Daima Zamansızdır Zaman

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
Kullanıcı avatarı
kaaniscen
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 988
Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
İsim: kağan
Konum: Adana

Daima Zamansızdır Zaman

Mesaj gönderen kaaniscen »

çirkin bir gölgeydi bizi ayıran
yeryüzüne vurmuş yalın bir acı
saymakla bitmez bir dürtü
görünmez hissedilir bir kirlenme bu
bize kendimize zamana kafa tutan
uğraşır bırakan bir gülü dikeniyle
bir dalı köküyle
bulutuyla göğü
daima zamansızdır zaman

gece inerken telaşlı ince geceliğiyle gözlerimize
günsüz doğar gün gürül gürül kederli
günlerle oyun oynamaktır yıkanmak her diliminde her yalnızlığın
gün yüzü görmedim düşünmekten zamanı
ağaçlar zamanın soytarısıydı bu benim mi garipliğim
sular içilmemişçe küskündü ömrüme
yaşlandım ama kuşlar gençleşti çaresizdim
yaşlandım kısaldı menzil uzun uzun
ama bulutlar şimdi daha beyaz ama daha alımlı
azaldıkça değerlendi öğle sıcağı
yakamı bırakmıyor bu bitişler çağı
en acı bitiştir başlangıç en acı bak bence bunu çok iyi dinle
öyküleyerek anlatma bana yaprağın düşüşünü
sen düşüş olmadın mı yoksa nesin hayal mi
yanılsama mı avuçlarımda sımsıcak bir akik aşk gibi
hayat saçmalama özgürlüğünü kullanma hakkıdır
kafa tutar mantığa her yanım zaman bu bi anı bi anına benzemez

hışırtısında gecenin bir anım kaldı
nasıl olduysa taptaze hala yıldızları üzerinde
nasıl olduysa ellerim göğsünde hala kan renginin
ben hala çam ağacının cesaretine saklanmışım nasıl olduysa
uzaktaki o müzik parlaması mıydı gözlerin
kimi şahit tuttundu saçmalığımıza sevişmeden bırakmamızı birbirimizi
gece miydi bizi izleyen yoksa yıldızlar mı
hastaydık kendimizi bildik bileli
istanbul'da bir ağustos sıcağı gibi ağlaşırdık

bölük pörçük hiçbirşey olamadık
şeklimiz yoktu yüzümüzde bir ölüm tacir
ben kendimden utançlı eğleşken
sen pılını pırtını toplamışsın mutluluğumdan
kalmışsın sadece kederimde
şimdi istanbul sıcağı ağlaşır dedim ya sadece kaşlarımda
bakışlarım yorar mutsuzluğumu
bir an kandırmak isterim kendimi
ama yalnızlık girer gene araya aramıza
senle aramıza dünyayla aramıza
ölümle aramıza hayatla aramıza
yalnızlık dağıtır bir an herşeyi
sımsıkı bir anlamsızlık zedeler düşlerimi
çekinmem işte o an hiçbir mutsuzluktan
öyle ya
mutsuzluk da binbir türlü

işitmem sesini ayların
sayamam yedi günü
ben hep artı birdeki yalnızlık
aralık'tan sonraki başka bir ay
pazar'dan sonra ayrı bir gün
saat 00:00' dan sonra başka bir an
gerçek yalnızlık dedikleri bu olmalı

kağan işçen