Zehirin içinde bulurdum, aradıklarımı. Her bir nefeste, nefs-i müdafa yaşadıklarım. Kanma yaşananlara, ardı arkası kesilmeyecek cezalar var bizim hayatımızda. Sevme beni, sevilemeyecek kadar gönül derdin içinde, kalmışlığıyla kalanlardan. Hayatta mutlu olabilecek herşeyi bir silgi'de sildim. Senin adını ise son'a verdim, unutulmayacak son'lar gibiydin. Hafızama kazınanları, kazı kazancıya sattım, sırf inatlaştığım, inatlarımın adına. Yaşam hırsı ile, önümü göremezken, önümden gelen geçenlerin rezilliğinin şahitliğini, kendi adıma yaptım. Susacak kadar, susamadım. Kustum tüm yalanların, tüm dolanların üstüne. Elvedalar da zaten hep yalandı, gerçeğin üstüne oturtturulmuş hiçbirşey yokken, hiç'lerden de vazgeçtim. Kayboldum, gerçeğe hasret labirentlerin içerisinde. Gizli bakışlarımla, çok uzaklardan izledim, sevdiklerimi. Yanıma çekemedim ki, sevilenleri. Gereğinden fazla, gereksizlerin arasındayken, nasıl yaklaşabilirsin aşk'a? Bir umut gerçeğim vardı, çıkardım gönlümden koydum önüme, her gece onunla dans ederim. Bir umut, mutlulukla yaşıyorum bu aralar, birgün'ü delip geçicek, herşey o anda yanımda biticek. Dilimin ucundaki, haykırışın adı, anlatabileceklerim, sensizliğin dem'inden çıka gelen azrail'in ismini ben değiştirdim, düşçülerin arasında, düşen gerçeklerle...
Aytaç BAYKARA...
Düşen Gerçeklerle...
-
- Üye
- Mesajlar: 25
- Kayıt: Salı, Kasım 24, 2009 11:30
- İsim: Aytaç
- Konum: Bursa