Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
Yaşamak Ne Acaba?
ben kişiye özel konuşmuyorum arkadaşlar ne düşünürseniz düşünün naparsanız yapın açıkcası umurumdada değil bundan sonra,benim genel düşüncem budur isteyen katılır isteyen katılmaz ama gözgöre göre genel anlamda karşı çıkıyosanız beni bağlamaz???dediğim gibi beni anlamasını istediğim insanlar anlamış,gerisi boşşş ve önemsiz??ayrıca ben insanları kışkırtıcı yada küçük düşürücü hiçbişi yazmadım ve hakaret de etmedim???bu önyargı nedir nerden gelir anlayamadım açıkcası!!!ama siz bilirsiniz başkada bişi demiyorum.....
...
önce 'yaşamak' diye bir şeyin var olduğuna dair yakaladığımız kanıtları masaya yatırmak gerek kanaatimce.. ne ölçüde inanıyoruz, neye inanıyoruz..
ama ben hala ordayım..
ye, iç, konuş, gez, eğlen, oku, çalış.. bunlar yaşadığımızın ip uçları mı?
maddesel varlıklar, yokluklar zerre kadar mühim değil bende. ama düşünmek.. sorgulamak..
tekrar yazacağım, vaktim sınırlı..
selamlar
blurred
ama ben hala ordayım..
ye, iç, konuş, gez, eğlen, oku, çalış.. bunlar yaşadığımızın ip uçları mı?
maddesel varlıklar, yokluklar zerre kadar mühim değil bende. ama düşünmek.. sorgulamak..
tekrar yazacağım, vaktim sınırlı..
selamlar
blurred
-?-
evet, yaşamak ne acaba?
bunu kendimize sorabilmemiz ne güzeldir.. evet tarif edilemeyen bir şey var ortada ve biz her gün bıraktığımız yerden devam ediyoruz onu yapmaya ya da yaptığımızı sanmaya..
adına 'yaşamak' mı diyoruz sonra? ve peki yaptığımız 'yaşamak' mı ve bir bağımsız soru da zaten işte bu; peki 'yaşamak ne'?
dünlerimizde ne yaptıysak bugün de bilinçli-bilinçsiz aşağı yukarı aynı şeyleri yapıyoruz. ve muhtemelen yarınlarımız da dünlerimizden pek farklı olmayacak. çünkü yarınlarımızı yaşadığımızı hiç farkedemiyoruz. inanamıyoruz, zor geliyor öyle değil mi, aslında bugün'ün, dün'ün yarın'ı olduğunu kabullenmek.. neden peki?
ertelemeler yaşanıyor ardısıra bir sürü.. bir biz erteliyoruz, bir de adına 'hayat' dediğimiz muamma erteliyor.
koşuşturmacalar yaşıyoruz sonra.. bazen 'neden' diye soramıyoruz kendimize, korkudan mı acaba? neden onu yapıyoruz, bunu neden böyle yapıyoruz, kimler istiyor, ne için vs vs..
cevaplarımızı bulamıyoruz sonra.. ve her soruda bir kez daha kayboluyoruz. bir üçüncü göz olup bazen, bakıyoruz kendimize.. ama kolay değil.. hiçbirşey kolay değil..
bazen bilmek de yetmiyor neyin doğru olduğunu.. bazen 'doğruyu biliyorum' demek ağır yükler yükler insanın omuzlarına.. bir adım sonrası uygulama çünkü.. evet uygula o zaman, hadi, doğrularını yansıt hayatına.. hayatın.. senin hayatın.. senin yaşamın.. yaşamak.. tüm bunlar mıdır yaşamak? anlatılamayan birşeyler var haricinde, belki farkına da varılamayan nice'ler..
vakit geçiyor.. insan neler yaşıyor, neler atlatıyor.. sonra bir an baktığında ardına, evvel yaşadıklarını anımsıyor. evvel 'yaşadıkları'.. yaşanmışlıklar bırakmış ardında, bir şeyler var.. 'yaşadım' diyor sonra, 'ben bunları bunları yaşadım'..
yaşamak..
yaşadığımızı sanıyor, öyle adlandırıyoruz birşeyleri.. öyle midir ya? yanlış adlandırıyor, o anlamı kendimiz yüklüyorsak ne olacak peki?
ve bir de şu var; eğer güzel paylaşımlar bırakılmışsa geride, nasıl da herşey güzel ve manalıdır da; eğer tatlı anılar yoksa arkamızda kalan, neden herşey bir başka karamsar görünür bizlere? mutluluğumuzda 'hayat güzel' dediğimiz mi bir yanılsamadır, yoksa aksi durumunda aksi fikri savunduğumuz mu? nasıl bakarsak öyle görürüz, ama nedir aslında gördüğümüz? her iki ihtimalde de yanılıyor olamaz mıyız? peki olmalı mıyız?
...
evet, yaşamak ne acaba?
bunu kendimize sorabilmemiz ne güzeldir.. evet tarif edilemeyen bir şey var ortada ve biz her gün bıraktığımız yerden devam ediyoruz onu yapmaya ya da yaptığımızı sanmaya..
adına 'yaşamak' mı diyoruz sonra? ve peki yaptığımız 'yaşamak' mı ve bir bağımsız soru da zaten işte bu; peki 'yaşamak ne'?
dünlerimizde ne yaptıysak bugün de bilinçli-bilinçsiz aşağı yukarı aynı şeyleri yapıyoruz. ve muhtemelen yarınlarımız da dünlerimizden pek farklı olmayacak. çünkü yarınlarımızı yaşadığımızı hiç farkedemiyoruz. inanamıyoruz, zor geliyor öyle değil mi, aslında bugün'ün, dün'ün yarın'ı olduğunu kabullenmek.. neden peki?
ertelemeler yaşanıyor ardısıra bir sürü.. bir biz erteliyoruz, bir de adına 'hayat' dediğimiz muamma erteliyor.
koşuşturmacalar yaşıyoruz sonra.. bazen 'neden' diye soramıyoruz kendimize, korkudan mı acaba? neden onu yapıyoruz, bunu neden böyle yapıyoruz, kimler istiyor, ne için vs vs..
cevaplarımızı bulamıyoruz sonra.. ve her soruda bir kez daha kayboluyoruz. bir üçüncü göz olup bazen, bakıyoruz kendimize.. ama kolay değil.. hiçbirşey kolay değil..
bazen bilmek de yetmiyor neyin doğru olduğunu.. bazen 'doğruyu biliyorum' demek ağır yükler yükler insanın omuzlarına.. bir adım sonrası uygulama çünkü.. evet uygula o zaman, hadi, doğrularını yansıt hayatına.. hayatın.. senin hayatın.. senin yaşamın.. yaşamak.. tüm bunlar mıdır yaşamak? anlatılamayan birşeyler var haricinde, belki farkına da varılamayan nice'ler..
vakit geçiyor.. insan neler yaşıyor, neler atlatıyor.. sonra bir an baktığında ardına, evvel yaşadıklarını anımsıyor. evvel 'yaşadıkları'.. yaşanmışlıklar bırakmış ardında, bir şeyler var.. 'yaşadım' diyor sonra, 'ben bunları bunları yaşadım'..
yaşamak..
yaşadığımızı sanıyor, öyle adlandırıyoruz birşeyleri.. öyle midir ya? yanlış adlandırıyor, o anlamı kendimiz yüklüyorsak ne olacak peki?
ve bir de şu var; eğer güzel paylaşımlar bırakılmışsa geride, nasıl da herşey güzel ve manalıdır da; eğer tatlı anılar yoksa arkamızda kalan, neden herşey bir başka karamsar görünür bizlere? mutluluğumuzda 'hayat güzel' dediğimiz mi bir yanılsamadır, yoksa aksi durumunda aksi fikri savunduğumuz mu? nasıl bakarsak öyle görürüz, ama nedir aslında gördüğümüz? her iki ihtimalde de yanılıyor olamaz mıyız? peki olmalı mıyız?
...
evet, yaşamak ne acaba?
canım istediğinde arabayla dolasan bir manavdan bir kilo muz,elma vb alabiliyorsam,sabah kahvaltıda hala annem yanımdaysa ve bana hala gülümsüyorsa,bilgisayarı actığımda dostlarımdan birsürü maıl gelmişse ,ve bağlantımda problem yoksa,bugün eğer fırtına yoksa ve dışarı cıkıp nekadar sevmesemde yinede gölcüğü darmadağın edebiliyorsam işte yaşam budur,ben bugünlük, yaşıyorum...