BugFixed yazdı:AB ne diyecek
Muammer ELVEREN / PARİS
Kadınlar Günü’ndeki polis dayağı nedeniyle tüm Avrupa’yı Türkiye’ye karşı ayağa kaldıran Batı medyası, Paris’te polisin liseli gençlere tekme tokat ve copla saldırmasını görmezlikten geldi.
İstanbul’da kadınlar günü gösterisinde polisin uyguladığı şiddet tüm Avrupa’yı ayağa kaldırmıştı. AB, Türkiye için tutum belgesini açıklarken bu şiddete ilk sırada yer verdi. Ama aynı Avrupa Paris’te gösteri yapan gençlere tekme, yumruk ve copla saldıran Fransız polisini görmezden geldi.
AVRUPA Birliği’nin (AB) medyasından sivil kişi ve kuruluşlarına kadar, Türkiye’ye uyguladığı çifte standart, polis şiddeti konusunda da açıkça ortaya çıktı. Türk polisinin kadınlar günü gösterisinde uyguladığı şiddet tüm Avrupa medyasında olduğu gibi Fransa’da da günlerce birinci haber olarak yerini korurken, Fransa’daki benzer bir olay medya tarafından kısa haberlerle geçiştirildi. Siyasiler ve sivil toplum örgütleri tarafından da görmezden gelindi. Lisesi Fransız gençlerin tekme, tokat, yumruk ve cop darbeleriyle kan revan içinde kalması basında çok az yer buldu.
BEART NE YAPACAK
Hiçbir insan hakları savunucusu çıkıp da Fransa’yı eleştirip, protesto etmedi. Oysa 6 Mart günü Beyazıt Meydanı’nda yaşanan polis dayağının ardından Fransız aktris Emmanuelle Beart, onur konuğu olarak davetli olduğu İstanbul Film Festivali’ni boykot etmişti. Kadına polis dayağını protesto için Türkiye’ye gelmeyen Beart’ın kendi ülkesindeki polis şiddeti karşısında nasıl bir adım atacağı, Fransa’yı terk edip etmeyeceği şimdi merakla bekleniyor!
AB NE YAPACAK?
Türkiye’deki olaylara aynı gün tepki veren AB’nin, geçen pazartesi yayımlanan Choc’taki kapak haberine henüz ses çıkartmadığı da dikkatlerden kaçmadı. Oysa önceki gün Lüksemburg’ta yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında AB tarafı Türkiye’ye ilişkin tutum belgesini açıklarken, Türkiye’deki polis şiddetine listenin ilk sıralarında yer verdi ve Ankara’dan önlem talebinde bulundu. 6 Mart’taki olay Türk medyasında eleştiri konusu olurken, polisler hakkında da idari soruşturma açılmıştı. Şimdi AB’nin Fransa’ya karşı tutum da merakla bekleniyor! Türkiye’den polis şiddetini önlemesini isteyen AB, Fransa’dan da aynı talepte bulunacak mı?
Fransız polisi, liseli gençleri ezdi geçti
HÜKÜMETİN çıkardığı Eğitim Reformu kanununa tepki gösteren öğrenciler Fransa’nın çeşitli kentlerinde belli aralıklarla gösteriler yapmaya devam ediyor. Kanun meclisten geçip kabul edildiği halde genç öğrenciler ile hükümet arasında bir sağırlar diyaloğu yaşanıyor. Zaman zaman yapılan gösterilerde de olaylar çıkıyor. 13 Nisan’da Paris’in göbeğindeki Avenue Montaigne’de gösteri yapan liseli gençleri polis engellemek isterken olaylar patladı. Kalkanlı polisler olayları yatıştırmak için liseli genç kız ve erkeklere acımasızca tekme, tokat, yumruk ve coplarla saldırdı. Polis gençlerin çoğunu kan revan içinde bıraktı, ayaklar altına aldı, yerlerde sürükledi, erkek kız demeden ezdi geçti.
Choc şok geçirtti
FRANSIZ medyasının görmezden geldiği şiddet fotoğrafları, sıradışı haberler vererek adını duyuran ‘Choc’ dergisi tarafından aradan iki hafta geçtikten sonra geçen pazartesi yayımladı. Fransız polisinin şiddetine 6 sayfa ayırarak kapak yapan dergi, Fransız halkını şoke etti. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ise görevi suiistimal eden ve yasalara uymayarak şiddet uygulayan polislere yeterli ceza verilmediğini içeren bir rapor yayınladı. Bu arada polis sendikası gençlerin polisi tahrik ettiğini ileri sürdü. Haber Kaynak: hurriyetim.com.tr

Merak ettiğim bişey var , malesef koyun gibi güdülmeye alışmış olan ve at gözlüğünü çıkarmak istemeyen biz Türk halkı daha ne kadar böyle devam edeceğiz?
AB adında ülkemize yeni gelmiş bir balı çaldılar ağzımıza ne olduğunu bilmeden , tadına doyamıyoruz. Bizim AB'den beklentilerimiz neler ve gerçekte AB'den bulabileceklerimiz neler?
Türk gencinin AB ülkelerine göre tartışılamaz bir kalifiye ve sayı miktarı olduğu bir gerçek ve AB ülkeleride bunun farkında. Biz sanıyoruzki ülkemizdeki en büyük sıkıntı olan işsizlik son bulacak çünkü AB ye girince diğer ülkelerde işe girebileceğiz, ama detaya indiğimizde görebileceğimiz tekşey AB ye girsek bile özgürce dolaşım , mülk edinme ve çalışma imkanını bize sunmuyorlar. Şu an olduğu gibi sınırlı vizelere müsade verilecek sadece ve şu anki gibi gayri resmi yollardan AB de iş imkanı bulsak bile (Evlenerek vs.) kazancımızın %54 'ü çalıştığımız ülkede vergi olarak kesilecek. Peki gezemiyoruz, çalışamıyoruz bize ne faydası var dediğimizdede Türkiyede yatırım yapacakları ve bizi geliştirecekleri gündeme geliyor

Sizce Türkiyede yabancı iş adamlarının yatırım yapmasındaki esas gerçek Türkiyeyi kalkındırmakmı yoksa pazar paylarını ülkemizdede genişletmekmi ? Artı imkanlar sunulduğu takdirde ülkemizi geliştirecek ve kalkındıracak Türk gençlerine ve iş adamlarına sahip değilmiyiz sizce ?
AB den faydamızın ne olacağı bile tereddütler içersindeyken bizden istenenlere kısaca bakalım bide:
1-Ermeni soykırımını kabul ederek, Nazilerin zamanında yaptığı soykırımın bir benzerini kabul etmemiz ve Almanya gibi, soykırıma tarafımızca uğradığı itta edilen Ermenilere tazminat ödememiz,
2-Kıbrıs 'ı tanımamız yunanların kontürolüne vermemiz,
3-Kürdistan'ı tanımamız ve topraklarımızı kapsayacak bir şekilde kurulmasına izin vermemiz, (ki bence Türk Kürt sorunu çıktıysa ve varsa buda dış güçlerin üstümüzde oynadığı egemenlik oyunlarından bir kısmıdır bence..)
4-Çanakkale de 7 ülkenin şehitlerinin gömülü olduğu söylenen toprakların hakimiyetini, bu 7 ülkeye dönüşümlü olarak vermemiz,
5-Boğazlarımızı karşılıksız olarak diğer ülkelerin petrol tankerlerine ve diğer tüm deniz ticaretlerine açmamız,
6-Ülkemizin belkide en büyük gücü olan askeriyemizi daraltmamız,
7- ............
Unutmadan eklemeliyim AB ye girmek için sırt çevirdiğimiz ; Dünyanın tekrar en büyük güçlerinden biri olmak üzere ilerleyen Rusya , Çin ve diğer islam ülkeleri sizce Amerikadan veya AB den dahamı kötü? Unutmayalımki onlar bizi , bizde AB yi kazanmak için uğraşıyoruz.
Bütün bu maddeler gittikçe uzamakta ve karşılığında hala somut olarak ne kazanacağımızı anlamamaktayım. Biz Türk halkı olarak bunları düşünmekten ve tartışmaktanmı korkuyoruz yoksa koyun gibi güdülmeyemi alıştık anlayamadım. Sizce geçmişte petrol kuyularımızı kurşun dökerek kapatan , zengin madenlerimizi (ki bor gibi bazılarında dünyada bir numarayız) kullanmamızı bi şekilde kısıtlayan vede ülkemiz üzerinde uzun vadeli oyunlarla çıkar elde etmeye belkide gözüktüğü kadarıyla ilerde sömürge altına almaya çalışan bu dış güçler birden bizi benimsedi ve kendileri arasında mı görmek istedi? Şunu unutmayalım ne kültürümüzle , ne tarihimizle , ne insanlarımızla nede dinimizle biz onlarla aynı veya benzer yapıya sahip değiliz. Son olarakta şunu hatırlamanızı isterim Türk halkı her zaman özgürdü ve hiç resmi olarak sömürge altına girmedi birde diğer ülkelerin geçmişini düşünün... Sizcede garip ve uzun vadeli bir oyun söz konusu değilmi?
Bence bir kere daha masaya yatıralım ne kazanacak ve neler kaybedeceğiz ?