Simli
tek şiirimin
ve ömrümün
öyküsüzlük öyküsü:
fırçayı gözlerime daldırdım
gözlerimle boyadım beyaz sayfanı
gökkuşağına bakınca beni anımsa diye
yeşile bakan mavi...
seni uykusuzluğuma çizdim
sabah heyecanıyla açılan bir kapıyı
uzaklarımı bile kovmuşsun
birşey görmüyor gözüm
sense beni ve kendini
hohlasam da acıyor ellerim
aklımdan gitmiyor kısık kısık bakışın
püsküllü acılarıma
acılarım yalancılaştırırdı
senin gözünde dünyayı herşeyi
gözlüklerinin camında
ağladığımı gördüğümden beri
daha da büyüdü yalanlarım
ama ben küçüldüm
hangi karanlığa baksam
gidişin dürtüyor uykularımı
korkuyorum
ezik bir noktayım
simsiyah bir özleme bağladım tüm umutlarımı
hala çocukluk sokağında
kurabiye düşlü peynirli poğaça kokulu
simli yıldızı olmak istiyorum
kafanı göğe kaldırışının
say hadi beni
kaçıncın olursam olayım
umurumda değil
say hadi
say da sırasını savsın ömrüm
başka bır ışığın çaresiz kederine
bak kendi gözlerimin göğünden de kayıyorum
bu sonuncu çocukluğum
gözünde büyüyüp yitip gitmek istiyorum
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
o hep bekler
yalnızca bekler
yağmuru izleyen çocuklar gibi
şiirleriyle
ve
şiirlerinde....