Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

kLip deLi'ye geLiyormuş...

Feridun Düzağaç Hakkında Sorulan Sorular, Bilgiler, Bildiriler, Konser Duyuruları, Biyografi, şarkı sözleri, albümler, incelemeler.. Feridun Düzağaç Biyografi! - Feridun Düzağaç Şarkı Sözleri!
ecem
Üye
Üye
Mesajlar: 264
Kayıt: Pazar, Eylül 18, 2005 21:07
Konum: Kayseri

Mesaj gönderen ecem »

orasi bir anormallik mi ki :? sanmıyorum bence bilerek yapılmış bi yer ve çok güzel olmş
melissa
Üye
Üye
Mesajlar: 311
Kayıt: Pazar, Aralık 11, 2005 00:37
Konum: Ankara

Mesaj gönderen melissa »

artık daha fazla suyunu çıkarmayalım arkadaşlar,gayet başarılı bi çalışma!hepimiz beğendik mi,beğendik!tamam o zaman sorun yok :wink:
hseven359
Üye
Üye
Mesajlar: 278
Kayıt: Salı, Ekim 26, 2004 14:32
İsim: ali
Konum: Manisa

Mesaj gönderen hseven359 »

kızılgece yazdı:
hseven359 yazdı:
melissa__ yazdı:ama öyle bi sorun yok ki...

arkadaşım klibin 46. ve 47 . saniyelerinde daha elbisesini giymeden, giyinmiş olarak görünüyor ve birden gömleğini giymeye başlıyor.aynı sahne 1.10.dk da var.bu kısım sizce normal mi ?bana biraz anormal gibi geldi...
eveeet, klip şöyle başlar, saat:7.00...iş adamımız (:wink: ) terasta pijamasıyla oturmaktadır umursamaz hallerde.Sonra iş toplantısı için toplanmış insanları, telaş içinde onu beklerken, saate bakarken görürüz.Fakat o, terasta bir yandan cep telefonuyla konuşmakta(burada konuştuğu kişiler muhtemelen toplantıda onu bekleyen ve çağıran kişiler) bir yandan da duvara çizdiği kaleye gol atmakla meşguldür.Daha sonra, aynanın önünde takım elbiseli ve ellerini havaya kaldırmış halde anlık bi görüntü* belirir, kaybolur.Hemen ardından yine aynanın karşısında takım elbisesini giyerken izleriz.Takım elbisesini giymiş gidiyordur ki, birden geri döner, arkasındaki aynaya bakar.Aynadaki kendisinden bağımsız görüntüsü, eğilmiş, onu eliyle çağırmaktadır.Bir süre bakakalır ve ellerini yavaşça havaya kaldırdığı o sahne* tekrardan görülür.Daha sonra elleri ceplerinde toplantı salonuna doğru gider...

Benim gözümden klip bu şekilde.Bana göre orda* bir hata yok, o sahne* bilerek koyulmuş, giyinmeden önceye de.Amaç, aynada kendini çağıran görüntüsünü gördüğü sahnenin hayal olduğunun, aslında yaşanılmamış, düşüncesinde kurgulanmış bir sahne olduğunun vurgulanması, BANA GÖRE.

Klip hakkındaki düşüncelerime gelince, güzel düşünülmüş bir klip.En çok da o kağıttan gemi yapıp verirken gülüşü...('Kağıttan gemilerimin tayfası olsam' :P )
evt..dediğin doğru olabilir.klipte o sahne benim hoşuma gitmedi ama yine söylüyorum fd'nin bugüne kadarki en sevdiğim klibi alevalev ile birlikte.bir de diğer arkadaşların görüşlerine katılıyorum ama tam olarak değil.çünkü.bu site sadece fd'yi pohpohlamak için yapılmış site değil sanırım.hoşumuza gitmeyen yada yanlış olduğunu düşündüğümüz tarafları da açık açık ve uzun uzun tartışmalıyız.sadece ayy o şarkısı harika,bu klibi süper,ölüyorum sana fd,bitiyorum sana fd..... demekle olmaz.tabiiki özel hayatına karışmamak koşuluyla.... :wink:
melissa
Üye
Üye
Mesajlar: 311
Kayıt: Pazar, Aralık 11, 2005 00:37
Konum: Ankara

Mesaj gönderen melissa »

alicim,sende çok iyi biliyosun ki öyle bi durum yok asla da olmayacak!işi tartışma boyutuna götürmeyelim hiçbirimiz hiçbirimizle!tamam :roll:
hseven359
Üye
Üye
Mesajlar: 278
Kayıt: Salı, Ekim 26, 2004 14:32
İsim: ali
Konum: Manisa

Mesaj gönderen hseven359 »

tartışmalıyız ama haddimizi bilerek ve karşımızdakine de saygı duyarak..bence yaptığımız bu tarışmanın bir kötülüğü yok aksine yararlı oldu benim için. kafamı çok kurcalamıştı o sahne.şu an söylediklerinizden sonra tatmin oldum.özelllikle KIZILGECE'nin söylediklerinden sonra :wink:
melissa
Üye
Üye
Mesajlar: 311
Kayıt: Pazar, Aralık 11, 2005 00:37
Konum: Ankara

Mesaj gönderen melissa »

:wink:
lose my breath

Mesaj gönderen lose my breath »

evet klip deli ye geldi çok süper bi klip olmuş feridun da çok tatlı çıkmış zaten o herhaliyle çok tatlı.... :D
salkımsogut

Mesaj gönderen salkımsogut »

tamamen kel(ne)alaka klip dir...
yalınlaştıralım derken kusa cevirilen,alcak ucuslarda seyreden kısa gösterim...kaldı ki tını dan bu yana takipcisi olan kemik(li) hayran kitlesinin algı vizyonuna postmodernist bir çalışma sergilenmis,yazık edilmişdir...
ne var ki düzağaç ı da kurtaralım da hani biraz yapıcı olalım gibisinden;kimbilir belki de yapımcı şirketin öngördüğü onay verdiği bir senaryodur der...içimize ab-ı hayatlar serperiz...
zira böylesine derin düşünen bir adamın ''deliye vurdum'' gibi bir algıyı bu şekilde sergilemek gibi bir lüx ü olamaz...
neden bu kadar katı düsündük der söyle ropörtaj notlarından birine gideriz..
kızından izin alarak adaya gitmek istedigini ''huzur'' ,gerekcesinin de yozlaşan kent yaşamının tahammül sınırlarını aştığını,zira katil olabileceğini bile vurguladıgını anladığımız bir bakış acısına sahipdir...ee haklıdır biyerde insanın çıldırmaması içten bile değildir...bu benzeşi bakış açısına nazaran bu kdar yalın bir klip görünce ''nasıl ya''dememek se bizimi için anormal ziyadesi ile efenim...
ne yani ''deliye vurmak'' algısı çok zenginim kardeşim, toplantılar,gravatlı emmiler,mini etekli ablalar la iktisadi işletmeci toplantılarına müteakip sıkıntılar getiriyor;şiketin lavobosunun aynasından ''hey gel buraya,bak sana ne diyeceğim''diyen bir hlogram gösterisine dönüşüyor...ayol ben deliriyorum sanırım gibi bir ibare,vayyy memleketimizin haline durumunun acık ifadesidir... bütün iş adamlarımız bu durumda ise ülkenin etrafını dikenli tel ile çevirmek lazım gelir...hem nasıl yani bu deliye vurmak mıdır?
öylesine sıkıldım ki bunlardan onları imha etmek istiyorum;masanın üzerinde oynatıyorum mudur?nasıl yani ne yapsın bu maasla calışan arkdaşlarımız,topla(n)sın tüfekle(n)sin de savaşsın mı yani?şu halde bile masa üzeri çalışmalar pek işe yaramaz iken...
üstelik bir adam neden kendi arabasını kullanmak isterse,anormal olur ki...o garibim şoför alışıla gelmiş yanlış davranış bütünlüğünün normalliği ile mi ardından baka kalıyo...ne yani?bu mu dur?
aracımız ilerliyor yolda;ve bingo!sevgili basbakanım siz çiftçiye küfür ettiniz ama biz özür dilemeniz ve asıl yapmanız gerekenleri burdan size mesaj eyledik efenim!karesi aslanlar gibi duruyor orada...ee kim son model arabasının anahtarını verirki dimi ...kesinliklee ayak da alkışlıyor ama yinede bunun deliye vurmak olmadığını aslında olması gereken şeylerden katagorisine alıyoruz...
ve düzağaç kimliği giriyor;yıkıp dökük viran bir yapı,karşısında ise kartonetin üzerindeki kuru yoksun ama dik ağaç...buradaki kareleri benimsiyor zaten seviyoruz...mesaj alınmıştır...
ardından düzağaç ''kötü kraliçe değil kesinlikle'' masum bir melek ten sulu güzel bir elma alıyor ve karşılığında meleğin uzattığı yamuk yumuk pamuk parmağının güzelliğine cüzdanını uzatıyor...bu mu dur?güzel evet!evet de;şirin çocuğumuz köyünün bahçesinde yetişen elmaları almış harçlık için satıyor!erdemli bir davranış şekli!ya kentte ki çocuklar!harçlık için değil karnını doyurmak için;barınmak için,yada onu yerinden yurdundan kaçırıp koparmış getirmiş şehir eşkiyalarına çilingir sofrası kurmak için vede onlara cüzdan bağışlanmadığından,cüzdan calıyor...şimdi hangi kareye deliye vurma anlatımıdır?cüzdanını bir elmaya veren düzağaç karesi mi yukarıda ki mi?
sahne görüntülerine eyvallah dedik!
üzerine birde,çocukluğumuzun olmayan plastik toplarına acil yardım olan, onu bunu sıkıştırıp baglayarak yapılan ''top'' sekmelerini ve mor ipek pijaması altına giydigi uyumsuz parlak siyah ayakkabılarını ''saka değil''harbiden pek sevimli bulduk...
eski model dişçi koltuğu ve catı terası da çok yerinde olmuş...ee bu konuyaa bogazdan bir kus bakışı uygun düşmezdi...
renkler iyi;ve yine baş rol oyuncusu olan gözleri,bakışları ayakda alkışlamak lazım gelir!günahdır!ve en önemlisi sonunda tekrar giydiği BEYAZ gömleği için tşk.etmek az bile gelir...
biz bu durumda;deliye vurmak algısı için kendisini yetersiz ve yalın bulduk!utanmadık kalktık salvador dali ye baktık ki onun bile yasamında ki değişkenlikleri bu denli yalın bu denli alakasız bulmadık...arz vardır talep vardır bakış açısını içimize sindirdik ve kirpiklerini ok eyledik...
yani insan demez mi?abi onca savaş var,aclık var hayvanlara işkence var,trafik,cinayet var,bak futbool canileri var,enflasyon kandırmacası var,aşk var,var oğlu var!siz bunları bırakıp nasıl üç tane gravatlı emmiye delirdiniz!asıl olması gerekenleri bize deliye vurmak mış gibi gösterdiniz anlamdık...adı soyadı sesi kelimesi misyon sayılır,deriiiinn üstadımız olarak biz anlayamadık...eksik bulduk!yüz üzerinden kırkbeş verdik...ki dörtbucuk dan geçer...
yani deli nedir?deliye vurmak nedir?delilik nedir?
hemen sevgili gündüz vassaf dan bir alıntı eyledik...
''deli öylesine yalnızdır ki tutuğu yol da övgünün ve cezanın onun için hiç bir değeri yoktur''
bana kötü davranıp durma...
zaten iyi değilim...
beni anladığınıda hiç sanmam...
kimbilir kaç taneyim...
''yine kızdın bilirim'' ''insan sevdiği halıyı yerden yere vururmuş''
Bozcaada

Mesaj gönderen Bozcaada »

:?
zuzu
Üye
Üye
Mesajlar: 75
Kayıt: Perşembe, Şubat 10, 2005 19:25
İsim: Zuhal
Konum: Konya

Mesaj gönderen zuzu »

:shock:
son-nefesim
Üye
Üye
Mesajlar: 205
Kayıt: Cumartesi, Aralık 10, 2005 11:05
Konum: Bir uçurumun kenarındayım...O kadar yokum ki; görmüyorlar...

Mesaj gönderen son-nefesim »

bigmerLin yazdı:Ben de klip için oyumu gibi gibi veya ağlarsan düşerim için kullanmıştım... Ama feridun söyLemişti.. Şimdi hatırLıyorum.. "Ben gibi gibi'yi çok seviyorum onu istiyorum aslında ama prodüktörler deli diye tutturduLar.. BakaLım ne oLacak?" demişti.. FazLa ısrarcı davranamamış demek ki... :)

biliyordum!!! ben de bu şarkıyı neden bu kadar çok tv de görmek istediğimi kendime soruyordum..demekki nedeni buymuş..ben de o şarkıyı çok seviyorum hatta ankette dile getirmiştim...
son-nefesim
Üye
Üye
Mesajlar: 205
Kayıt: Cumartesi, Aralık 10, 2005 11:05
Konum: Bir uçurumun kenarındayım...O kadar yokum ki; görmüyorlar...

Mesaj gönderen son-nefesim »

herkesin düşüncesi kendinedir ancak lütfen olaylara ve algılara tek bir kapıdan yada 90 derecelik açıdan bakmak yanlıştır.delilik sizin nasıl anladığınıza bağlıdır ki yapılan bir emeği izlerken empatinin de ön planda tutulması gerektiğine inanıyorum.delilik tabiki de sizin deyiminizle 'gravatlı emmiler' den ibaret değildir merak ediyorum bu sözü söyleyen arkadaşımız hiç böyle bir hayat yaşamış mı?
bu klipte anlatılmak istenileni ben kendi yorumumla anlatmak isterim..
bir insan ne olursa olsun hangi konumda olursa olsun daima özde çatıştığı kişi kendisidir.burada savaşını kendisine karşı veriyor.zamana bağlı olarak kendi kalbinden ve insanlardan ne kadar uzak kaldığını ayrımsıyor..kendini o kadar fazla işlerle meşgul etmiş ki kendini unutmuş;özgürlüğünü,sevmeyi...işte bu şarkının klipteki hikayesi budur bence...
sözü olan arkadaş veya bu klibi benim gibi yorumlamak isteyen varsa ben de onların yorumlarını çok merak ediyorum...
aşkınehali

Mesaj gönderen aşkınehali »

Salkımsöğüt klibi niye pek beğenmedin gibi.Anlamadım.Çocuğa cüzdan vermesi akıllı bi davranış şimdi hangisi deliye vurma sahnesi demişsin.Beni anladığını da hiç sanmam kimbilir kaç taneyim diyor şarkı da zaten.Hangi ruh halinde olduğum ne yaptığım belli değil diyor.Yani bence şarkının her cümlesi klipte hoş bi biçimde anlatılmış.
RONAL
Üye
Üye
Mesajlar: 110
Kayıt: Cuma, Kasım 4, 2005 00:06
Konum: Ankara

Mesaj gönderen RONAL »

Arkadaşım bu sonuçta sanatsal amaçlı yapılan bir kliptir.Feridun düzağaç'ın bu klibi çekerken böyle düşüncelerinin olduğunu zannetmiyorum.Ya aslında deliren biz değil miyiz?Bizi şu an bu hale getirenler yüzünden ufak bir klip te bile siyasi yada duygusal mesajlar çıkartıyoruz.
VE Asıl delilik kafanı kaşırken dokunduğun şeyin içindekine ulaşmaya çalışmaktır...
salkımsogut

Mesaj gönderen salkımsogut »

evet;düşünce özgürlüğü...
polemik yapmaya gerek yok sevgili arkadaşlar...
evet yaşadım...
delilik algısından;ne anladığınıza bağlı,gibi bir ibare yokdur...
kedi den,oyuncakdan,ekmek den ne algılanıyorsa delilik de somut bir kavramdır...
örneğin;bu vize sınavlarından bunaldım,sabaha kadar uyumadım,çalıştım deli gibi..cümlesi yanlışdır!
deli bişi bu kitap... yanlışdır...
delisin kızım sen...yanlışdır...
deli gibi adresi aradım durdum..yanlıştır...
sabaha kadar deliler gibi eğlendik...yanlışdır...
sabaha kadar örnek yazmaya hacet yok...deli kelimesini ve deliye vurma algısını fazlaca görece içerisine alamayız...
kaldı ki köpek ne anlam ifade ediyorsa size,deli de kendi anlamını içerir...
insan fazlaca kendisini unutup,işine kaptırmışsa,özgürlüğüne gitmek istiyorsa bunun anlamı deliye vurmak değildir...
bu yoğunlukdan sıkılabilirsin,bunalabilirsin....ama deliye vurmak algısı çıkmaz...olamaz...hepimiz bazen;o kadar çok yoruluruz ve tahammül sınırlarımız aşar ki,durum karşısında aklımı kaybedebilirim deriz...aklımı yitireceğim...delireceğim deriz...bu benzetme den başka hiçbir şey değildir...
en kötü ihtimalle,deliye vurmak algısından,deli gibi ''davranmak'' gibi bişiler çıkartılabilir...o klip de de bir deli davranışı yok yazık ki...
''deli gibi davranmak''
düzağacın klip de yaptığı hiç bir davranış şeklide bu davranış bütünlüğü içerisine girmez...
halk arasında akıllı deli algısı vardır...
bu cümle de toplumun alışıla gelmiş davranış şekillerinin tersini cesurca icraata dönüştüren kişiliklere denir...
bu doğrumudur...tartışılır...bence bu da değildir...
kimbilir kaç taneyim diyerek de deli algısı ortaya çıkartamazssınız...kişinin farklı ruh halleri olduğunu anlaşılır ki...bu da bir delilik ibaresi değildir...
akıl kaybı,gidip gelen akıl,kısaca akıl,dolayısıyla,davranış yetisi eksikliğine deli denebilir tıbben...vurmak sa belkide aşırı duygu bogumundan bir isyan olabilir...yada yineliyorum BENZETME olabilir...
tekrar ediyorum;toplumun alışıla gelmiş davranış bütünlüğünün aksini yapan arkadaslarımız ne delidir ne de deliye vurmaktadırlar...
klip de de buna benzer davranış şekilleri vardır ve bu da ne delilik nede deliye vurmakdır...
arabasının anahtarını vermesi yada cüzdanını vermesi akılsızca bir davranış sekli veya deliye vurmak algısı kesinlikle degildir...aslında bir arada yasayabilmemiz için;birilerine hala insan olunabilecigini iyi biri dille anlatan sağlam görüntülerdendir...ki çok akıllıcadır...
uzatmak istemiyordum ama...bir insanın ahım şahım hayatını bırakıp,kimbilir trilyonluk lüx hayatını mesela,gidip çöpçü olması ne delilik nede deliye vurmakdır...tamamen seçim hakkıdır!
çok sıkılmış reddetmiş ve böylesine ''yeni bir hayat seçmiş olabilir''
zaten klip in sonun da da bunu sadece düşündüğü görülüyor ki son sahne teras da bitiyor...bi ara aşağıya bakıyor..kimbilir belki intihar etmek istiyor...bu da bir seçim şeklidir...intihar bile;kişinin seçimleriyle ilgilidir...
üstelik klip i beğenmediğimi söylemedim...eksik ve yalın buldum yazmıştım...postmodernist bulduğumu...ki feridun gibi bir adam için evet gerçekden de çok sıradan bir klipdir...'' deliye vurdum,sadece bir benzetmedir ''öyle bile olsa,klip senaryosu yine de postmodernist ve alakasızdır...
üstelik herhangi bir düzağaç düşmanlığım yok,ona olan sevginizden kaynaklı korumaya çalışıyorsunuz bunu da anlıyorum..ama o bir ikon değil!o bir totem değil...o bi tanrı değil...
ayrıca kendisini herşeye rağmen fazlaca severim...
beni de böyle baş öğretmen edasında yazdırdınız ya ne diyim size ben ;)
sevgiler...
Cevapla