Son Kare
I
şehla bir abartı değildin kollarımın arasında
tanrılar gökten inerdi bana kızdığın an
gül kadehli bir sarılmak bu
bir okulun cıvıl cıvıl dağılışı gibi
yıllanmış bir pizin dokunması aortuma
seninle paylaşmaktı benim kentim
rüzgar saçlarını okşadığı an
kır kokusu yayılırdı teninden mahrumluğuma
güneşi unuturdum kumral aydınlığıyla yüzünün
evren...yamalayamıyor sensizliğimi
özlemekler ötesi çöl kadar kurak hüznüm benim
her şeyi anlamsızlaştıran sıkıntım
yüreğime bir akşamın son karesinden kalan
ah 'o' an...anın kendisi...sen...
II
kederime biçilmiş bir gömlekti susuşun
konuş...son karesindeyim bütün parçalanışların
dev bir fanus gibi kırılmadan yüreğim
sesinle yumuşasın göğü bütün ümitlerin...
doğanın kavuşmaya uyanışı o büyük arifesi kalbimin
sen konuşacaksın bir dağı anlatır gibi hayran hayran
gelen günün güzelliğini
son karesinden çıkacağım oyunlarımın ben kısa saçlı çocuk
ara sokak düşkünü hafif meşrep mülayim serseri
son karesinden çıkacağım zamanın
çocuk sesleri çekildiği an sokaklardan ve balkonumdan
ilk ışıkların burukluğuyla titreyeceğim
konuşmayacaksın
ama ağlayacaksın
bu son kareden gideceğim...
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.