biliyorum inanmıyorsun o masala,nasıl sıgar diyorsun koskoca cin küçük bir lambaya, peki sen nasıl sıgdın dünyalara bedel varlıgınla küçücük kalbimdeki dünyama ???
aklıma geldi yıllar önce bir arkadaşım söylemişti :
ne zaman bir ressam kristalin üzerine düşen bir gülün sesini çizerse ben belki o zaman seni unuturum
o yıllar çok hoşuma gitmişti.
Söz
Bilirsiniz sözümde hep durmuşumdur duracağım
Sevgilime sözverdim ben yirmi yıl yaşayacağım
Düşmanlarım sevinmesin yirmi yıl sonra yok diye
Belli değil yirmi yıla ne zaman başlayacağım ...
Al götür düşlerimi
Beni göm dalgalara
Sözler girecek içinden
Özgür bırak bu akşam... acıları
Öpüşünce şarkımla diller
Gül kuruyacak geceye... ağlamadan
Yakın gel gülen mor yel
Yakın gel kara düşlerime
Ateşler at üşüyen bedenime
Uykulara yat
ya belki kısa ama idare edin
YAŞAMAK
Çöldeyim diyorsun çöl senin yanlızlığın korkun kaçışın
bak yemyeşil dağlara
yemyeşil dağların doruklarında YAŞAMAK
ilkin acılı (ağı)lar içmektir
cesaret ve sabır bu acıları şerbete dönüştürür
birde
kendi nehrinde akmaktır YAŞAMAK
ışıl ışıl sonsuzluğa..............