Yakın bir dostumun kaleminden;
Kanadı kırık bi martısın denizin ortasında..
O kayalık güvenli görünüyor şimdi sana..
Emin ol karanlık çöktüğünde yutacak dalgalar o cılız bedenini..
Bir kâbus bir yaşanmamışlık olmasını dileyeceksin..
Yazık..
İçine.. O küçücük yüreğine dolan her bir su damlası..
Tattıracak gerçekliğini ciğerlerini parçalarcasına..
Beklediğinden daha erkenci sanırım sonumuz..
Nerden bilebilirdik yarınımızın bu kadar kısa süreceğini..
Düşünmeye itiyor gibi seni bu ölümü bekleyiş..
Belki herşey yalandı..
Hiçbir zaman biz olamadık belki de..
Çok anlamsız gayri tasalanmak..
Yıldızlar belirginleşti artık..
Duyabiliyorsun artık dalgaların hışımla köpüren seslerini..
Tedirginsin.. Hani ölümü göze almıştın uğruna?
Her an biraz daha yitiyorsun..
Artık olmayacaksın sanırım küçük yoldaşım..
Durun.. Lütfen durun..
Acımasızca kayayı yutan dalgalar.. Durun!..
...
Sen de gittin..
Bilinmeyen bir yere..
Son kez çırpıyorsun sanırım o çelimsiz kanatlarını..
Tek başıma bıraktın sen de beni..
Bir seninle vedalaşıyorum, bir de tek nefesi kalmış sigarayla..
Sen de söndün ya sevdamızın son güneşi..
Gayri divane olmak da iş değil..
Burak DEMİRÇALI