arkadaşlar beğendiğiniz radyo programı veya programcıları neler/kimler?
ben başlayalım benim:
matrax--zeki kayahan çoşkun. alem fm de yayınlanıyor.. çok başka bir program kendisi diyor zaten...
'''bütün frekanlarda ama bütün frekanslarada bulduğun bulabileceğin en manyak radyo programı MATRAX...'''
en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1555
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 18:13
- İsim: GÜLDEREN
- Konum: İzmir
-
- Üye
- Mesajlar: 76
- Kayıt: Çarşamba, Mart 19, 2008 07:29
- İsim: Metin
- Konum: Ankara
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
Tabiki de "Zeki Kayahan Coşkun"
Bir Çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Hep çocuktu... Yine çocuk... Saçlari kumral... Dümdüz... Ipil ipil parliyan bir çocuktu... Yine çocuk... Uyurken dudaklarinin kavustugu kenarindan, gerdanina dogru uyku suyu akan... Üzerindeki yesil battaniyesinin birazıyere dogru uzanan bir çocuktu... Telaşsız.. Umarsiz... Kirli... Kuruyunca griye çalan çamurlari; suratinda, ellerinde, dizlerinde tasiyan bir çocuktu... Gecenin bir yarisinda atesi çikan... Kusan... Üsüyen... Anasinin bas ucunda sabahladigi bir çocuktu... Babasi ise gidince, ne geregi varsa, aglayan... Aksam olup da dönünce mutlu olan... Yagmur birikintilerinde kagit kayiklar yüzdürmüs... Keskince katladigi her bir uçagi yere düsmüs... Ayagina, pasli olup olmadigi ebeveynleri tarafindan merak edilen, çiviler batmis... Pasin neden önemli oldugunu kavrayamamis... Kanamis bir çocuktu... Yine çocuk... Sigara görünümlü sakizlar çignemis... En berbat, mikrop dolu pembe gofretleri yemis... Leblebi tozu bogazinda kalmis... Niyet çekmis... Elvan gazozunu bir dikiste içebilmis... Uçan balonu olmus... Siyah okul önlügü giymis... Kirmizi Pinokyo bisikletine rahatça binebilecek, genis sokaklara sahip olmus, Bisikletinin kirmizisindan utanan bir çocuktu... Yarisi apartmanlarla, yarisi bahçeli evlerle dolu mahallesi çalinmis... Çocuklugunun üzerine A, B, C blok diye kategorize edilerek, havuzlu siteler yapilmis bir çocuk... Üzerinde masmavi gökyüzünün oldugu bir çocuktu... Peçeteyle, kagit havluyla degil; elbeziyle agzi silinmis... Anne tarafindan iyice bastirilinca daha iyi paklar diye düsünülen elbezi dokusunun agzini acittigi bir çocuktu... Elbezinin sabun tadinin hala dudaklarinda oldugu bir çocuk... Yine çocuk... Anneni mi daha çok seviyorsun, babani mi?.. Seni bize götürelim, bizim oglumuz olur musun?.. Ve benzeri aptalca sorularla dimagi yoklanmis... Misafirlige gidildiginde misal muzdan, kendisine düsen adetten daha fazlasini yiyince evde olsa yemez, bir yere gidince hep böyle oluyor ana-baba utancini duymus... Ev sahibi kisi bir an için uzaklastiginda kas göz isaretleriyle uyarilan, yedigi muz zehir zikkim edilmis bir çocuktu... Nalbura gidip bilmemkaçnumara boya almis, sonra bir ton açigi olsa iyi olur tespitiyle nalbura bir kez daha gönderilmis, yolda giderken küfretmis... Evde badana yapilirken mutlu olsun diye eline küçük bir firça verilmis, onun boyadigi yerler badanaci kisi tarafindan umursanmadan tekrar boyanmis... Bu güvensizlige anlam verememis bir çocuktu... Alisverisi gönderilirken verilen paranin üstüyle kendine istedigin bir seyi alabilirsin özgürlügü sunulmus, eve gelindiginde illa ki kendine ne aldin merakiyla karsilanmis... Sen dururken annen mi gitsin ekmek almaya siteminden etkilenip, televizyondaki filmi yarim birakarak bakkala ekmek almaya gitmis... Evin ekmek ihtiyaci hep seyrettigi en güzel filmlere denk düsmüs... Bakkal ev arasindaki mesafede ekmegin ucunu isirarak gida etmis bir çocuktu... Yine çocuk... Evden çikarken,Paran var mi? sorusuna "Hayir yok" yerine, seri sekilde "Var var" diyen, tam kapiyi kapatacakken,"Sunu da al bulunsun, lazim olur" baba sicakligiyla karsilasmis bir çocuktu... Parayi utana sikila alirken, paraya bakmiyormus gibi yapan... "Valla param var yaaa" sahtekarligina siginmakta israr eden çulsuz... Içten içe "Ulan baba ne kadar anlayislisin, sagol be ya" sessizliginde sevinen bir çocuktu... Yine çocuk...
Bir çocuk Zeki Kayahan Coskun...
At arabalarinin, kamyonetlerin arkasina takilmis... Arkadaslari tarafindan "Abi takilan var, takilan var" diye gammazlanmis... Minibüslerde, otobüslerde midesi bulaninca annesi tarafindan "aklina getirme midenin bulandigini" ögüdüyle yüzlesmis... Bu ögüdü ciddiye alip "Aklima getirmiycem, getrimiycem iste" diye mücadele etmis ve bunu basaramamis bir çocuktu... Depozitolu siseleri evden çaktirmadan yürütüp bakkala satarak harçligini çikarmis... Ebe tura bir ki üç, yerden yüksek, Japon kale, dokuz aylik... gibi oyunlara doymayan... Hava kararmadan evde olmasi gerekmis bir çocuktu... Yine çocuk... Evdeki terliklerin salon, mutfak, banyo, balkon terligi seklinde ayrilmasina anlam veremeyen... Balkon terligiyle odalarda, diger terliklerle balkonda dolastiginda azarlanmis bir çocuktu... Yine çocuk... Banyo yapmayi sevmeyen... Tasa oturunca gerçekten karni agriyan... Acikinca eve söyle bir ugrayip ekmegin arasina domates destekli bir seyler koydurarak evden bir çirpida çikan... Evden çikarken ayakkabilarin giyilmesi esnasinda ekmegi yanindan disleyerek agzinda tutan... Çitali uçurtma yapmayi asla ögrenemediginden, marangozdan yalvar yakar aldigi çitalari mahallenin abilerine gözü kapali teslim eden bir çocuktu...
Bir çocuk Zeki Kayahan Coskun...
Aglamaktan utanmayan... Aksama köfte, patates kizartmasi yapildi mi sevinçten deli olan... Köfteleri, patatesleri yerken yarina kalma ihtimalini düsünen... Ertesi gün buzdolabini açtiginda bir tane olsun köfteye rastlayamayan... Tek tük kalmis, pörsümüs patateslere tenezzül etmeyen bir çocuktu... Yine çocuk... Bütün spor ayakkabilarina"esem spor" denilen... Ayakkabi baglamayi geç ögrenmis... Kis günlerinde pantolonunun altina zorla külotlu çorap giydirilmis... Arabalarin soför tarafindaki camlarindan içeriye dikkatlice bakarak "arabanin kaç yaptigini" ögrenmekten keyif alan... "Kizlarin içinde kizilcik bebek" küçümseyisini fazlasiyla tatmis bir çocuktu... Yine çocuk...
Bir çocuk zeki kayahan coşkun...
Düğünlere götürülmüş...Düğünlerde mahalli sanatçının "annelere babalar çocuklarınızı yanınıza alın"uyarısıyla sahneden alınmış...Sonra tekrar sahneye fırlamış...Adını bilmeyenlerin "Küçüüüükkkkk...Şişşşştttt Küçççüüükkk"seslenişine maruz kalmış bir çocuktu...Bir çocuk...Kocaman kocaman sevdaları olan...Hep en kudretli kendisinin aşkının olduğunu sanan.Öylesine bir çocuktu...Yine çocuk...O işte...O...Daha ne olsun...Nasıl söylesek?..Nasıl anlatsak?..Pasaklıdır mesela...Dağınık...Hep dağınık...Kendisini dağıtacak sevdaları bulması bundan belki...Belki bundan iflah olmaz bir gönül adamı...Dağınık...Ruhu...Beyni...Mekani...Her yeri dağınık...Öyle biri...Yalancı...Kendisini kandıracak kadar yalancı...Hiç bir hayali yok...Olmadı...Olmayacakta...Asabi...Sabırsız...Ama en çok da dağınık...Ruhu...Beyni...Mekanı...Her yeri dağınık...Öyle biri...Öylesine yaşıyor...Öylesine...Öyle...
Bir çocuk zeki kayahan coşkun...Yine çocuk...Hep çocuk...Hep...Herkes kadar çocuk...Herkes...
aLıntıdır..
Bir Çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Hep çocuktu... Yine çocuk... Saçlari kumral... Dümdüz... Ipil ipil parliyan bir çocuktu... Yine çocuk... Uyurken dudaklarinin kavustugu kenarindan, gerdanina dogru uyku suyu akan... Üzerindeki yesil battaniyesinin birazıyere dogru uzanan bir çocuktu... Telaşsız.. Umarsiz... Kirli... Kuruyunca griye çalan çamurlari; suratinda, ellerinde, dizlerinde tasiyan bir çocuktu... Gecenin bir yarisinda atesi çikan... Kusan... Üsüyen... Anasinin bas ucunda sabahladigi bir çocuktu... Babasi ise gidince, ne geregi varsa, aglayan... Aksam olup da dönünce mutlu olan... Yagmur birikintilerinde kagit kayiklar yüzdürmüs... Keskince katladigi her bir uçagi yere düsmüs... Ayagina, pasli olup olmadigi ebeveynleri tarafindan merak edilen, çiviler batmis... Pasin neden önemli oldugunu kavrayamamis... Kanamis bir çocuktu... Yine çocuk... Sigara görünümlü sakizlar çignemis... En berbat, mikrop dolu pembe gofretleri yemis... Leblebi tozu bogazinda kalmis... Niyet çekmis... Elvan gazozunu bir dikiste içebilmis... Uçan balonu olmus... Siyah okul önlügü giymis... Kirmizi Pinokyo bisikletine rahatça binebilecek, genis sokaklara sahip olmus, Bisikletinin kirmizisindan utanan bir çocuktu... Yarisi apartmanlarla, yarisi bahçeli evlerle dolu mahallesi çalinmis... Çocuklugunun üzerine A, B, C blok diye kategorize edilerek, havuzlu siteler yapilmis bir çocuk... Üzerinde masmavi gökyüzünün oldugu bir çocuktu... Peçeteyle, kagit havluyla degil; elbeziyle agzi silinmis... Anne tarafindan iyice bastirilinca daha iyi paklar diye düsünülen elbezi dokusunun agzini acittigi bir çocuktu... Elbezinin sabun tadinin hala dudaklarinda oldugu bir çocuk... Yine çocuk... Anneni mi daha çok seviyorsun, babani mi?.. Seni bize götürelim, bizim oglumuz olur musun?.. Ve benzeri aptalca sorularla dimagi yoklanmis... Misafirlige gidildiginde misal muzdan, kendisine düsen adetten daha fazlasini yiyince evde olsa yemez, bir yere gidince hep böyle oluyor ana-baba utancini duymus... Ev sahibi kisi bir an için uzaklastiginda kas göz isaretleriyle uyarilan, yedigi muz zehir zikkim edilmis bir çocuktu... Nalbura gidip bilmemkaçnumara boya almis, sonra bir ton açigi olsa iyi olur tespitiyle nalbura bir kez daha gönderilmis, yolda giderken küfretmis... Evde badana yapilirken mutlu olsun diye eline küçük bir firça verilmis, onun boyadigi yerler badanaci kisi tarafindan umursanmadan tekrar boyanmis... Bu güvensizlige anlam verememis bir çocuktu... Alisverisi gönderilirken verilen paranin üstüyle kendine istedigin bir seyi alabilirsin özgürlügü sunulmus, eve gelindiginde illa ki kendine ne aldin merakiyla karsilanmis... Sen dururken annen mi gitsin ekmek almaya siteminden etkilenip, televizyondaki filmi yarim birakarak bakkala ekmek almaya gitmis... Evin ekmek ihtiyaci hep seyrettigi en güzel filmlere denk düsmüs... Bakkal ev arasindaki mesafede ekmegin ucunu isirarak gida etmis bir çocuktu... Yine çocuk... Evden çikarken,Paran var mi? sorusuna "Hayir yok" yerine, seri sekilde "Var var" diyen, tam kapiyi kapatacakken,"Sunu da al bulunsun, lazim olur" baba sicakligiyla karsilasmis bir çocuktu... Parayi utana sikila alirken, paraya bakmiyormus gibi yapan... "Valla param var yaaa" sahtekarligina siginmakta israr eden çulsuz... Içten içe "Ulan baba ne kadar anlayislisin, sagol be ya" sessizliginde sevinen bir çocuktu... Yine çocuk...
Bir çocuk Zeki Kayahan Coskun...
At arabalarinin, kamyonetlerin arkasina takilmis... Arkadaslari tarafindan "Abi takilan var, takilan var" diye gammazlanmis... Minibüslerde, otobüslerde midesi bulaninca annesi tarafindan "aklina getirme midenin bulandigini" ögüdüyle yüzlesmis... Bu ögüdü ciddiye alip "Aklima getirmiycem, getrimiycem iste" diye mücadele etmis ve bunu basaramamis bir çocuktu... Depozitolu siseleri evden çaktirmadan yürütüp bakkala satarak harçligini çikarmis... Ebe tura bir ki üç, yerden yüksek, Japon kale, dokuz aylik... gibi oyunlara doymayan... Hava kararmadan evde olmasi gerekmis bir çocuktu... Yine çocuk... Evdeki terliklerin salon, mutfak, banyo, balkon terligi seklinde ayrilmasina anlam veremeyen... Balkon terligiyle odalarda, diger terliklerle balkonda dolastiginda azarlanmis bir çocuktu... Yine çocuk... Banyo yapmayi sevmeyen... Tasa oturunca gerçekten karni agriyan... Acikinca eve söyle bir ugrayip ekmegin arasina domates destekli bir seyler koydurarak evden bir çirpida çikan... Evden çikarken ayakkabilarin giyilmesi esnasinda ekmegi yanindan disleyerek agzinda tutan... Çitali uçurtma yapmayi asla ögrenemediginden, marangozdan yalvar yakar aldigi çitalari mahallenin abilerine gözü kapali teslim eden bir çocuktu...
Bir çocuk Zeki Kayahan Coskun...
Aglamaktan utanmayan... Aksama köfte, patates kizartmasi yapildi mi sevinçten deli olan... Köfteleri, patatesleri yerken yarina kalma ihtimalini düsünen... Ertesi gün buzdolabini açtiginda bir tane olsun köfteye rastlayamayan... Tek tük kalmis, pörsümüs patateslere tenezzül etmeyen bir çocuktu... Yine çocuk... Bütün spor ayakkabilarina"esem spor" denilen... Ayakkabi baglamayi geç ögrenmis... Kis günlerinde pantolonunun altina zorla külotlu çorap giydirilmis... Arabalarin soför tarafindaki camlarindan içeriye dikkatlice bakarak "arabanin kaç yaptigini" ögrenmekten keyif alan... "Kizlarin içinde kizilcik bebek" küçümseyisini fazlasiyla tatmis bir çocuktu... Yine çocuk...
Bir çocuk zeki kayahan coşkun...
Düğünlere götürülmüş...Düğünlerde mahalli sanatçının "annelere babalar çocuklarınızı yanınıza alın"uyarısıyla sahneden alınmış...Sonra tekrar sahneye fırlamış...Adını bilmeyenlerin "Küçüüüükkkkk...Şişşşştttt Küçççüüükkk"seslenişine maruz kalmış bir çocuktu...Bir çocuk...Kocaman kocaman sevdaları olan...Hep en kudretli kendisinin aşkının olduğunu sanan.Öylesine bir çocuktu...Yine çocuk...O işte...O...Daha ne olsun...Nasıl söylesek?..Nasıl anlatsak?..Pasaklıdır mesela...Dağınık...Hep dağınık...Kendisini dağıtacak sevdaları bulması bundan belki...Belki bundan iflah olmaz bir gönül adamı...Dağınık...Ruhu...Beyni...Mekani...Her yeri dağınık...Öyle biri...Yalancı...Kendisini kandıracak kadar yalancı...Hiç bir hayali yok...Olmadı...Olmayacakta...Asabi...Sabırsız...Ama en çok da dağınık...Ruhu...Beyni...Mekanı...Her yeri dağınık...Öyle biri...Öylesine yaşıyor...Öylesine...Öyle...
Bir çocuk zeki kayahan coşkun...Yine çocuk...Hep çocuk...Hep...Herkes kadar çocuk...Herkes...
aLıntıdır..
-
- Üye
- Mesajlar: 366
- Kayıt: Cumartesi, Ocak 19, 2008 15:52
- İsim: dilan
- Konum: İstanbul
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
bir ara power fm de gevezeyi hiç kaçırmıyordum! şimdi aklıma düştü! ama şu an hiç kimse...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 274
- Kayıt: Pazar, Temmuz 30, 2006 09:26
- İsim: Selçuk
- Konum: İstanbul
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
nihat sırdar ile sivrisinek ,
ceyhun yılmaz (ekranda değil ama radyoda iyidir) ,
cem aslan...
ceyhun yılmaz (ekranda değil ama radyoda iyidir) ,
cem aslan...
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1555
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 18:13
- İsim: GÜLDEREN
- Konum: İzmir
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
sende bir makraxcısın anlaşılan metin... ne güzel birazda benden matraxca söylemler...
Gecenin miskinliğine inat, hop hop hoplatan... Zıp zıplatan... Ritmik... Dinamik... Enerjik.... Tüm frekanslarda bulduğunuz bulabileceğiniz en manyak programdır Matrax..."
"bizi yatağın içinde yorganın altında dinleyene büyük bir bedduamız var. gelir sizi bulur; o da şudur: yatağın uzun yorganın kısa gelir inşallaaaah! o yatağın içinden çıkıyorsun... o yatağın içinden çıkıyorsun... o yatağın içinden çık çık çık çık çık hadi çık lanet olsunnn!"
"Çorabının kirlenip kirlenmediğini koklayarak anlayan heriflerin radyo programıdır. "
"Rimel sürerken agzını acan kadınların radyo programı."
"Matrax'ta istek şarkı çalınmaz... Halaya, dayıya, görümceye, kaynataya,yan komşuya,üst komşuya,arkadaşa, sevgiliye,eşe, dosta,arkadaşa selam gönderilmez... Bu taleplerle gelenden haz edilmez..."
"Gecenin bir yarısı mikser, mutfak robotu, saç kurutma makinası, elektrkli testere, matkap, elektrik süpürgesi ve benzeri aletlerini tamir ettirmek için aranılan radyo programı..."
"vay babağun anağun kemüğüne denilesi tek radyo programı"
"3 veya üzeri kişiyseniz grup guttirik olmak için yayına dahil olacağınız radyo programı"
"olgun abiler olgun ablalar yayına bağlansın istenieln radyo programı"
"eğer incir çekirdeğinin hacmine katkıda bulunacak söylemleriniz yoksa şiddetle aramayınız!"
Gecenin miskinliğine inat, hop hop hoplatan... Zıp zıplatan... Ritmik... Dinamik... Enerjik.... Tüm frekanslarda bulduğunuz bulabileceğiniz en manyak programdır Matrax..."
"bizi yatağın içinde yorganın altında dinleyene büyük bir bedduamız var. gelir sizi bulur; o da şudur: yatağın uzun yorganın kısa gelir inşallaaaah! o yatağın içinden çıkıyorsun... o yatağın içinden çıkıyorsun... o yatağın içinden çık çık çık çık çık hadi çık lanet olsunnn!"
"Çorabının kirlenip kirlenmediğini koklayarak anlayan heriflerin radyo programıdır. "
"Rimel sürerken agzını acan kadınların radyo programı."
"Matrax'ta istek şarkı çalınmaz... Halaya, dayıya, görümceye, kaynataya,yan komşuya,üst komşuya,arkadaşa, sevgiliye,eşe, dosta,arkadaşa selam gönderilmez... Bu taleplerle gelenden haz edilmez..."
"Gecenin bir yarısı mikser, mutfak robotu, saç kurutma makinası, elektrkli testere, matkap, elektrik süpürgesi ve benzeri aletlerini tamir ettirmek için aranılan radyo programı..."
"vay babağun anağun kemüğüne denilesi tek radyo programı"
"3 veya üzeri kişiyseniz grup guttirik olmak için yayına dahil olacağınız radyo programı"
"olgun abiler olgun ablalar yayına bağlansın istenieln radyo programı"
"eğer incir çekirdeğinin hacmine katkıda bulunacak söylemleriniz yoksa şiddetle aramayınız!"
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1555
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 18:13
- İsim: GÜLDEREN
- Konum: İzmir
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
dilan gevezeyi bende dinlerdim.. hatta bende 4 kitabı var çok güzel kitaplar... tavsiye ederim...
-
- Üye
- Mesajlar: 76
- Kayıt: Çarşamba, Mart 19, 2008 07:29
- İsim: Metin
- Konum: Ankara
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
evet gülderen sıkı bir matraxcı sayılırım..
"çekirdek değil tatlım zekirdek"...bu da benden olsun
"çekirdek değil tatlım zekirdek"...bu da benden olsun
-
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: Pazar, Mart 16, 2008 23:42
- İsim: gökhan
- Konum: İstanbul
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
alem fm- zeki kayahan coşkun
-
- Üye
- Mesajlar: 733
- Kayıt: Perşembe, Kasım 2, 2006 18:42
- İsim: rüştü levent
- Konum: İstanbul
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
Kral fm----Harbi kız ...
Bir arada karadeniz fm de onurla showtime vardı oda süperdi..
Bir arada karadeniz fm de onurla showtime vardı oda süperdi..
-
- Kıdemli üye
- Mesajlar: 1044
- Kayıt: Salı, Kasım 8, 2005 21:46
- İsim: Mehtap
- Konum: Ankara
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
Kendim kesinlikle.
-
- Takımdan
- Mesajlar: 485
- Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
- İsim: emel sevgi
- Konum: Çanakkale
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
muzo - muzo ile yastık sohbetleri
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1134
- Kayıt: Çarşamba, Ekim 11, 2006 14:44
- İsim: Sinan Seyda
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
+1EmelSevgi yazdı:muzo - muzo ile yastık sohbetleri
-
- Üye
- Mesajlar: 110
- Kayıt: Pazartesi, Eylül 10, 2007 07:53
- İsim: zeynep
- Konum: Gaziantep
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
Dünya radyo 'Ahmet Bozkuş' UYURGEZER
-
- Görevli
- Mesajlar: 807
- Kayıt: Cumartesi, Ağustos 19, 2006 13:33
- İsim: Caner
- Konum: İstanbul
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
bir aralar 22-24 arası beta vardı istanbul fm di herhalde artık var mı bilmiyorum ama çok komikti + nihat sırdar ile sivrisinek
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 2
- Kayıt: Pazartesi, Nisan 21, 2008 15:32
- İsim: berna
Re: en beğendiğiniz RADYO PROGRAMI-PROGRAMCISI...
Radyo 7 => Mavi Ada - Kahraman Tazeoğlu