Kızıl Bir Tufan
gün ışığı kalbime çöreklenmiş mahşer
şakağımın ortasına saplı bir çocukluk öyküsü
sert bir başkalaşmanın içinde uykularımı hoplatan
bir okul zili
geri dönmeyişin sokaklarıma...
diretiyorum işte kızıl bir tufan bu
dumanlı bir mart öğlesini geçe
ve kalbim son çığlığını atacakmış gibi
sendelerken sensizliğe
önümde bildirisi perdeleri güneşe kapalı
siyaha yakın bir çarşamba
sırıtkan
nazlı
çığrışıyordu kuşlar seyrek saçlı ağaçlarda
sen bunu bilemezdin
bilemezsin
hiç bilemeyecek misin? ...
ve korkarım ki göçebe yalnızlığım
kan gibi oturacak bir gün
gözbebeklerinin nahoşluğuna
kavak ağaçları huzurludur
her zaman
bir ırmağın yarınını düşünmeden
sıcak bir ağustosu yararak
usul usul akışının kenarında
ve ben
kimseciklerin düşünmediği
düşlemediği
açık toprak rengi bir akşama doğrulukta
kıvrılıp sonsuz bir uykuya dalacağım
seni unutmaya çalıştığım bir çocuk parkında
çipillenişli ve öpülmeye asla alışmamış kirpiklerini
yuman sen olacaksın
uyuyan ben
ömrüm beni unutacak
ben seni unutmayacağım...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kızıl Bir Tufan
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana