sen düşlerin ortasında
ben kıyısında bütün ortaların
sevmek bu delicesine...
her şeydeki bir eksik
her eksikteki bir fazla
yalansız yalnızlığım...
günbatımına doğru geldim kendime
nedensiz bir yürümenin ardından
yeni bir gerekçe bulmak için sabaha...
bulutları dağılır çocukluğunun
ilk gençliğinin yağmuru da diner
fırtınan yoksa yaşamamışsındır...
temmuz sıcağına gölge düşürdü
ruhuma giydirdiğin üşüme
yaz lekelendi ben karardım...
serçelerle açıldı aşka gözlerim
kırlangıçlarla yüreğim yalnızlığa
ölüme açılmadım daha...
kaldırımlara da sığınmadık
öyle uluorta sereserpe yapayalnız
kınsız...birer yalandık kendimize...
aradım sordum bildim gördüm
uzak umutlara kandığım bu yolculukta
unuttum yanımdakini de...
o:
"bana iyi ki gelmedin bırakabilirdin çünkü"...
ben:
"seni iyi ki bulamadım kaybedebilirdim çünkü"...
kavuşmakta ayrıldık...birleştik ayrılıkta...
desek de:
sen güzelliğe gelmeye kıyamadın
ben güzelliği bulmaya...
doyduk acıkmayla
kıydık ölüme...
son uyku diye bir şey yok gözlerime
ilk ve son uyku var
daldığımdan beri gidişine...
bana gelmediğin gibi kendine de gelmedin
kendine gelsen
bana da gelirdin...
vapurlar kalkar başucumdan
uzaklaştıkça kıyıda görürüm kendimi
ölürüm...
kağan işçen...
İlk ve Son Uyku
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana