kavşaksız sevmeyi öğrenince
adsız ağlamaya da razı yürüyüşüm
uyuşuk ağaç tortuları paçalarımda
seni sevişimi tatsın diye
sular topladım
yedi iklim köklerine
yeryüzünün...
içime çektiğim her toz zerresini
aldım düşlerime de
bir bir yorumladım
savruluş hikayelerini
ola ki
sözcüklerimi beğenirse diye gülüşün
beceriksiz yaşamaklarımdan
çocuk serüvenler yarattım...
evrende yanyana koşan
her birliktelik adına
şiirler haykırdım
damağımda akşam çayı tortuları
çaresiz hüzünlerimi güzelliğine demledim
şarkıların boyunu aşan
bir çığlıkla ararken kalbim
cömertliğini gidişlerinin bile...
umutlar yutan çöllerde
kum taneleri saymak gibi bir sabırda
ömür sırrımdı beklemek
senin için kilitlerini kırdım kabuslarımın
ölümlük çiçeğim
hangi acımasız zamanda geldin
böyle çaresiz sözcüklerim
kaygılarını anlatmaya takvimlerin...
kağan işçen...
yağmuru izleyen çocuklar gibi
şiirlerimle ve şiirlerimde
bekliyorum...
Ölümlük Çiçeğim
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana