Dönülmez akşamın ufkundayız …Vakit çoooook geç …
Ne için geç ?
Neden geç ?
Nedir bu geçlerle başımızın derdi ?
Alıp veremediğimiz bir şeyler var …Doğru ya alıp veremediğimiz bir şeyler var…Öyleyse niye çok geç olmadan alıp veremiyoruz şunları ;yerli yerine teslim edip rahatlıyıvermiyoruz…Yok şimdi dursun ,bi müddet olmasın aklımda …Hay aklınızı seveyim ben sizin ! Sonra başka başka şeylere sarılıp ; iş , başka aşk ,yeni bir hobi … vb şeylere sarılıp kurtulmayı umuyoruz…Ne garip geliyor kulağa ::: ) Kurtulmayı Umma Umudu …Ama boşuna demiyorum ben aklınızı seveyim diye !
Boş şeylerle uğraşıyoruz boş…İnsanoğlunun doğasında var işte çizemiyor kendi kendinin rotasını .Ama hep bir kayboluş hep bir kayboluş sonunda .Diyemiyor ki başkasına diyebildiği gibi oraya git buraya gitme …Ve bu “ kronik karasızım “ haline bir de korku eklenince iyice bir uzaklaşıyor varmak istediği hedeften ; hatta adeta ne amaç için yola çıktığını unutuyor …Ah o korku yok mu o korku …Sonra gelsin DÖNÜLMEZ AKŞAMIN TAŞLI YOLLARI …Vakit ¿¿ E o kadar dolanırsanız GEÇ olur tabi…E dolanırsanız o kadar GEÇ olur haliyle…
Dönülmez Akşamın Taşlı Yolları ...
-
- Üye
- Mesajlar: 50
- Kayıt: Salı, Aralık 5, 2006 22:01
- İsim: Gizem
- Konum: İzmir