temmuz da olsa fark etmez ağustos da
çay saatlerimiz buza kesmiş yakınlar ırak
ve şimdi dağlar daima karlıdır zaman ki düşlerdedir
kırılır
çay saatlerimiz buza kesmiş keskin dilin yok
soğuğu getirdiğin akşamlar gibiyiz koca ayaklı
sakallı serseri
arkanda bıraktığın kar yığını mı özledi seni
ekşimtrak gölgen kaplamaz artık kıçı kırık sobamızı
kapısı bacası yitmiş şu sobanın
közlerini karıştırdığın şiş
şimdi dağlar gözlerimizi
yüreklerimizi
ve çayın hala dolu su bardağında
kirli sakallı öyküler dinlerdik hani
delikanlıydık
hah
devrimci
yırtık çoraplı
kitaplar okurduk ya bir de
sen en çok muzaffer izgü’yü severdin
şencan’ı severdin
şencaaan
şencaan
bak
sesleniyor gene
bu koca ayaklı sakallı serseri
Koca Ayaklı Sakallı Serseri
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana