NEYİ MEŞHUR??
-
- Üye
- Mesajlar: 21
- Kayıt: Cumartesi, Ekim 6, 2007 12:19
- İsim: esra
- Konum: İzmir
Re: NEYİ MEŞHUR??
güzel izmir'in güzel kızları meşhur:)
-
- Üye
- Mesajlar: 131
- Kayıt: Çarşamba, Eylül 5, 2007 20:18
- İsim: dilek
- Konum: Manisa
Re: NEYİ MEŞHUR??
İlk akla gelen Manisa Tarzan'ı ve anlatmadan olmaz herhalde;
1889 yılında Kerkük Türkmenlerinden bir aşirette dünyaya gelen Ahmet Bedevi, tam nişanlanacağı sırada Birinci Dünya savaşının çıkması üzerine Kafkas cephesine savaşmaya gider. Ancak savaşın kaybedilmesi üzerine doğduğu yere dönmeyerek Hindistan’a gider. Burada bir süre kaldıktan sonra, tekrar doğduğu yere nişanlısını bulmak için döner. Uzun çabalardan sonra, nişanlısı Meral’in aşiretini bulur ve düğün hazırlıklarına başlanır.
Ancak tam bu sırada Ahmet Bedevi, Anadolu’da Mustafa Kemal adında birinin Ulusal Kurtuluş Savaşı başlattığını duyunca Meral’i de yanına alarak gönüllülerle birlikte Anadolu’ya, savaşmak üzere yola çıkar. Ancak bu sırada Meral bir uçurumdan yuvarlanarak hayatını kaybeder. Ahmet Bedevi, çok sevdiği Meral’i kaybetmesine rağmen, kurtuluş savaşına katılır ve Türk orduları ile birlikte 1922 yılında Manisa’ya girer.
Ahmet Bedevi, işgal güçlerinin kaçarken yaktığı Manisa’nın yeşil dağlarına adeta aşık olur ve bu kentte kalmaya karar verir. İlk zamanlar Manisa’nın yerli halkı bu kişiden çekinir. Ortalıkta mecnun gibi dolaşan Ahmet Bedevi’ye, Dede adında, lokantası olan bir Bektaşi sahip çıkar ve yemek vermeye başlar. O da buna karşılık olarak su getirmektedir.
Savaş Gazisi olan Ahmet Bedevi, yeniden yapılanan Manisa belediyesinde itfaiyeci ve yardımcı bahçıvan kadrosunda iş bulur. İlk işi, 1000 adet çam fidanını dikmek olacaktır. Ahmet Bedevi, bir yandan bu ağaçları büyütürken diğer yandan saatin 12 olduğunu gösteren topu yayladan ateşlemeye başlar. Manisa’da herkes ona, Hacı ya da Arap lakabı ile seslenmektedir.
Ahmet Bedevi 1000 ağaç dışında yeni fidanlar da bulmakta ve dikmektedir. Tam bu sırada Manisa’da ilk Tarzan filmi oynar. Ahmet Bedevi filminden o kadar etkilenir ki, üstündeki herşeyi, siyah şortu dışında çıkarır ve o günden itibaren öyle dolaşmaya başlar; lakabı bundan böyle Tarzandır.
Tarzan, tüm Manisa’yı yeşillendirmeye başlar. Artık her adımda onun diktiği ağaçlar vardır. Belediyeden aldığı 30 lira maaşın 20 lirası ile dergi, gazete, kalanı ile de çocuklara şeker almaktadır. Söylediği gibi, hayatta en çok sevdiği iki şey vardı artık; çocuklar ve evlatlarım dediği ağaçları.
Tarzan herkesin 25 dakikada çıkabildiği tepeye, 3-4 dakikada çıkıp topu attıktan sonra tekrar kente iniyordu. Manisalılar onu o kadar benimsemişlerdi ki, heryere devat ediliyordu. Tarzan, çok sevdiği Türk sanat Müziği Konserlerine katılıyor, Dağcılık Kulübünde aktif olarak yer alıyordu. Ancak, ne kadar aktif olursa olsun en sonunda yayladaki tek odalı kulübesine geri dönüyordu.
Yaz kış tek bir şortla dolaşan Tarzan, dağcı arkadaşları ile yurt gezilerine de çıkar. Bu gezilerde gittiği her yerde sevgi ile karşılaşır. Ankara’dan Niğde’ye, oradan Mersin ve Hakkari’ye kadar uzanan yerleri arkadaşları ile kah yürüyerek kah otostop ile dolaşır.
En büyük sorunlardan biri, gelişen kentle birlikte, yol açmak ya da yeni tesisler yapmak için ağaçların kesilmesidir.
Manisa’daki her ağaçta onun emeği vardır ve bu onu çok üzmektedir.
1963 baharında bir akşam, dağdan döndüğünde ulu çam ağaçlarının yol yapımı için kesildiğini görünce fenalık geçirir. Zaten yorgun olan bedeni bunu kaldırmaz. Hastaneye kaldırılır. İyileşir gibi olsa da bir süre sonra gözlerini hayata kapatır.
1889 yılında Kerkük Türkmenlerinden bir aşirette dünyaya gelen Ahmet Bedevi, tam nişanlanacağı sırada Birinci Dünya savaşının çıkması üzerine Kafkas cephesine savaşmaya gider. Ancak savaşın kaybedilmesi üzerine doğduğu yere dönmeyerek Hindistan’a gider. Burada bir süre kaldıktan sonra, tekrar doğduğu yere nişanlısını bulmak için döner. Uzun çabalardan sonra, nişanlısı Meral’in aşiretini bulur ve düğün hazırlıklarına başlanır.
Ancak tam bu sırada Ahmet Bedevi, Anadolu’da Mustafa Kemal adında birinin Ulusal Kurtuluş Savaşı başlattığını duyunca Meral’i de yanına alarak gönüllülerle birlikte Anadolu’ya, savaşmak üzere yola çıkar. Ancak bu sırada Meral bir uçurumdan yuvarlanarak hayatını kaybeder. Ahmet Bedevi, çok sevdiği Meral’i kaybetmesine rağmen, kurtuluş savaşına katılır ve Türk orduları ile birlikte 1922 yılında Manisa’ya girer.
Ahmet Bedevi, işgal güçlerinin kaçarken yaktığı Manisa’nın yeşil dağlarına adeta aşık olur ve bu kentte kalmaya karar verir. İlk zamanlar Manisa’nın yerli halkı bu kişiden çekinir. Ortalıkta mecnun gibi dolaşan Ahmet Bedevi’ye, Dede adında, lokantası olan bir Bektaşi sahip çıkar ve yemek vermeye başlar. O da buna karşılık olarak su getirmektedir.
Savaş Gazisi olan Ahmet Bedevi, yeniden yapılanan Manisa belediyesinde itfaiyeci ve yardımcı bahçıvan kadrosunda iş bulur. İlk işi, 1000 adet çam fidanını dikmek olacaktır. Ahmet Bedevi, bir yandan bu ağaçları büyütürken diğer yandan saatin 12 olduğunu gösteren topu yayladan ateşlemeye başlar. Manisa’da herkes ona, Hacı ya da Arap lakabı ile seslenmektedir.
Ahmet Bedevi 1000 ağaç dışında yeni fidanlar da bulmakta ve dikmektedir. Tam bu sırada Manisa’da ilk Tarzan filmi oynar. Ahmet Bedevi filminden o kadar etkilenir ki, üstündeki herşeyi, siyah şortu dışında çıkarır ve o günden itibaren öyle dolaşmaya başlar; lakabı bundan böyle Tarzandır.
Tarzan, tüm Manisa’yı yeşillendirmeye başlar. Artık her adımda onun diktiği ağaçlar vardır. Belediyeden aldığı 30 lira maaşın 20 lirası ile dergi, gazete, kalanı ile de çocuklara şeker almaktadır. Söylediği gibi, hayatta en çok sevdiği iki şey vardı artık; çocuklar ve evlatlarım dediği ağaçları.
Tarzan herkesin 25 dakikada çıkabildiği tepeye, 3-4 dakikada çıkıp topu attıktan sonra tekrar kente iniyordu. Manisalılar onu o kadar benimsemişlerdi ki, heryere devat ediliyordu. Tarzan, çok sevdiği Türk sanat Müziği Konserlerine katılıyor, Dağcılık Kulübünde aktif olarak yer alıyordu. Ancak, ne kadar aktif olursa olsun en sonunda yayladaki tek odalı kulübesine geri dönüyordu.
Yaz kış tek bir şortla dolaşan Tarzan, dağcı arkadaşları ile yurt gezilerine de çıkar. Bu gezilerde gittiği her yerde sevgi ile karşılaşır. Ankara’dan Niğde’ye, oradan Mersin ve Hakkari’ye kadar uzanan yerleri arkadaşları ile kah yürüyerek kah otostop ile dolaşır.
En büyük sorunlardan biri, gelişen kentle birlikte, yol açmak ya da yeni tesisler yapmak için ağaçların kesilmesidir.
Manisa’daki her ağaçta onun emeği vardır ve bu onu çok üzmektedir.
1963 baharında bir akşam, dağdan döndüğünde ulu çam ağaçlarının yol yapımı için kesildiğini görünce fenalık geçirir. Zaten yorgun olan bedeni bunu kaldırmaz. Hastaneye kaldırılır. İyileşir gibi olsa da bir süre sonra gözlerini hayata kapatır.
-
- Üye
- Mesajlar: 521
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 00:50
- İsim: MeHMeT
- Konum: Kocaeli
NEYİ MEŞHUR??
Dilek abla paylaşımın için teşekürler. Yalnız benim duyduğuma göre (İlhan şeşen anlatmıştı manisada büyümüş kendisi ve onu görmüş) Tarzanın eşi spil dağından aşağıya yuvarlanmış. birde yazları sadece şort kışları ise üzerine atlet alarak dolaşırmış. sen manisalı olarak tabiki daha iyi bilirsin ama ben böyle duymuştum.
-
- Üye
- Mesajlar: 422
- Kayıt: Pazar, Aralık 3, 2006 02:07
- İsim: yelda
- Konum: İstanbul
Re: NEYİ MEŞHUR??
129 T si meşhur=)
-
- Üye
- Mesajlar: 131
- Kayıt: Çarşamba, Eylül 5, 2007 20:18
- İsim: dilek
- Konum: Manisa
Re: NEYİ MEŞHUR??
Aslına bakarsan Mehmet, Ahmet Bedevi hiç evlenmemiş,daha doğrusu evlenememiş.Manisalıların çoğuna gelip sorsan Meral,i bilmez.Sadece herkesin aklında olan yani iyi bildiği şey;Manisa'yı yeşillendirdiğidir ve yaz kış hep şortla gezdiği...Babam da görmüş ve kışın bile şortla gezerdi diye anlatırdı.Manisa Tarzanı ile ilgili yazıları araştırdığında böyle bir anlatım bulursun.Bir gün Sohny Weismüller'in oynadığı ''Tarzan'' filmi Manisa'ya gelmiş.O günden sonra da Ahmet Bedevi ''Manisa Tarzan'ı'' diye anılmaya başlamış.Bilemiyorum hangisi doğru ama önemli olan kül yığını haline gelmiş bir Manisa'yı eski haline getirebilmek için çok uğraştığı,Manisa ve Spil'e binlerce ağaç diktiği...Manisa'da doğa ve çevre sevgisinin simgesi,çevreciliğin önderi olarak iz bırakmasıdır.Atlet giyip giymemesi o kadar önemli değil herhalde...
Tarzan'dan Mesajlar
Ben Tarzan . . .
“Yaşayışım gayet basittir. Yaz, kış , Topkale’ deki kulübemde ve mağaramda yaşarım. Evim meyve ağaçlarıyla , çiçeklerle çevrilmiş cennet gibidir. Yazın yaş, kışın kuru meyveler yerim. Günde üç kez , buz gibi suyla yıkanırım. Vücudumu korumak için, kendi yaptığım bitkisel yağı sürünürüm. Eski ve yeni yazıyı bilirim. Türk müziğine hayranım. Sinemanın tutkunuyum. Zaten dertle,gamı bunlarla unutuyorum. Gazete ve dergi elimden düşmez, hepsini alıp okurum”.
“Üzüntü, dağın üzerine gelip duran buluta benzer. Çok durunca yağmur olur,kar olur,yerleşir kalır. Başında üzüntüyü çok durdurmaya gelmez. Bulutu daha bulut halindeyken kovmak lazım”
”Ahmet Bedevi bir çıplak, garip adamdır. Amma ölünce, ağaç sevgisi sembolü olacak, hangi idareci, ağaç kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur”
Tarzan'dan Mesajlar
Ben Tarzan . . .
“Yaşayışım gayet basittir. Yaz, kış , Topkale’ deki kulübemde ve mağaramda yaşarım. Evim meyve ağaçlarıyla , çiçeklerle çevrilmiş cennet gibidir. Yazın yaş, kışın kuru meyveler yerim. Günde üç kez , buz gibi suyla yıkanırım. Vücudumu korumak için, kendi yaptığım bitkisel yağı sürünürüm. Eski ve yeni yazıyı bilirim. Türk müziğine hayranım. Sinemanın tutkunuyum. Zaten dertle,gamı bunlarla unutuyorum. Gazete ve dergi elimden düşmez, hepsini alıp okurum”.
“Üzüntü, dağın üzerine gelip duran buluta benzer. Çok durunca yağmur olur,kar olur,yerleşir kalır. Başında üzüntüyü çok durdurmaya gelmez. Bulutu daha bulut halindeyken kovmak lazım”
”Ahmet Bedevi bir çıplak, garip adamdır. Amma ölünce, ağaç sevgisi sembolü olacak, hangi idareci, ağaç kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur”
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1555
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 18:13
- İsim: GÜLDEREN
- Konum: İzmir
Re: NEYİ MEŞHUR??
esra gibi ben de İzmir'liyim ve ben o meşhur olanlar gibi değilim...
-
- Üye
- Mesajlar: 422
- Kayıt: Pazar, Aralık 3, 2006 02:07
- İsim: yelda
- Konum: İstanbul
Re: NEYİ MEŞHUR??
İzmirli kızlarmızın bir özelliği de mutevazi olmaktır=)
-
- Takımdan
- Mesajlar: 1555
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 18:13
- İsim: GÜLDEREN
- Konum: İzmir
-
- Üye
- Mesajlar: 521
- Kayıt: Salı, Eylül 18, 2007 00:50
- İsim: MeHMeT
- Konum: Kocaeli
NEYİ MEŞHUR??
Tabiki önemli olan o değil abla. Ben sadece duyduğumu söylemek istedim yanlış bilgi edinmişim. Ve birde topu ateşledikten sonra koşarak aşağıya inip ateşlediği topu izlermiş. İlk zamanlar yetişemezmiş ve fitili uzatmış zamanla...
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 3
- Kayıt: Perşembe, Ekim 11, 2007 13:46
- İsim: Şirine
- Konum: Yurt Dışı
Re: NEYİ MEŞHUR??
Kızlarının güzelliği ün salmış dünyaya