Gözbebeğimdeki Tebessüm

[SERAPben]

Emanet düşler kuruyorum
Kimliği meçhul sevgiliye...

Lugatımda yer yok yaldızlı kelimelere,
Yaldızlı derken bile gerek yok cümlelerimi süslemeye.
Nerdesin ve ne yapmaktasın bilinmez
Ama,
Varlığımdan habersiz emanet düşler kuruyorum sana!..

Küçük bir yürekte büyütüyorum seni,
Heyben bu yürekte o kadar büyük ki!..
Şaşırırdın görsen o küçük yürekteki seni...

Kalbine sahiplenen biri varmı sahi?
Yada kırılmış bir aşkın parçalarını mı topluyorsun şimdi?
Buz mu tuttu yoksa kalbin?

Neler biriktirdim sana ah sevgili!..
Saksıda sardunyalar,
Pencere önünde yorgun bir kuş,
Eşlik edilmeye hasret şarkılar,
Sandalyenin diğer sahipsiz eşi,
Yatağın buz tutmuş diğer yanı,
Kokuna alışmaya can atan bu ev,
Sana yazılan gönderilmemiş,okunmamış bu mektuplar,
Bir de o sana
Emanet düşler kuran bu küçük yürek...
Bekliyoruz seni hiç usanmadan!..

Ah benim emanet düşler kurduğum
Meçhul sevgili...
Benden habersiz hangi uzak kentlerde
Ne yapmaktasın şimdi.
Gel artık, özledim seni!...

[sehrikalp]

Saksıda sardunyalar,
Pencere önünde yorgun bir kuş,
Eşlik edilmeye hasret şarkılar,
Sandalyenin diğer sahipsiz eşi.


Ne çok şey birikir, hem de ne çok. Öyle zamanlar gelir ki, altında kalırsın onların, ezerler seni.

[SERAPben]

Dilerim öyle olmaz Serkan

[SERAPben]

Sana elveda demiyorum biz ayrılırken
Belki karşılaşırız yan yana musalla taşında
Sende affetmedin acı desenli bakışlarımda
Bittik elveda demeden biten aşkın iflasında

İki gözüm vardı, şimdi ağlamaktan tanınmayan
Hiçbir şiir kuru değil, gözyaşımla yazılmayan
Sensiz içim yatalak, dışım dirhem dirhem yaşayan
İçimdeki çocuktu, aşkı yalan gölü sanmayan

Sana kapanmışken çaresizdim, şimdi biçare kaldım
Yarınlar pembe, beklentim yeşildi;
Uzağa baktım
Mutsuzluğa demir atmışım, yeni yeni anladım
Elvedaların kölesi olmuşken yaşayamadım...

[SERAPben]

Şimdi ince bir sızısın yüreğimde...
Tekrar tekrar kanayan,
Kanamaktan uslanmayan.
O kadar canım yanmış ki yaşadıklarımdan
Ve o kadar canımı yakmışsın ki farkında olmadan.

Şimdi ince bir sızısın hayallerimde...
Aynı şeylerden ziyade
Basit kalmışların arasında olan.
Sırdanlaşan ince bir sızısın artık

Şimdi ince bir sızısın umutlarımda...
Hep yalan, hep yalan.
Gözlerin, içi boş sözlerin.
Söz verip de sözlerini tutamadığın o ince hesaplar
Öyle boş ki
Senden kalanlar.
Öyle ince bir sızısın ki şimdi;
Can yakan, yürek burkan...

[SERAPben]

Uzaktaysan;
Sığmaz odalara yalnızlığım.
Yanımdaysan;
Durduramaz beni sokaklar.
Denizlerde kurur gözlerim
Çocuklaşıveririm o zaman...

[SERAPben]

Olmadığın
Her bir günü asır ilan ettim.
Bugün,
Yokluğunun ikinci asırı.
Her asırda
Yüzlerce savaş verdim sensizlikle
Ve hep yenildim, yenildim.
Gittiğin günden beri,
Hep can verdi gülüşlerim.

Senli günlerde
Hep sen vardın, baktığım aynalarda.
Yüreğime dokunurdu
O serin eylül akşamı gülüşlerin...

Şimdi yoksun!
Düştü gözlerimden sevinç
Ayna kırıldı,
Sen yine çerçevede kaldın.
İçimde yokluğunun
Cam kesikleri...

NOT : Yazan; EMİN AKDUMAN
Şiir adı : Ayna Kırıldı

Bu şiir çok güzel yazılmış ama

[SERAPben]

Bıktım artık hergün aynı şeyi çekmekten
Hayattan usandım, yar'dan usandım!..
Bana yalnız acı veren
Sevgiden usandım, yar'dan usandım.
Ben miyim yani dünyanın en şanssız insanı?
Hangi yola gitsem hep aynı.
Tanrım usandım artık
Bu sevgiden usandım, yar'dan usandım!..

[SERAPben]

Hayat peşinden koştuğumuz bir şiirdir,
Sen gidince şiirde bitti bu şehirde
Sana dair ne varsa hepsi gitti seninle
Senden geri kalan yalnızca yağan yağmur.
Bu şehirde yağmur yağıyor bu gece
Her ışık seni hatırlatıyor
Gözlerini..
Esen rüzgar kokunu savuruyor bana
Almayı unutmuşsun.
Koskoca anıları sığdırdın küçük bir bavula
Yıldızlar hep yerindeydi, sen gidiyordun oysa
Gitme demiyeceğim sana Git!..
Git gidebildiğin yere...
Geriye dönme istersen,
Bu şehir bana da yeter.
Varsın bitsin şiirler,
Varsın da bu şehir seni hatırlatsın inatla
Bu şehir sensizde yaşamaya yeter bana!...

[SERAPben]

Üşüdüysen güneş doğmalı,
Susadıysan yağmur yağmalı,
Ama seveyim dediysen; sonraya bırakmalı
Böyle kalmalı...
Ağlamak çare değilse; ağlamamalı.
Bittiyse sevdamız kimse bilmemeli,
Burada kalmalı...

Ansızın bir yağmur yağmalı,
Hoyratça rüzgar esmeli
Fazlalıkları söker alır gibi,
Kuşlar bir ağızdan ötüşmeli,
Ağaç yaprakları olabildiğince sesler çıkarmalı.
Burada bitmeli sevdiğim
Böyle bitmeli sevdamız, kimse duymamalı,
Kimse bilmemeli...
Ne senin çaresizliğini,
Ne de benim bu halimi
Kimse görmemeli, kimse duymamalı...
Burada kalmalı, böyle bitmeli bizim sevdamız
Tıpkı bize yakıştığı gibi!..

[SERAPben]

Nereden bilecektin seni sevdiğimi...
Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı!
Senin için;
Günlerce, gecelerce ağladığımı
Nereden bilecektin
Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı!..

[SERAPben]

Bir suskunluğa saklanabilirsin
Ya da bir yalana.
Boş kaldırımlar bu yükü taşımazlar,
Yağmur seni dinlemez,
Küflenebilirdin tavan aralarında
Bu yürek beni dinleseydi!...

[SERAPben]

İçimde nedenini bilmediğim bi ağlamaklık var
Ağlıyor içimdeki o masum küçük kız...
Nedenini sorma bende bilmiyorum
Ağlıyor işte!..
Kıyamıyorum ona.
Bazen dalıp gidiyorum uzaklara,
Özlüyor umut dolu hayaller kurmayı
Özlüyor masallarında ki kahramanlarını
Özlüyor mavi göklere uçurtma uçurmaları
Özlüyor.
Bak ağlıyor işte küçük kızım...
Ağlıyor da ağladığını gören olmuyor
Ağlıyor da ağladığını duyan olmuyor!...
Bu pas tutumuş hayatın içinde;
Ağlıyor benim saf, masum, meleğim!..

[SERAPben]

Bir şiir ısmarladım kendime
Kendime tutunarak.
Sahi kendim de kimdi unuttum uzun zamandır...
Geceydi sonsuz bir siyahlık içinde uzandım beyaz ölüme
Her gece mezardı saçının kokusu sinmiş bu yatak.
Mavi gözlerinde kendi karanlığımı gördüm
Gitme dedim, gittim...
Ardımdan bağırmanı istedim,
Yüzümü yere eğdim
Utancımın kırmızısı boyadı yüzümü.
İnsan kendisini saklayacak çöplük bulamaz ya
Bulamadım...
Bir avuç mutluluktu uzaklardan izlediğim
Yorumsuz...
Bakma bana umudun ağzıma düşen yağmur damlası...
Her sokak başı kendime rastlamaktan yoruldum
Vakti çoktan geçmiş
Ne yana dönsem boş,
Bahanesizim...
Artık kısa sözlerin yazılma vakti
Şimdi hangi bahardan gelsen boş
Gönlüm sonbaharın demlerinde.
Hangi gülüş eskitir yüzümü bilemem
Unuttuğun birşey vardı yüzünü içime gömüp giderken;
''Bir ekim gecesiydi
Bir yürek üşüdü
Kapılar kapandı
Artık açması da zor
Tedavisi de...''

[SERAPben]

Konuştuklarımda değil
Sustuklarımda ara kendini
Kulak ver sessizliğime...