Panik Atak
usluca imgeledim türküydü
yeryüzüne vuran en güzel eylemiydi
saat 16.oo sularında güneş gülünçlülüğünün
yollar sığ ve kıt yolculuklara göz açtırmazken
irkilir sıra dağlı düş kapılarım
el değmemiş amazonlar kımıldanır
sarı sıcaklı akşam penceremde
içimde bir yerlerde soğuk bir çelik
erir ve kırılır...
dikenli tellerim olsun isterim saçların
esirin olmak istiyorum
mayınlar döşe aceleci telaşlı
panik mi panik göğsüme
beni aç bırak
bir tas çorba buğusu olsun
nefesin kirpiklerime
seni içime öyle bir çekeyim ki
kanımda dolaşsın istiyorum
burnun çenen yanakların kaşların
gözlerin ayva tüylerin ve kulak memelerin
ve...vs...vs...
ben sana iyi eğitimli bir köpek gibi esir
sen seni böylesine dolu ve yaş
içime çekişime mahkum...
seni bütün ayrıntılarınla görmek istedim
aydınlık mesire yerimdin
ah şu tutkularıma göz kırpışını
açık seçik hayallerime
bir ağustos sonu öğleninin
bembeyaz tül perdeyi okşaması gibi
süt beyaz akıyorsun gözlerimin içinden
kasıklarıma
yorulmuyorum
bu benim yaşam tarzım
her sabah kalktığında
gökyüzünün hangi biçimine baktığını düşünmek
ve ilk neye nasıl dokunduğunu
kıskanıyorum o melekliğini bütünleyen
beyaz elbisendeki belli belirsiz
sarı lekeyi bile...
daha bir farklı koşuyorum ağaçlıklarına
ayaklarımın altında zavallı lavlar
ateş...hala çaresiz ve muhafazakar
söz konusu sen olunca
bir ben devrimciyim böyle yanmakta
sana kokuna ruhuna
ve
dudaklarının bana: 'hemen gitmem lazım'
deyişinin son haline...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Panik Atak
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana