öğreniyorum ve çalışıyorum zaten . Hemde çok büyük bir şirket Türkiye genelinde ellidört mağazası var. Numaralı gözlük, kontak lens, Cam , çerçeve , güneş gözlüğü hem satıp hemde numaralı gözlük nasıl satılır , reçete nasıl okunur nasıl anlaşılır hale gelir , cam şekliydi , kalınlığıydı , kaplamasıydı derken onca şey var henüz öğrendiğim ve öğrenmeye devam edeceğim. Ama bir yaştan sonra yeniden meslek edinmek zor sözü biraz doğru. Sağolsun eşim ciddi anlamda destek oluyor ve artık turizmci değil optikçiyim ( öğrenme aşamasında ) . ama işimi seviyorum ve iyi bir öğrenci olduğumu düşünüyor bu işin erbabları . işte böyle : )
-
- Takımdan
- Mesajlar: 485
- Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
- İsim: emel sevgi
- Konum: Çanakkale
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
aslında hiiiç aklımda yoktu ama sınav sonuçları açıklanıp tercih zamanı gelince uzun uzun düşünüp karar verdim. zaten sayısal okuduğum için mühendislik olur diye düşünüyordum. aslında babamın eczacı olması nedeniyle ilaç ve eczane kokularına olan büyük aşkımdan dolayı eczacılık isterdim ama maalesef lisede biraz tembellik yaptığımdan eczacılığa puanım yetmedi. sonra ben de aldım tercih kılavuzunu elime, bana en uygun mühendislik dalının gıda mühendisliği olduğuna karar verdim. işte önümüzdeki yıllarda önem kazanacak, çok revaçta olacak filan birsürü yorumlar duydum, okudum. bilmiyorum öyle olacak mı sahiden ama zamanla ben bölümümün ve ilerideki mesleğimin önemini kavradım. şu anda her yediğim içtiğim şeye şüoheyle bakan bir paranoyak olsam da çok ciddi bir konuyla uğraştığımızın farkındayım. en nefret ettiğim şey insanların gıda mühendisliğini küçümsemesi ya da basit görmesi. "eee sevgi söyle bakalım ne yememiz lazım?" "eee sen bilirsin bunu nasıl pişirelim?" "aaaa sen onu yemiyo musun nasıl gıdacısın?" " şimdi bunda kaç kalori var bunu yersem şişmanlar mıyım?" vb soruların muhattabı biz değiliz yalnız ve güzel ülkemin insanları! beslenme uzmanı değiliz, aşçı değiliz. adı üstünde mühendislik yani. bir makina mühendisi ne görüyorsa, elektrik elektronik, kimya, vb mühendisler ne görüyorsa biz de o dersleri görüyoruz.
kendimi bunu insanlara anlatmaya vakfetmeyi düşünüyorum pek dertliyim çok konuştum
kendimi bunu insanlara anlatmaya vakfetmeyi düşünüyorum pek dertliyim çok konuştum
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Seçme şansım yoktu; bunun için doğmuşum
-
- Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: Salı, Aralık 16, 2008 15:27
- İsim: said
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
sevgi Allah yardımcın olsun zor yola baş koymuşsun:) senin ki bizim dr kızların biz hemşire değiliz demesine benziyor:))))
ahmet abi mesleğinde öğrencilik yazıyor ama:) ne olduğunu açıklasan merak ettim bende ne için doğduğunu.. saygılarla
ahmet abi mesleğinde öğrencilik yazıyor ama:) ne olduğunu açıklasan merak ettim bende ne için doğduğunu.. saygılarla
-
- Takımdan
- Mesajlar: 485
- Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
- İsim: emel sevgi
- Konum: Çanakkale
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
teşekkür ederim aah ah ama itiraf ediyorum doktorluk hep içimde kalan bir uktedir ama biz de beyaz önlük giydikçe kendimizi teselli ediyoruz artık ne yapalım
-
- Takımdan
- Mesajlar: 661
- Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
- İsim: Ahmet
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Said kardeşim sadece Ahmet demen yeterli. Ben kimyacıyım. Ben de beyaz önlük giyenlerdenim. Gerçi giydiğim önlüklerin hiçbirinin ilk giydiğim andan sonra beyaz olduğu görülmemiştir.
En son pyrazine tarafından Cuma, Mayıs 29, 2009 01:55 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 485
- Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
- İsim: emel sevgi
- Konum: Çanakkale
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
çok eğlenceli ya
ve önlükler gerçekten beyaz kalmıyor nedense
ve önlükler gerçekten beyaz kalmıyor nedense
-
- Üye
- Mesajlar: 422
- Kayıt: Pazar, Aralık 3, 2006 02:07
- İsim: yelda
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Hmmm.. Çoğunluktayız bakıyorum. Ben de kimya mühendisliği okuyorum. Neden seçtim? Ben öss döneminde fotosentez yapıyordum.Hücrelerim henüz gelişimini tamamlamamıştı=P Utanıyorum söylemeye ama kura çektim ben... Kader nasıl olsa bulacak beni dedim.Offf... Keşke saklansaymışım da bulamasaymış beni. Ya da diğer kağıdı seçseymişim..Aman ne desem boş, kader işte=P
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 8
- Kayıt: Pazartesi, Ağustos 10, 2009 02:11
- İsim: astromel
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Geçen sene yaşadıklarım, çevrem nedeniyle ruhumu doyuramayacağını anlamaya başladığım tıpı neden seçtiğimi 4.senemde yeniden sorgular olmuştum. "google"da insanların görüşleri bana tıpı neden seçtiğimi hatırlatır mı, yoksa ben mi beklentilerimde hata yaptım diyerek arama yaptım. Edebi bir yazıyla karşılaşmak güzel bir sürpriz! Kendi çıkarını başkalarından üstün bilmeyen insanlarla da meslektaş olacağımı bilmek içimi rahatlattı, tıpı ilahi güzellikleri keşifte bir rehber bilme mantığı sanırım aradığım cevaptı, teşekkür ederim Said... Yazmakta oldukça iyisin
-
- Üye
- Mesajlar: 122
- Kayıt: Salı, Aralık 16, 2008 15:27
- İsim: said
- Konum: İstanbul
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Galiba biz sessiz bir çoğunluğuz, mesleğin hakkını vermeye aday...
yazın beni mutlu etti...
senden sadece iki dönem öndeyim
gelecekte sorguya ve başarıya devamiyetini dilerim...
seninle tanışmak mutluluk verici astromel
yazın beni mutlu etti...
senden sadece iki dönem öndeyim
gelecekte sorguya ve başarıya devamiyetini dilerim...
seninle tanışmak mutluluk verici astromel
-
- Üye
- Mesajlar: 538
- Kayıt: Perşembe, Nisan 6, 2006 15:02
- İsim: nilgün
- Konum: Ankara
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
ben daha yeni 2. sınıfa geçmiş bir iktisat öğrencisiyim.Bölümümü pek de isteyerek seçmemiştim.İlk dönem başladığında zorla okula gittim, dersleri dinlemedim, kimseyi takmadım boş boş takıldım, azıcık 'çevre' yaptım...Tüm bunların doğal sonucu olarak da zaten 10 tane olan derslerimden 6 tanesini bıraktım.Ben gene ilk dönemle aynı kafa yapısında giderken ikinci dönem başladı ve bu dönem alana yönelik daha çok ders görmeye başladık; borçlar hukuku, anayasa hukuku, siyaset bilimi... ve farkettim ki bu okul benim hayatım.Beni hayata büyük ölçüde bu okul hazırlayacak ve ben kendi ayaklarım üzerinde bu okul sayesinde durabileceğim.Aklımın başıma geç de olsa gelmesiyle beraber derslere girmeye ve çalışmaya başladım.Şimdi çok mutluyum iyi ki bu bölümü seçmişim.Bu bölüm sayesinde hayatımın varsayımlardan oluştuğunu, hiç bir doğrunun doğru olmadığını ve hiç bir dünya görüşünün tam anlamıyla yeterli olmayacadığını farkettim.Bunların yanında; kimseye güvenme, diğerlerine zarar vermeden ilk önce kendini sağlama al ve asla parasız kalma, bu düzen seni yer!
Teşekkürler Arslan hocam..
Teşekkürler Arslan hocam..
-
- Üye
- Mesajlar: 170
- Kayıt: Çarşamba, Haziran 21, 2006 09:56
- İsim: emine
- Konum: Ankara
Re: ŞU AN OLDUĞUNUZ MESLEĞİ NEDEN SEÇTİNİZ
Emel sevgi demiş ki:
Neden diyetisyen oldum: Olmak istediğim çok meslek vardı, biyolog, astronot, edebiyatçı...v.b. hepsi birbirininden çok alakasız ama istek işte:)
Sevdiğim, severek okuyacağım ve çalışacağım meslek buydu, o yüzden seçtim ve pişman değilim.
Bu soruların muhattabı olarak hergün duyuyorum, hani duymadığım gün "acaba insanlara ne oldu neden sormuyorlar" diye düşünmeye başladığım bile oldu:)"eee sevgi söyle bakalım ne yememiz lazım?" "eee sen bilirsin bunu nasıl pişirelim?" "aaaa sen onu yemiyo musun nasıl gıdacısın?" " şimdi bunda kaç kalori var bunu yersem şişmanlar mıyım?" vb soruların muhattabı biz değiliz yalnız ve güzel ülkemin insanları! beslenme uzmanı değiliz, aşçı değiliz
Neden diyetisyen oldum: Olmak istediğim çok meslek vardı, biyolog, astronot, edebiyatçı...v.b. hepsi birbirininden çok alakasız ama istek işte:)
Sevdiğim, severek okuyacağım ve çalışacağım meslek buydu, o yüzden seçtim ve pişman değilim.