Yalnızlık
-
- Üye
- Mesajlar: 38
- Kayıt: Pazar, Şubat 4, 2007 14:27
- Konum: Ankara
Re: Yalnızlık
adım yalnızlık...
-
- Üye
- Mesajlar: 664
- Kayıt: Perşembe, Aralık 14, 2006 17:31
- İsim: Gül
Re: Yalnızlık
küstüm ben onunla ayırdım yollarımı...
-
- Üye
- Mesajlar: 90
- Kayıt: Pazartesi, Eylül 11, 2006 03:08
- İsim: MuraT
- Konum: İzmir
Re: Yalnızlık
bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de... lekesiz bir yalnızlık... lekelenmeye müsait bir yalnızlık... tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken.... pişmansın... pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki...elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda ‘neyim ben? ! ’ diye haykıracaksın... olmuyor tabii... olmuyor... sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden, sıyrılıp kendi affına sığınıyorsun... beni anlayacağın günler gelecek... beni de göreceksin... benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü... korkma lütfen...
-
- Üye
- Mesajlar: 65
- Kayıt: Çarşamba, Mart 21, 2007 00:16
- İsim: gülden
- Konum: Balıkesir
Re: Yalnızlık
vazgeçilmezim..olmazsa olmazım..yaşama sevincim..
beni anlayan tek şey yalnızlık..
sessiz,sakin,dingin..
beni anlayan tek şey yalnızlık..
sessiz,sakin,dingin..
-
- Üye
- Mesajlar: 310
- Kayıt: Cumartesi, Mart 4, 2006 11:16
- İsim: nalan
- Konum: İstanbul
Re: Yalnızlık
yalnızlık çok başka bir şey ya herkes taşıyamaz taşınması zor bir yük aslında ama çok ta güzel
-
- Üye
- Mesajlar: 462
- Kayıt: Perşembe, Aralık 28, 2006 11:12
- İsim: MaSaL
- Konum: Gaziantep
Re: Yalnızlık
bırak peşimi artık ...
seninle olmak istemiyorum
git yanlızlık...git ve gelme geri...
seninle olmak istemiyorum
git yanlızlık...git ve gelme geri...
-
- Üye
- Mesajlar: 48
- Kayıt: Cumartesi, Mart 17, 2007 15:13
- Konum: İzmir
Re: Yalnızlık
beni hiç terketmeyen bi sen varsın...sen de olmasan ne yapardım?..
-
- Üye
- Mesajlar: 37
- Kayıt: Salı, Mart 20, 2007 21:50
- İsim: cansu
- Konum: İzmir
Re: Yalnızlık
güzeldir yalnızlık güzeldirrr. her şartta.
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 16
- Kayıt: Cumartesi, Kasım 11, 2006 04:33
- Konum: Antalya
Re: Yalnızlık
Yalnızlık Korkusu
Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.
Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...
Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..
Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?
Gene ayni korkular, ayni endişeler...
Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?
Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..
İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..
Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek... Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?
Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.
Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.
Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.
Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...
Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?
Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.
Sonuç YALNIZLIK .
Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.
O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.
Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??
Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.
Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...
Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.
Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü
AYRILANLAR HALA SEVGILI..
Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.
Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...
Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..
Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?
Gene ayni korkular, ayni endişeler...
Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?
Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..
İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..
Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek... Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?
Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.
Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.
Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.
Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...
Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?
Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.
Sonuç YALNIZLIK .
Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.
O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.
Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??
Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.
Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...
Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.
Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü
AYRILANLAR HALA SEVGILI..
-
- Takımdan
- Mesajlar: 485
- Kayıt: Pazartesi, Mart 19, 2007 01:53
- İsim: emel sevgi
- Konum: Çanakkale
Re: Yalnızlık
hep yalnızlık var sonunda..
yalnızlık ömür boyu..
yalnızlık ömür boyu..
-
- Üye
- Mesajlar: 173
- Kayıt: Pazartesi, Ekim 24, 2005 23:09
- İsim: Burcu
- Konum: Çanakkale
Re: Yalnızlık
çok erken yaşta tanıştım ben onunla.vazgeçilmezim artık benim...
-
- Görevli
- Mesajlar: 1394
- Kayıt: Pazar, Ekim 17, 2004 12:43
- İsim: Emrah
- Konum: İstanbul
Re: Yalnızlık
Allah'a mahsustur. Zordur. Allah kimseyi yalnız bırakmasın.
-
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: Cumartesi, Ocak 20, 2007 21:53
- Konum: İstanbul
Re: Yalnızlık
Zaman zaman ihtiyacım olan,bana huzur veren tek şey...
Re: Yalnızlık
bana hep sadık kaldın..tüm çirkinliklerin içinde tek gerçek senmişsin..benim için nekadar değerli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum...yolumuz uzun beraberiz artık kimse girmiycek bundan sonra aramıza..hiç kimse
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 12
- Kayıt: Pazartesi, Haziran 18, 2007 04:24
- İsim: Anıl
- Konum: Çanakkale
Re: Yalnızlık
Artık benim adım Yalnızlık.. Yalnız Bırakanlar utansın...