yaz boğucu kimsesizliğinden sıyrılsaydı
bizde kalmazdı ağır hüznü
tüm bırakılmışlıkların
balkona çıkmaya üşenir sıkıntım
apartman girişlerine serinlik çökenedek
açılmaz gözlerim...
sana heveslenir ufkum
yaz ömrünü alır düşlerimin
zaman atlamayı öğreneli
kanıksadım yanımda olmayışını da...
gece hayatıyla kurtulur gün
ve bir akşam yemeğinde
ölmek isterim karşında
güze kadar uyanmamak
tatlı sarıları erken çöken günün
ilk soğuklarında
uykusuz yüzümü yıkayana kadar
ölü kalmak...
yaz köpüklü sulara çağırır acımı
tembel çaresizliğim kollarını arar
bulutsuz göğe küfürle bakar beklenti
terli ve yapayalnız
sadece seni isterim
bir senin sesini...
ayrıntısı sık aklıma düşer
çay içişinin
ikindiler de küser gölgeye
kitaplar tükenir başucumda
orta çağına dönerim hüznümün
şarkısız ağlamayı beceremem...
yaz işçiliğimi anlamaz
bir sen anlar seversin
yazın suçu yok
sen yoksun
senin de suçun yok
suçlu yokluğun...
kağan işçen...
Ayrıntısı Sık
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana