Çetele
suskunluğuna sen değilim ben
konuşmalarınla yarattın senliğimi
düşünmek eylemin hariçlerinde
bir güneşin olurdu senin
sarıya düşkün mavi göklü bir dünyan
çocukluğun nasıl gelir nasıl geçerdi anlamazdın
hariçten gazel okursan o ben olurdum
kaybedişlerinin çetelesini tutsan
toplamı ben çıkardı sensiz bir ben
bu aşklarına nefes alışlarına
bulaştığım kıyısından köşesinden
sen misin yoksa yağmurlu bir pencereden
çekincesiz bakışlı bir şarkı söylemek mi
çözemedim bir türlü
bakışlarına göz süzüşlerine
yakıştığım anlarım da oldu
yanlış anlamalarına sahiplik ettiğim de
şaşırmadan alsan beni ne var
sözcüklerinin ilk ve ikinci anlamına
kurtarsan tek haneli olmaktan düş evlerimi
uzak dağları çeker gözlerim
yol patika nedir bilmem
tanımam hiçbir uzaklığını
sana yakın anlamların
yolculuk akşamı kokulu iğdelerle bir
yıldızların çara çamura döküldüğü yerde
her şeyi unutur utanmazca seni beklerim
kağan işçen