Ölümden İzinsiz
uzaklığın büyür mü benimle?
benliğim uzaklaşır mı kendimden
senleştiğim gibi aklımı aldı da
ömür dağlarındaki hırçın atmacalar
yalnızlık kayasında parçaladılar
dudaklarımı
bir rüyalarımda ekmeğe kör bakmadığımı bilirim
bir de öpmeyi unuttuğumu hep
doğmamış bebelerin yüzleri suyu hürmetine
perçemlerinden doğan güneşi
gün ışığı kapardı ya gözlerini
üzülürdü ya ellerimin dudaklarıma gidişi…
ahmak ıslatanların ellerine değmesi hariç
bir de hepliğini öpmeyi unuttuğumu
zaten sendin taş bu ıslaklık şu ateş
o kıvrıla kıvrıla giden yol
dumanlı dağ türküsü
işte ağlamışlıkla yüzümü yıkamışlığım
affet
tutamadım hiçbir yeminimi
dünya tenha mıydı?
yoksa aklımız hayattayken biz miydik türkülüsü
sevdayla çıka gelmenin hayatın aklına?
çelişki olmasa biz olmazdık değil mi be gülüm
ve mutluluk bizimledir daima
sığdıramasak da acılarımızı yüreklerimize
uyandıracak bir sabah çıkar mutlaka gülüşlerimizi
böyle bir son ellerimizin
birbirlerini özlemesinin sınırsız kaçıklığına:
sabah olacak
korkmayalım
hiçbir şey vardan yok olamaz
varız
bu alemin bir köşesinde
ölümden izinsizliğimiz tek utanmazlığımız
ve utanırsa aşk ölümlülükten
şair ölmekten utansın
gerisini zaman düşünsün
yapayalnız bir yakınlığa tutunup
kalabalık bir uzaklığa ulaşmak için
her yaz kar çiçekleri sevmek gibi
susuz kalmak gibi tarih denizinde
ve bu alemin bir köşesinde tüter ne de olsa
ölümden izinsizliğimiz
Kağan İşçen
Ölümden İzinsiz
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana