bir eylül akşamıydı
ay buluta teğet geçiyordu
gökyüzü henüz yıldızlarını
almamıştı sahnesine.
hemen karşımızda köşe başında
sokak lambası titrek ışığıyla
çocuğa bakıyordu
çocuk ağlıyordu,
şehir susuyordu
ben susuyordum
yağmur son damlalarını bırakıyordu tane tane
kaldırımlar ıslaktı,hayallerim kaçak
şimşek çakacak gibi
bir kıvılcım çıkacak gibi
yüreğim koskoca bir orman
sanki bütün dallarım kavrulmuş
alev alev tutuşacak gibi
ve çocuk hala ağlıyordu
ben hala susuyorum
saatler ilerliyor geceye doğru
ay çoktan yerini almıştı bile
yıldızlarda artık göz kırpıyordu
gökyüzü sahnesini kurmuştu ışıl ışıl
bulutlar pamuk pamuk dağılırken
yağmur son damlasınıda bırakmıştı toprağa
işte şimdi aşka ramak var
işte şimdi yüreğim ateşe dokunacak
derken;
bir şimşek çaktı,
bir kıvılcım çıktı
yüreğim kocaman bir orman oldu
alev alev tutuştu
hiç sönmeyecek gibiydi..
ve artık çocuk ağlamıyordu
ve ben artık susmuyordum
çocuk ve ben
gözlerimiz için için gülerken
aşk için ölmeli
aşk o zaman aşk diyordum
işte o an anladım
gökyüzü sahnesini aşka kurmuştu
bulutlar yağmur olup
aşka düşmüştü damla damla
gökyüzü ve yağmur
şehir ve çocuk
hepside şahittiler
yüreğime sen
geceye aşk doğmuştu...
akın
Edit: Küçük harflerle lütfen.
sehrikalp
Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
geceye aşk doğmuştu
Re: geceye aşk doğmuştu
yüreğine sağlık yapmacıksız bi anlatımdı...