kalabalıktı pazar suskunlukları
ve içten içe amansız bir hastalık gibi
bastırırdı hüzünlü uyumsuzlukların
göğün içini boşaltmışlıkları
boğucu
konçerto sonlanmadan ölmek yoktu
manzara
yürek yorgunluğu
ve kent kesitleri
yaşamın sığmaması kendi anlamına
seninse kendinden başkasına uzun solukluca
kısrak koşuşlu yılkılara nispet
yıkılman kendine gelince anlam arayışı maceraları
ve ağzımızda susamlı çörek kokusu hala
yağmurlu öğle sonralarını sevmek kadar...
hayretler içinde acılarını sıvazlarken yalnızlık
aykırı bir işsizliktir şiir yazamamak o anda
o anda evren bile sözcük mahrumu bir ıssız ada
mutsuzluk sarhoşluğunun kekre şapşallığıyla
yokluğunda unutulmuş anıların
eksik başlamak her bakışa
sadece bana özgü
bütün yalın yalnızlıklardan farklı
yapayalnız bir yalnızlık bu...
konçerto sonlanmalıydı kışkırtmadan
yılan gibi koynumuzda kıvrılan yalanı
sözcükler toprağın kokusunda
nahoşluğu gözkapaklarımızın
yol boylu öykünün sıradan çığlığıydı acı
ayağa kalkan kış olsa anlar güler geçerdim
ellerin yabancılaşmasa ürpermelerime...
Kağan İşçen
Konçerto Sonlanmadan Ölmek
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana