Gözbebeğimdeki Tebessüm

[SERAPben]

Okuyan gözlerine sağlık Aygül teşekkür ederim

[SERAPben]

Tekme tokatlarla
Hırpalanmış ruhum.
Sargı bezine sarılmış yaralarım.
Öfkesi dinmek bilmeyen,
Dokunmadıkça kanıyan,
Kanadıkça azan yaralarım!
Acınıza ortak olmayıp
Sizi kilometrelerce uzakta bırakıp
Kaçan ümitlerinizi salın gitsin!..

[ravza]

kaçan ümitlerinizi satın alın gitsin )) bunu tuttum çok güzel olmuş ablam yüreğine şifa...

[SERAPben]

Sert rüzgarların ardından kırılan dallar ve yapraklar,
Belki bir sonbahar akşamına doğru...
Belki bir öğlen vakti...
Aşık olmak için zaman ne kadar önemli ki?
Ama illa bir bahar zamanı,
Özellikle sonbahar...
Şarabın sigara dumanı ile dansı,
Belki ağızda bir tango mısrası,
Küçük ellerinde hafif ter,
Yüreğinde bir kuş,
Gözlerinde buğu,
Sevmek için acele etmek mi doğru...
Belki de bir dahaki bahara...
Ama ölesine bir sevgi istediğim
Öyle bir sevgi ki...
Herşeyden kutsal!..

[ravza]

eline sağlık çok güzel olmuş yine...



Mesajınız düzenlenmiştir.

[SERAPben]

Şiir tadındaydın sevgili
Su gibi yudum yudum
Hava gibi nefes nefes
Ekmek gibi dilim dilim
Ben seni özlemişim...

Gözbebeklerinde yüzümü,
Dudaklarında adımı,
Hayalinde düşümü,
Canım deyip gülüşünü,
Ben seni özlemişim...

Niçin dolar gözlerim?
Niçin bulurdum ben her şarkıda seni?
Niçin her hüzünlü şiir;
Derinden dağlarmış yüreğimi?
Ben seni özlemişim...

Yokluğunda üç gece
Titrediğini ellerimin,
Delice çarptığını yaralı yüreğimin,
Saklasam bilmeyeceksin
Bilmelisin ki bir' sin
Her an benimlesin.
Ben seni özlemişim...

Nereden baksan ayrılık,
Nereden baksan yoksulluk,
Nereden baksan sensizlik,
Ölüm gibiymiş bana
Yaşayıp bilmeliymişim
Ben seni özlemişim...

Uykusuz gecelerde kalmayı,
Senle sevdalara uyanmayı,
Yangınlarda suya kanmayı,
Yeniden sana sevdalanmayı,
Ben seni özlemişim...

Ayrılık nasıl olurdu?
Ölüm gibi yokluğun.
Sensiz gecelerde benim
Bir şey var farkında olduğum
Ben seni...
Yanı başımda iken özlemişim!..

[SERAPben]

Kaç gece yatağımda uykusuz,
Bir o yana bir bu yana dönüp durdum
Görmek için düşümde hayalimde
Duymak için sesini
Kaç kere ellerim uzandı telefona
Aşkı oyun bilirdin sen, aklıma geldi
Vazgeçtim...

Gezip durdum perişan halde,
Kah sahillerde, kah cadde boylarında.
Hayal kurup sen diye
Ağaçlara, dağlara, taşlara sarıldım
Elleri güldürecektim halime,
İhanetin aklıma geldi
Vazgeçtim...

Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin,
Acılardan zevk alır hale getirmiştin
Yine de görmek için seni
Şeytana uyup, bir daha bozacaktım yeminimi,
Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi
Vazgeçtim...

Açıp ellerimi yalvardım Tanrı'ya
Bir defacık tutmak için ellerini
Koklamak için saçlarını
Adaklar adayacaktım evliyalara,
Umursuzluğun aklıma geldi
Vazgeçtim...

Paylaştığımızı sandığım güzel günlerin hatrına
Suçlu benmiş gibi
Af dileyecektim gözlerine bakıp
Her türlü cezana razı olacaktım
Boynumu büküp, bir daha gelecektim kapına
Başkasını sevdiğin aklıma geldi
Vazgeçtim!..

[SERAPben]

Şimdi yüreğimde bolca hüzün var
Şarkılar eskidi, özlemler yoğun
Yollar engebeli, yolculuk uzun
Yollar yıllarda saklı
Ne ben anlatayım, ne de siz sorun
Yaşamın kıyısından sitemlerim var!..

[SERAPben]

Bir çocuğun gülüşüdür sevmek
Bir kuşun karanlıkta kanat çırpmasıdır
Ve yeşil yeşil susmasıdır bir ağacın
Bir suyun akmasıdır köpürerek...

Oysa yaşamak sevdim diyebilmektir
Tutabilmektir en güzel yerinden hayatın!..

Bir sevdanın dört nala koşmasıdır
Üşümesidir yürekte nöbet tutan ayrılıkların
Oysa bütün sokaklar tanığımdır!
Gotik duvarlarda kalmıştır izleri aşkımın
Ve aşkım;
Silip
Süpürülmesidir
Yeryüzünden karanlıkların...

Konuş ey tarih!
Söyle ey yüce insan!
Bütün kentlerin damarlarında dolaşan
Bir şiirin kanı,
Bir umudun
Gürül gürül akışı değil mi?

[SERAPben]

Yanağına damlayan her yağmur tanesi,
Benim gözyaşlarım...
Üzerime çöken her hüzün,
Senin hasretin...
Odama çöken soğukluk,
Senin yokluğun...
Dilimden dökülen her söz,
Sana olan tutkum, vazgeçilmezliğin...
Dalgaların kumla birleşmesini kıskandım.
Toprağın suya doymasını kıskandım.
Dalından kopan bir yaprak gibi yanımdaki boşluğun,
Yoksun!..

[SERAPben]

Yolların karıştığı yerde,
Birdenbire
Bardaktan boşanırcasına
Yağdın yüreğime.
Toprağın ve benim
Yüreğimiz kabarık.
Toprak güneşi düşünüyor,
Ben ne güzel düşünüyorum seni bir bilsen!..

[SERAPben]

Sevmedim vedaları ömrümde
Hatta nefret ettim vedalardan.
Hatırlarım da bazen çocukken vedalarla ilk tanışmışlığımı;
İstasyonlar, garlar, havaalanları...
Bana göre değildi vedalaşmalar,
Bana göre değildi el sallamalar,
Bana göre değildi hüzünlü gözyaşları dökmeler,
Gidenlerin ardından...
Sevmedim vedaları ömrümde
Hatta nefret ettim vedalardan.
Ömrümde hep yolcu ettim herkesi, herşeyi
Şimdiyse sen!..
Alıştım evet, alıştım belki sanırsın vedalaşmalara.
Oysa bilirmisin; geride kalanların gidenler kadar,
Acıyla yüzleşmeleri var!
Gidenler hep geride
Koskoca hatıraları yanlarına alıp götürmeyi unutmuştur!
Geride kalanda emanet sandık gibi birikir acısı
Kat kat birikir o acı, ne arsız bir çile...
İşte bu yüzden;
Sevmedim vedaları ömrümde
Hatta nefret ettim vedalardan
Hem de ölesiye!..

[SERAPben]

Çöl ortasında
Avuçlarıma yağan kar tanesi gibisin.
Eriyip gidiyorsun
Veda serinliği bırakarak dudaklarımda!..

[SERAPben]

Ağladığımı kimseye söyleme anne
Onlar beni güçlü biliyor,
Onlar beni en zor günümde bile ayakta biliyor,
Ben aslında;
Gülerek geçirdiğim her günün akşamı
Evde ağlarken
Onlar benim içimin sızladığını,
Yüreğimin yandığını bilmiyor.

Ağladığımı kimseye söyleme anne
Onlar bunu hiç bilmiyor
Ben aslında;
Ölüm çizgisinin üzerinde bir o yana bir bu yana giderken
Onlar benim için hayatın bir hayal kırıklığı olduğunu bilmiyor!..

[SERAPben]

Hadi git...durma
Hem de sus
Söyleme sakın!
''Sen ne olacaksın'' deme bana!
Ne olacağımı, dertlerimle başbaşa kalıp,
Her gün seni anacağımı biliyorsun
Sus!
Ben güle güle derim,
Sen ''hoşçakal'' deme!
Söyleme sakın, sen söyleme!..