Evvel zamanın icinde kaybolmuşuz biz, destan olan yalanlarda tahtın en üstüne kurulmuşuz.
Kim ağlayabilir ki, yalan sevginin ardından sahte göz yaşlarıyla?
Kim yanabilir ki, gerçek sevginin ateşinde cayır cayır hiç umursamadan?
Doğmadan bilemessin ki yaşananları, önce ağla, sonra gül bumu hayattan alınan ders?
Bırak gitsin hayatlar, sen günahlarından taviz verme, hayatı olduğu gibi kabullenmeyip, olduğun gibi ol.
Bırak bitsin hayatlar, ne de olsa yenileri başlar, acımasız mı bu yalanlar? İnsanı çok zorlar, bu yılanlar.
Sever geceler beni, kelimelerimin de dili vardır unutma,
Bırak dokunma bana artık, Sonuma varmadan tek kelimemle, dilimi koparırım.
Paramıydı sizi, siz yapan? Bu kadar mı önemliydi, malın, mülkün değeri acımadan?
Neydi ki şu, 2 damla yaşın değerini anlayan kapasiteye sahip olamaman?
Kapasitelerin içinde, kapasitelerle kapasite yapmak mıydı derdin?
Hiç mi gerçeklerden gemi yapıpta, mavilerin üzerinde yüzemedin?
Dalmadın mı geceleri gökyüzüne, siyah'la hiç mi dans etmedin?
Kalbini sök yaşa desem, daha merhametli olacağını bilirim.
Hiç yaşama, nefes alıp verme, en zehirlisinden dünyaya...
Bırak herşey sende kalsın, ben evvel zaman içinde de kalırım, kalbur saman içinde de...
Aytaç BAYKARA...
Bir yokmuş, bir varmış...
-
- Üye
- Mesajlar: 25
- Kayıt: Salı, Kasım 24, 2009 11:30
- İsim: Aytaç
- Konum: Bursa