Kalbim Kere Kalbin Eşittir Sonsuzluk
kalbim bilmem kaç kere yanlış
seni bilmem ne kadar sevdim
seni kırlara benzetmek isteyişimi
öğlen güneşi ıssızlaştırınca yüz hatlarını
suç ortağı iki ergen gibi ayrılmak istemeyelim diyorum
ben senin terli kollarını silmeliyim avuçlarımla
öpmeliyim ter kokulu alnını
sen etmezsin biliyorum aklın hiç etmez ama ne var gözlerin kabul etse
sana hiç benzemeden seninle sevişmek istediğimi
bitki kökü gibi kokuyorsun
parmaklarını saplasan kalbime
saçlarını gözyaşlarımda yüzdürsen
ağaç olur mu?
yosun tutar mı?
sen vardın seni tanımadan da önce
seni tanımak da vardı
güneşin gözümü kamaştırmasına aldırmadan
kucaklardım seni her sabah
saat 10 sularında
parmaklarımın arasından sızar
dokunurdun yanaklarıma
'saçma' derdin
'aşk bu' derdim
ben seni ve uzak yolları düşünerek şairleştim
kaskatı bir kasaba yalnızlığıyla düşleştirdim
gözlerini aramayı
tonlarca yüküm vardı
ama sen gene de bana beni terk etmişliğini emanet ettin
'beni sevmeeee
neyimi sevdin yaaa benim' derdin
bisikletim ve kız kardeşim
niçin olmadıysa seni ondan sevdim
ve sonra ben sende korumanın en güzelini öğrendim
saçlarına karışmış minik çiçek tanelerini
'ama ben güzel değilim ki' deyişindeki güzelliği
ve aklım iki karış havada
ağzımı yayarak konuşuyorsam
'gözlerimizin manasını okuyalım' oyununda
şimdi mor bir hüzün tarlasının ortasında
açık yeşile düşkünlüğüne düşkünleştim
gözümün önünü göremiyorum sabahları zor ederek
uyumadan uyanıyorum sensizliğe boğazım düğümlenmiş
akşamlara sana ulaşmalarla dolu gerekçeler yükleyerek
bu sabahları sevmiyorum
oysa saçlarımın renginde severdin çayı
başka kimse veremezdi o sevginin tonunu
saçlarımın rengindeki çayını yudumlarken söylerdin
bana inanmadığını...
bana değil belki sözcüklerime ihtiyacın olurdu ama
beni sevmezdin...
fotoğraflarında boşluğa gülümserdin
karşında kimse olmazdı
aklının ucunda ben
bence evcilik oynardın
kocan doktor
ben annenin oynamayı yasakladığı
ağzı biber sürülesi pis yalancı
oyunbozan numaracı
gülerken ağladığımı bilmezdin...
içi keman dolu şarkılarımı
sana verirdim
kendini saklaman için sırf sana yardım olsun diye
benden nefret ederdin
beni benden kıskanırdın
aklında aşıklığım olmazdı
seni herkes sevmişti sense bir tek birini
benim bir tek birim de sendin
beni kimse sevmemişti sen de sevmemiştin
sevmediklerinin içinde en güzel beni sevmezdin
senin tarafından sevilmemekte üzerime yoktu
sen benim
beni en güzel sevmeyenimsin
vah vah vah vaaah ne mutlu bana
senin böylesine özelinim
yeryüzü kadar eşsiz
ve bir o kadar yalnız
şu kahrolası not:
matematikten hep sınıfta kaldım
abaküsüm hep yıldızlar olduğu için
kararını tutturamadığım söylendi hiçbirşeyin
kendimle seni toplamaya çalıştım
mutsuzluk çıktı
kendimi sana böldüm paramparça bir yalnızlık
kendimden seni çıkardım ölüm
kendimle seni çarptım aşk çıktı
hepsine razıyım da
ah bu ayrılık yok mu? ...
göz altlarının hafif şişliklerinden öpmek istiyorum seni
gözlerinin yanlarındaki hafif kırışıklıklardan
sol kolundaki nedeni belirsiz esmer yara lekesinden
seni üzgün bir serçe gibi başını öne eğişinle seviyorum
saçlarını arkadan toplayışınla
bana hoşçakal öpücüğü vermeyişinle
sen öyle simitimiziden dökülen susamlara gelen kumrular gibi
telaşlı o taptatlı çocuk bakışlı
ben aynı yuvasına bir daha dönemeyen balaban gibi sonsuzlukta...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalbim Kere Kalbin Eşittir Sonsuzluk
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana
-
- Takımdan
- Mesajlar: 606
- Kayıt: Perşembe, Mart 6, 2008 02:17
- İsim: vErda
- Konum: İstanbul
Re: Kalbim Kere Kalbin Eşittir Sonsuzluk
enfess!!! tek bir solukta okudum yine ve muhteşemdi yine yeniden..eyvallah