Miyop
I
kış ortası sarındığım soluk
yırtık yamalı çamaşırların kokusunda
çocukluğuma miyop evlerim
evet ben buyum
ayaklarım üşümekle yoğun
karabatak gibi daldığım zamanda
kendimi bulamıyorum...
II
zaman herkese aynı
herkese aynı olan bana farklı
kendime söylediğim tek yalanda ömür
saklı sevdalarda sorgusuz soğuk
gerçeği dillenmemiş yazlara doğru
tatlı anısı acımtrak yol alır çocukluğum
gri karlarda düşlediğim güzelliğinden
kendimi alamıyorum...
III
yağmur suları albümlerde
noktacıkları insanlar gibi uzak
dargın bakışlarla bir kalıcı
her şeyin unuttuğu bir aralıkta...
unutmak o anı da
kendini anımsamak olmalı ilk kez
rüzgar pencerelerde arsızken
seslendim eşiğine
duymadın...
sesleneceğim yine...
IV
bunu ben istedim
ben seçtim özgürlüğün bile beni tanımamasını
yalnızlık kapı komşumdu
komşumla göz göze gelmeyi bile
tesadüflere bıraktım
şehri sokak sokak
toprağı karış karış arşınlayarak
hepsini
sevdim karşılıksız
seveceğim
seçeceğim yine...
"ağaçlardan kurulu öyküde
çıplak dalıyım sadeliğin..."
v
sonsuzluğun işleri yürüsün diye
gitmeyi kabullendim
gelmemeni buna bağlıyorum
hiç gelmeyeceğini de...
ve zaman hepimizden olma
şımarık çocuğuydu evrenin
ölümle terbiyeledik onu
kabullenmekle büyüttük
insan olduk
olacağız yine...
VII
bir son bekleme
anladığın an başla
ilkyaz mevsimsizdir
martı sesi gibi
yaşamakla oyalan
tek başına ağlamak yoktur...
"yüzümdeki aydınlıkta sen
aydınlıktaki yüzde ben..."
kalacağız yine...
kağan işçen...