Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

okuyun çok güzel...

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
Kullanıcı avatarı
fotosentez
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 782
Kayıt: Cuma, Haziran 30, 2006 21:07
İsim: yaprak
Konum: İstanbul

okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen fotosentez »

Bu kadar sevebilir misin?

Bir otobüs durağında karsılarstılar ilk kez.... Biri tıpta
okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karsılasmadan sonra, bir kere,
bir kere, bir kere daha karsılasabilmek için, hep aynı saatte,
aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuscak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama
sonunda basardı ikiside her sabah otobüse bindikleri semtte
oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadasında kaldığı için o
duraktan binmisti otobüse, kız ise ablasında...kalıyodu
birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden
çıkıp sehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına
geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...



Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok
mutlu... Bazen issiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı
kenetlenmisti ki yürekleri ve elleri hiçbir seyi umursamadlar.
Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü
bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman asımına uğrayayan
alıskanlıklara yenik düsen, banka hesabında para kalmadığı için ya
da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğruna
bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri,
yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek
eksikleri çocuklarının olmamasıyd? Zorlu bir tedavi sürecine
ragmen çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını
beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk
yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadın,
adama ve adam "Hayır, ben senin için ölürüm" diye
yanıt verirdi hep...

Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın,
"Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin
ikinci rafınada bakardı bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine
bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan,
salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya kosturan kadın,
sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiıi
çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karsılasırdı..
Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....



Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, isleri ne kadar yoğun olursa
olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasna ama
kırklı yasın ortalarna geldiklerinde, daha az çalısmaya karar
verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul
etmeye basladı Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel
projelerde görev aldı Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı
Bir gün sahilde dolasırken, harap durumda bir ev gördü kadın,
üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım
Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları
kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı.." "Sen
istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam.
"Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı..
kaç para olursa olsun o ev artık bizim...

Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları
zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konustular
telefonla Gözyasları içinde kucakladılar havaalanında. Fakat
birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın.
Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konusmaktan kaçıyordu. Onu
neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi
verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı"Canım, o ev bizim
bütçemizi aşıyor..en iyisi unut sen o evi...


Mutsuzluk, mutluluğun tadna alışmıs insanlara daha da acı daha
da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri.
Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm,
biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü bosyere... Yıllardır
sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değistirmisti
sanki. Ona ulasmaya çalstıkca, beton duvarlara çarpıyordu kadın,
her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...



Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte
geçtiği arkadasına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana
söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadası . "O, seni
aldatıyor. isyerimin tam karsısındaki restoranda genç bir kadınla
yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmasdolas biniyorlar
arabaya...."

"Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları diye bağırdı
kadın. Onca yıllık arkadasının kendisini kıskanmakla suçladı...
Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karsısında bir köseye
sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu
anladı.. Kocasının eskiden aynı hastanede çalıstığı genç çocuk
doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl
sarıldığını gördü adamın...



Aksam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırarak, bazen ağlayarak,
bazen sımsıkı sarılarak bazen de yumruklayarak anlattı adama gördüklerini
herseyi inkar etmedi adam. Zamanla duyguların değisebildiği,
insanların orta yasa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir
seyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan
çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama
kadın, "defol" dedi nefretle...



tek celsede bosandılar... Modern bir ask hikayesinin böyle son
bulmasına kimse inanamadı Arkadaslarının desteğiyle ayakta
kalmaya çalıstı kadın. Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya
yerlestiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini
hissedince, aksam nöbetleri geçiriyor, artık yerini, en az onun
kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması için dua ediyordu.



Aradan bir yıl geçti... Herseyin ilacı olduğu söylenen zaman
bile, kadının derdine çare olamamıstı Bir sabah, ısrarla çalan
zilin sesiyle uyandı Kapıyı açtığında, karsısında o kadını gördü.
"Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi
çıkmadı "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konusmamız
gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilisti ve zor duyulan bir
sesle konusmaya basladı "Hiçbir sey göründüğü gibi değil aslında.
Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki
kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklasık k bir senelik ömrü
kaldığın Buna dayanamayacaığını hep söylediğin gibi onunla
birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden
uzaklastırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi.
Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerlesmemizi
yalanını o uydurdu ve herkese yaydı oysa hep buluştuğunuz durağın
karsısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına
inanyordu ama olmadı Gece fenalasınca , bakıcı beni aradı son
anda yetistim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan
yasların durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek
istiyordu. Eline tutturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl
edebildi. itinayla katlanmıs bir sürü kağıt duruyordu kutuda.
kağıtta, "Lütfen bütün notları sırasıyla oku bir tanem" diyordu...
Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç
vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini
bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "simdi bana söz
vermeni istiyorum." "Benim için yasayacaksın, anlastık m?" son
kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın...
Ve son kağıtta sunlar yazılıydı

"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman
terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor
olacağım...."
Bozcaada

Mesaj gönderen Bozcaada »

Tüylerim diken diken oldu valla...
Bu ne sevgi bu ne ızdırap?

Helal olsun be! :cry:
Kullanıcı avatarı
nalan
Üye
Üye
Mesajlar: 310
Kayıt: Cumartesi, Mart 4, 2006 11:16
İsim: nalan
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen nalan »

:cry: :cry: :cry:
sofican
Üye
Üye
Mesajlar: 50
Kayıt: Salı, Aralık 5, 2006 22:01
İsim: Gizem
Konum: İzmir

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen sofican »

of ben ağlarım :cry: nasl ağlamıyım ....
paylaştığın için teşekkürler...
bazen bilir bilir de insan unutur belki de ,sewginin kocamanlaşmacasının sınırının olmadığını ...
belki de acımaktan ! acıtılmaktan korktuğu için bilerek unutur bunu...
we ben bu kocamanlaşmanın "bu kadar acıyarak" yaşandığını!!!!
bu yazıda iliklerime kadar hissettim
işte bunun için teşekkürler sana
way be...
KesKe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: Perşembe, Ekim 19, 2006 02:55
Konum: İstanbul

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen KesKe »

yani varya gozlerim doldu. zor yaziyorum su anda gercekten ask bu olamli.
ponnik
Üye
Üye
Mesajlar: 639
Kayıt: Cuma, Aralık 8, 2006 16:14
İsim: Sonay
Konum: Sakarya

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen ponnik »

şimdi kadın o evde nasıl yaşar nasıl hayata tutunur
hep böyle olmak zorunda mı :?: uzgun: uzgun:
melodi
Üye
Üye
Mesajlar: 108
Kayıt: Pazar, Ağustos 6, 2006 19:55
Konum: İstanbul

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen melodi »

offf ne aşk ama ya! gözlerim doldu valla :( paylaştığın için teşekkürler...
Kullanıcı avatarı
fotosentez
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 782
Kayıt: Cuma, Haziran 30, 2006 21:07
İsim: yaprak
Konum: İstanbul

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen fotosentez »

bende çok beğenmiştim.paylaşmak istedim.beğendiğinize de sevindim.gerçekten çok harika.
Kullanıcı avatarı
carizma
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 1134
Kayıt: Çarşamba, Ekim 11, 2006 14:44
İsim: Sinan Seyda

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen carizma »

Gerçekten çok güzelmiş.Adamında eşininde sevgisi çok büyükmüş.Keşke sonu mutlu bitseydi.Gözlerim doldu birazda. :cry: Neyse Paylaştığın için çok teşekkürler...
smb86
Üye
Üye
Mesajlar: 27
Kayıt: Cumartesi, Mart 31, 2007 19:48
İsim: :)
Konum: Ankara

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen smb86 »

çok güzeldi,yüreğine sağlık..
Kullanıcı avatarı
EmelSevgi
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 485
Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
İsim: emel sevgi
Konum: Çanakkale

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen EmelSevgi »

çooookk güzel ve etkileyici bi hikaye.. şimdi okudum tüylerim diken diken oldu resmen ve şu anda ağlıyorum :cry: :oops: paylaştığın için çok teşekkürler... :cry:
blackpearl

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen blackpearl »

Evet daha önce de okumuştum..Gerçekten etkileyici..
fatma66

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen fatma66 »

offff :cry: :cry:
Kullanıcı avatarı
fotosentez
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 782
Kayıt: Cuma, Haziran 30, 2006 21:07
İsim: yaprak
Konum: İstanbul

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen fotosentez »

bu sitenin farkı da bu herhalde :) başka sitelere koyduğumda böyle uzun hikayeler;gelen yorumların çoğu amaan nasıl okuyacağım vs. oluyor :) okuduğunuz için teşekkür ederim.bencede çok güzel bir hikaye..keşke hepimiz bu kadar çok sevebilsek ve sevilebilsek..
macavalesi9
Üye
Üye
Mesajlar: 62
Kayıt: Pazar, Mart 25, 2007 19:37
İsim: ziya
Konum: İstanbul

Re: okuyun çok güzel...

Mesaj gönderen macavalesi9 »

fotosentez ben de başta bu kadar uzun bir hikayeyi okumayı göze alamadım.ama başladıktan sonra da yarıda bırakamadım...
gerçekten benim de tüylerim diken diken oldu.çok etkileyici bir hikaye.. :)
Cevapla