soğuklar yeni bastırdı
çocuk öykülere dönme zamanı mı geldi
acı gülümsemelerle ara sokaklarda
dumanlar hülyalarımın oyuncağı
taze kül kokularıyla dolu üstüm başım...
bir ses duyulacak birazdan
ürperecek evlerin rutubeti yeniden
ve yeniden sislenecek özlemlerimin ufku
tozlu bir bekleyişte bıkkın
uyanmaya başlayan bulvarlarla kavgalı
ilk dolmuşlarda uyumaya alışkın
ve bir mahalle bakışması gibi
yapayalnız ölmek istiyorum...
yaza uzak bir kapıdan çıkmalıyım
ayaklarım kuşların çığlıklarıyla
karanlık bulaşmış dalların izinde
sırf kendi köklerime yürümeliyim...
artık düzenli intiharlar kurtarmıyor hiçbir kışı
pencereler eskiyi hatırlatmıyor
unuttuğum insanları sevemiyorum
gözyaşlarımın tuzu karışmıyor bir çocuğunkiyle
hiçbir yazı hak etmiyor kalabalığım
eğilip kendi haline bırakılmış bir ağaç gibi
kapılıp adsız bir rüzgara
her sokağa sığmalıyım
bulutları saysın istiyorum kalbim
ilk günkü gibi saran toprağın tadıyla...
kağan işçen...