Bakın size ruyalar hakkında okuduğım bir şeyi kopyalıyorum.
é.
Rüyalar, gündüz yaşadıklarımızın gece iz düşümleridir. Rüyalarda birebir geleceği görmek çok nadir rastlanan bir olaydır. Bu nedenle rüyalarınız, günlük hayatınızın ve beklentilerinizin bir arada harmanlanarak ve özündeki saflığı korunarak şekil değiştirmiş halidir.
Rüyalarımız, tükettiğimiz duyguların, olayların ve zamanın gölgesidir.
Rüyalarınızı yazarken geleceğin değil, geçmişin izlerini taşıdığını unutmayın. Gelecekten ufak ipuçları veren rüyalar genelde, görünen köy kılavuz istemez mantığı ile beyninizin algıladığı, şimdiden gelecekteki sonucu belli olan sürümgemelerdir.
Bazı insanlar kendi gelecekleriyle ilgili önemli işaretler içeren rüyalar görebilirler. Ama önemli olan yorumlayabilmektir. Ve çoğu zaman rüyadaki görüntüler, simgeler yaşanan olaylardan sonra yorumlanır, ve rüyanın gerçek mahiyeti ortaya çıkar. Gelecekten haber veren rüyaların ortak özelliklerinden biri çok akılda kalıcı, aradan uzun zaman geçse bile unutulmayan rüyalar olmalarıdır.
Uyku ölümün kardeşi ise, rüyalarda farklı bir varolma alanıdır. Orası beynimizin mavi derinlikleri veya ruhumuzun bedenden ayrılarak gittiği bir lunaparktır. Lunapark diyorum çünkü, korkuyu, eğlenceyi, acıyı, heyecanı tadıp, şekilden şekille girmeyi başardığımız, güvenli ve hiç zarar görmeden eve geri döndüğümüz benzer bir yerdir.
Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
RÜYA!!!
- Adventureman
- Admin
- Mesajlar: 2107
- Kayıt: Perşembe, Haziran 3, 2004 21:31
- İsim: Ersin
- Konum: Giresun
- İletişim:
Tamam ruyalar gelecegın deil gecmısın ızlerını yansıtır ama ben ruyamda gordugumu gercek hayatta yasadım bır tanede deil bırcok kez ama ıclerınden gerceklesmeyenlerde oluyor normalde bende ruyaların gelecegı yansıttıgına ınanam ruyalar bılınc altının ınsanlara oyunudur ama bende bu farklı... Farklı bırıyım ben ben psişiğim dermısım...
...Elinde beyaz büyük poşetiyle yürüyordu...bakıyordu...bakışlarını çekiyordu...yürüyordu...bakıyordu...düştü!'Bana son kez güven' demeyi beceremiyordu ama düşmeyi becerebiliyordu!'A.' onu kaldırdı, 'Boşver,değmez!' dedi.Yürüyordu...bakıyordu...bakışları yakıyordu...bakıyordu uzun uzun...gözleri doldu,gözlerim doldu!...'Dur!' dedim,içinde bulunduğum arabayı süren kişiye...'Dur!'...durdu.Atladım arabadan,geri koştum ona,sarıldım sımsıkı,gerçek ötesi bir andı,gözlerim kapalı...Gözlerimi açtığımda loş bir klubenin ortasındaydım onunla,kilitlemişlerdi bizi yanyana.Konuştuk,'neden korkuyorsun?' dedim ona; 'herkesin korktuğu birşeyler var ve neden korktuklarını söyleyebiliyorlar,sen...sen neden korkuyorsun?' dedim,sustu,cevabı bu sessizlikti işte,çünk aslında korktuğu birşey yoktu,bu yüzden cevap veremiyordu,aslında bilinçlice böyle olmasını istiyordu.Beyninden geçenleri okuyordum,kendi kendine diyordu ki 'Ya düşlerime kal dersin ya da sonuna kadar mücadele edersin,seçim senin' !Kilitlemişlerdi bizi yanyana,o büyük beyaz poşetinde ,etrafta anahtarı arıyordu,benimle orada kalmak dururken çıkmak istiyordu!UYANDIM! BİTTİ RÜYA!