Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

Delik Deşik

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kaaniscen
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 988
Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
İsim: kağan
Konum: Adana

Delik Deşik

Mesaj gönderen kaaniscen »

dalgaları uslanır temmuz boylu mavide
kabullenir olur olmaz ezik yol çiçeklerini
romanlarda yitirdiğim tatlı kırmızılı
güleç dudağı okul yollarımın...

eski film karelerine benzerken güneş
ayaklarımdan korkarım
sendeki güzelliğe taşımazlarsa diye birgün
ağaç yeşillerine benzettiğim...

küçüklüğümdeki gibi
tutunduğum akşam gölgelerinde
saçlarından aradığım şeyler vardır hep
yüzüme çarpan o ince duygu
yandan bakışlarının
çekirdeksi gıdıklayıcılığı
böyle hep çok uzağında da olsa
yaşamak isterim sonsuza kadar ...

bodur dağlara takıldı aklım nedense
az mor az kurşunî az kahverengi ve köy evli
o zamanlar seni çiziyordum daha yüreğime
en son gülüşünü görmüştüm bir harman zamanı
günün ilk ışıklı serinliğinde bir kıpırtıydı
seni gördüğümde senin "o" olduğunu anlamam
zor olmadı hiç ve:
ben önce tanıdım
kirpiklerinin ucundan
parmaklarının eğimine kadar
en son gördüm...

bakışlarındakiydi
evet evet oydu
söküp çalan düşlerimi
her şeyimi
bu yüzden mi acaba
tüm düşlerimin sen olması
her şeyimdeki tek öpüş
köpüklü bir öfkenin ardından
ağlayışlı pişmanlıklar gibi
bir nefes alış anını kaçırmanın utancıyla
böyle kıvranmam karşında
ve ayrılma anlarımız
tüm güzel ömürler kadar uzun olsa keşke
eksiksiz tüm güzel sözleri söyleyebilsem
aldırmaz gibi duran aceleci bekleyişine
şimdi her anım bıçak yaralarıyla dolu
sana söyleyemediğim her söz
delik deşik ediyor
uyurken sıçramalarımı bile...

yarın sabah demeye korkuyorum
herhangi bir yarın sabah
seni göremeyeceğim gene
böyle herhangi bir yarın sabahta
boğulacağım yapayalnız
boyaları dökük duvarlara yaslanarak sanki
balkonuma konan kuşların
suyunu değiştirdikten sonra
gri bir kışa endişelenirken yalnızlığım
kahvaltısız ağzımda paslı bir karamsarlık
çamaşırlarım kipkirli
çoraplarım esnemiş yırtık
ama seni hep gülerken anımsayacağım...



kağan işçen...
Cevapla