San Sandığını
bir tangoyu taşırdım dudaklarımda
sana sandığım
sen sandığıma
akşamları yoksul balkonumdan bakınca
karanlıkta kaybolmazdı ya ağaçlar
hani hep aklımdasın derdim de inanmazdın ya
acı acı ağlardı çığlıklar o an
o an sana tango taşırdım dudaklarımda
yüzüme çarptığın küçük çocuksu yalanlarım
yangınıma kıvılcım kelebekleri olurdu da
anlamazlığa vururdun
o an sana daha çok bağlanırdım
bir daha vururdun yüreğim sandığına
yüreğim sandığın ne varsa
yüreğim olurdu
sen ne istersen ardında ben sandığındı
hiçbir ben sandığına acımazdın
ben sandığın ölürdü
öldüğümü sanırdın
ölüm beni ben sanırdı
bense sen sandığıma ölürdüm
tangom yokluğuna taşınırdı
yokluğunun üstünü basit yalanlarla örterdim
kim ki yokluğundan bahsetse
yokluğunu kıskanırdım
yokluğunu sen sanırdım
sen beni yalancı
ne sanarsan san beni
ama kendinsiz sanma
beni sensiz
tangomu sana taşıdığımı san
karanlıkta kaybolmazdı ya ağaçlar
tangom zaten sen sandığımdı
ayrılık sandığım
uzun yollara küfretmeyi unuttum da
senin için
yüreğim her şeye alışkın karabatak mıydı
yoksa yüreğime dalan karabatak mıydı yalnızlığım
yalnızlığım çocuk gibi samimi
bana inanan tek sevgili
anladım
sen sandığım yalnızlığımdı...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
San Sandığını
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana