gün yoruluyor güz başlangıcı kokularıyla
uzak seslerle ırgalanıyor umut
hasta bir imgeyle çöküyor şehre mutsuzluk
hangi alalığa uzansa göğsüm
bu kahredici geçicilik
bu hükümranlığı kötü sonumuzun
caddeler berbat ayrılışlara gebeyken üstelik
üstelik kalkıp gidilemezken
sonrasız hiçbir sabaha...
içimden hiç bestelenmemiş bir şarkı gibi geçer
gözlerin
gözlerin
hep başka bir besletelenmemiş şarkı gibi
ezer sessizliğini içimden içimden ağlayışımın
ve yollar hep aynı kapıya çıkar o zaman...
sensiz gittiğim her yön ihanettir adımlarıma
hesabını veremem hiçbir başlamamışlığımın
ancak çabucak kaybolup uçar sesler
hiçbiri çarpmaz bana
ya da ben hissetmem
ben orda olmam
önce başkaları olmalı her birliktelikte
ben ancak tek başıma öleyim
ama en önce
ama tüm birliktelikleri gördükten en sonra
tek başıma...
dalgalarıyla esir deniz
ağaçlarıyla orman
yıldızlarıyla gece
rüzgarlarıyla dağ
bulutlarıyla gökyüzü
ışıklarıyla güneş
evleriyle şehir esir
güzelliğine...
ayrılığımla ben özgürüm ama...
saf coşkularını seviyorum çocukların
zamana başkaldırışlarını
acıya meydan okuyuşlarını
aşk çocuğa benzer...
çocuk kalınmaz
çocuk doğulur
yalnızlık ve aşk
doğuştan gelir...
kağan işçen...
Doğuştan Gelen Şiir
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana