kabaydım
baharı unutmayacak kadar
sokakları bakışlarınla göğüslediğime
inanmayacağın kadar kaba
ne benzim soluk ne de sözsüzüm oysa
sevmek bütün içeriklerimi alıyor ellerimden
eni konu
ve çiçeklerimin konuşması gibi
nisan yeşiliydi seni seyreylemek
kabaydım
kaba
kabaydım
sen olmayacağın için hiç yanımda
kuşların
ikindi çığlıklarını unuttuklarını
düşünecek kadar
kabaydım
kaba
kırdım
düşlerindeki yerini o acı boşluğun
gece uykusundan korkar oldu aklım
ağrıyan yanlarımızla benzerken birbirimize
aynı kuşaktan olduğumuzu
ölümlerle anmayı istemeyecek kadar
kabaydım
kaba
seni düşlemeyince ağırlaşır gözlerim
sanki sadece acıysan benim içimdesin
içimdeki baharın yalın yeşili değilsen
mevsimler umutsuz
yapraklar uykuya geçsin diyerek
saçlarımı okşamanı isteyecek kadar
kabaydım
kaba
annemin kırık saadetine hayıflanırken ömrüm
avuçlarımın son kırlangıcı olacağını
tasavvur edecek kadar kabaydım
tutkunun vişne çürüğü ya da kavuniçi
artığıyım ben
sen saplantılı
üstelik
zamanın tehditlerine
pabuç bırakmayacak kadar
kışkırtılmış öpüşme atları olduğumuzu
yazacak söyleyecek dahi bir kabaydım
kabaydım
kaba
Kağan İşçen
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur