Naftalin Kokulu
gözlerim üzerimde doğum izi
geçmişe döndüğüm an kirpiklerim dökülür
bir sen kalırsın bakışlarımdan geriye
sesinse soluk soluğa uzaklaşır
mutluluğum gibi
hiç dokunmadığım
ülker yıldızım olur...
usancım hayalinin
aylasına sığınır...
gülüşünün kaf dağı ardını biliyorum desem
en büyük yalanım
en acı gerçeğim olur
yalnızca benim için gülmediğin
dışarda kınalandı mı
aha gene şu deli yağmur
çılgınsı nazı gelinlik çağda kızın
çeyiz sandığı kadar hevesli
kokusu taze bir ıhlamur buğusu kadar
arsız
dolarsın gözlerime
geniş
ferah
yeşiline zerre düşünce bile değmemiş
kendimden bile sakındığım düşlerimde
sesine dokunduğumla kalır ömrüm
fazlasına ne umut yeter ne yüreğim el verir
utancım azrailin
aynasına sığınır...
beni duysan anlasan ah bir
evden barktan işten güçten özgür
alıcı kuşlar misali
her yanın güneşli bir pazar günü aylaklığında
liseli bir deniz kıyısı kuşanır
gözlerimi silip silip durduğum
ceketimin iç cebinde taşıdığım
bu naftalinli samimiyetimi
seninle nasıl paylaşacağımı
gözyaşlarımın tuzundaki pırıltıya sor
ki
yün kokulu şefkatim sarsın
saçlarının hiç okşanmamış yakamozunu
sancım hoşçakalının
ortasına sığınır...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Naftalin Kokulu
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana