annem çağırıyor sanıyorum
bu senfoniyi dinlerken
sitemli bu seslerle ağlıyor düş yazlarım
geriye dönüp düzeltemiyorum
anımla artıyor acım da
seviyorum çaykovski'yi...
o gün bilsen özlediğim eskide
nasıl yeni bir sevdayı sunacağım
ikimizin dışında
ikimizden bambaşka
ama sırf ikimize bir hayatı...
sende öyle özgürüm ki
düşler kıskanmasın diye
gözlerim kapalı öpeceğim
varlığını...
nefesinle koşuyor bulutlar üzerimde
kalbim gözkırpışınla
seninle dünyadan dünyalı
zamandan zamansızım aşkım...
yağmuru hiç kullanmadım bugüne kadar
düşlerimde
bulutlarsa her yanımda
bir yağsa
bir açılsa ortalık
uzak noktalara takılsam
sen sansam
yanılsam
yağmur beni hiç kullanmasa...
mevsimsiz yürüyorum
sabit bir yeri yok bakışımın
sahiplendiğim bir ağaç altı
kafamı kaldırıp güldüğüm
bir balkon özeti
bir sevdiğim belli...
iz sürdüm sanki gönlümce
ve sanki takip edildim soluk soluğa
ömrümce...
yorucu bu gönül
ve ömür birlikteliğinden
piç bir yalnızlık doğdu...
kağan işçen...