günler uzayınca acılar da uzar
baştacı olur sıkıntılı yaz geceleri
tatil düşleriyle törpülenen öfkenin ucunda
bitmez arayış
kalbim en çok yazları yanılır
ve beyaz bir ölüm açılır ufkunda nefesimin
sen'in adı yokluk olur
ter ter dökülür yüreğimin boşa çırpınışından...
bakımsız evler çevreler caddeleri
palmiye tozlarıyla dolar genzim
bütün o yoksunluk şaşaasının içinde
yarına dair
kimsesiz bir ayrıntı kalır dilimde...
güneşin ağzında
bir deniz dönüşü hüznü kirlenmişliği
yıldızlar karabasanlılarsa bir de
tüm gerçekler yanılır
hafif yanıklarla atlatılır sandığın
boğazında düğümlenir
beklentilerini sarımsı bir ağrı karşılar
balkonlu bir boşvermişlikte silinirsin
aşk da silinir
sonsuzluk ölüme gebe kalır...
önüm arkam sağım solum sobe derken
açılmamış gözlerimle gideceğim
sarsak yazları böylesine sıkıcı
aksak kışları bu kadar kapalı
baharları oyuncu bu gürültüden
kaygılı okul yollarından uzak bir köye...
şehir kurgulamalarımı bıraktım
nehir sorgulamalarımı yaktım
kaldırıp bir kenara attım
şiir yargılamalarımı
en azından "o an" için...
ve hiç olmayan diğer yarımı
cam gibi keskin bir kayalıktan
dünyayı izlemek doldurana kadar
"o an"ı
sonuna kadar uzattım...
kağan işçen...
Kimsesiz Bir Ayrıntı
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana