Sır
bir yalandı ağız tatlarımız gibi:
ilk yaz fırtınalarının sırrına bir uçurtmalar varırmış
hayatın ermişliğine en aykırı şeytan uçurtmaları
çocuktan daha çocuk
ölümden daha ölüm
beterden de beter
umutlarımıza göz açtırmayan yıldırımlar gibi
meğer mahzunluğumuzla üstünü örtmüşüz
dilbaz sevdalarımızın uçuculuğunun
en küçüğünden en büyüğüne
ölümsüz sandığımıza kadar
ya da
bazen
köprüleri atmışız bir an hayalle aramızdaki
gerçek
aşka ağır gelir
yanılsamayı kaldırmaz
hangi ıtır taşır kokusunda
dokunmak isteğinden başkasını
hangi arzu kutsallaştırır
tenden ötesini
“şeytanın bacağını kıramaz bulutların
üstümüzden geçişini paylaşmak”
insan sevdalandıkça lekelenirmiş
kopan takvim yapraklarına dost hüzünlerle
yalnızlığı korkularımıza mahkum etmişliğimiz
masumluğu yeniden yorumlamanın imkansızlığı
gökyüzü bulutsuz olmaz ömür lekesiz
yürek sevdasız
şimdi ne küçükken uğunduğumuz renkli taşlarımız
ne gözlerimizi kumrular gibi yollara çakıp bekleştiğimiz
o en tatlı umudumuzun çıkıvermesi köşeden
gözlerimizin içine gülerek
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
Sır
-
- Takımdan
- Mesajlar: 606
- Kayıt: Perşembe, Mart 6, 2008 02:17
- İsim: vErda
- Konum: İstanbul
Re: Sır
insan sevdalandıkça lekelenirmiş
kopan takvim yapraklarına dost hüzünlerle
yalnızlığı korkularımıza mahkum etmişliğimiz
masumluğu yeniden yorumlamanın imkansızlığı
gökyüzü bulutsuz olmaz ömür lekesiz
yürek sevdasız
şiirlerinizi okumaktan çok büyük keyif alıyorum, elinize, yüreğinize, vede bolca ruhunuza sağlık...