Yaka
karanlık çöktü saçlarımıza
içimde çipil çipil bir kanama
uğultulu telaşı gölgelerin
evlerin sarışın maskeleri alır gözümü
örter yüzümü ateş gibi baskın ay ışığı
ve de
sen
karanlığın emzirdiği mum ışığı
gözyaşlarımdaki samimi tensellik
yıllarımı alan kiraz ağacı
sen
son yaz rüzgarının samimi hırçınlığı
yüreğime çöreklenen evrensel acı
kutucuklarına doluşmuş insanların çay saadeti
öfkesi kanımın hırpalayışı damarımı
ömrün sonunu düşünerek düşülen bu umutsuzluk
anı kumbaramda bir senin yokluğun
papatya boylu maceramda sayfalarım buruşuk
kalabalığım tek başıma yapraklarım apaçık
tüm olurlarımı sürdüm sensizlik yokuşuna
olmazlarımla yakandayım şimdi...
Kağan İşçen