Büyükler de masallar ister...
Hesap yapmadım, kafadan on sene olmuştur ama... O zamanki ‘şanslı’yla kaçamak yapacağız. O İstanbul’dan gelecek, ben İzmir’den, orta yol Foça.
Sahilde, güzel bir pansiyondayız. Her yer mavi-beyaz, tipik Ege kasabası. Cam hafif aralanmış, tül perdeyi uçuşturan bir rüzgâr sokuluyor usulca...
Walkmenini çıkarıyor, minik hoparlör takıyor, bir de kaset koyuyor (şimdiki nesil için CD’nin eski versiyonu diyelim), ‘Dinle bak’ diyor.
İki sevgilinin bir pansiyon odasında yapacak daha güzel şeyleri olmalı, o ise adını ilk kez duyduğum bir adamı dinletiyor bana:
Feridun Düzağaç...
Sevdiği bir şarkıcıyı paylaşıyor yüreği küçük kızla, sevdiğini benim de sevmemi umuyor. Seviyorum da... Tek kişilik yüreğimi kaplıyor ‘o şarkılar’. Yıllar var İstanbullu’yu görmüyorum, o gün bugündür Feridun Düzağaç dinliyorum ama...
Foça’daki küçük pansiyon odasında dinlediğim ilk albümüydü, ‘Sana gitme demeyeceğim...’ diyordu o zaman.
Sonra sırasıyla Köprüden Önce Son Çıkış, Tüm Hakları Yalnızlığıma Aittir, Orijinal Altyazılı ve Bir Devam Filmi geldi.
Şimdi de son albümü, Uykusuza Masallar var CD çalarımda. Dumanı üstünde bir albüm, önceki gün çıktı. D&R’ı kaç gündür yokluyordum, çıkar çıkmaz aldım.
Eve bir koşuşum var.
Evet hâlâ zayıfım ‘o şarkılar’a. Hâlâ beni yaksın, kavursun, alsın götürsün istiyorum.
Telefonu da ışıkları da kapattım, Feridun Düzağaç dinlemek ayrı bir mesai gerektirir ya. Bir kadeh kırmızı, olmadı en koyusundan bir kahve yapılır, yalnız olmalı, bu an kimseyle paylaşılmamalıdır.
O hep aynı da...
Gelelim müzmin bir uykusuz olarak üzerime alınmakta sakınca görmediğim masallarına...
Açıkçası daha şenlikli bir albüm bekliyordum. Hani hep diyordu ya:
‘Eğlenceli yanımı da ortaya çıkaracağım.’
Olmamış, yapamamış.
Geçememiş aşktan.
Hep aynı şarkının nakaratını söylüyor gibi, ‘hepimizin hayatının şarkısı aşk’ın, yaşanınca tükenenin...
Bu, onun farkı. Aynılığı hiç değişmeyen bir fark bu!..
Yine aynı kazandığını sandığında kaybetmeler, aynı yerinde sayan düşler ve aynı ‘Beni bırakma’ yakarışları...
Onun ‘hep böyle kal’ması, yeni neslin de acılarına pansuman edecek şarkılar bulmaları bakımından iyi olabilir ama biz eskiler artık ‘Bırakırsa bıraksın ya!’ demeyi öğrendiğimizden midir bilmem, eski tadı(mı) bulamadım bu albümünde.
Gidemedim uzaklarıma, sarsılmadım, yanmadı canım.
Küçük kız yüreğiyle birlikte büyüdü tabii, bir zamanlar sadece ‘o şarkılar’ın kapladığı yürek şimdi salon salomanje.
Biraz da o yüzden dedim ki, uykusuzlar kadar, büyümüşlere de masallar yazabilse idi, keşke... (Sevenlerine duyurmak borcum olsun parantezi: İlk konseri 9 Şubat’ta -bir türlü ‘benim’ diyemediğim- Balans’ta.)
Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
Büyükler de masallar ister... (Ebru Drew ' in Yazısı)
Re: Büyükler de masallar ister... (Ebru Drew ' in Yazısı)
ebru drew'e ait
ebru drew bildiğim kadarıyla vatan gazetesinde yazıyordu
acaba yazı bugüne mi ait ?
ebru drew bildiğim kadarıyla vatan gazetesinde yazıyordu
acaba yazı bugüne mi ait ?
Re: Büyükler de masallar ister... (Ebru Drew ' in Yazısı)
vatan da yazıyor doğru 24 ocak tarihli