Yokluğunu Resimlerken
ki deniz feneri
yüzyüze
sırt sırta
omuz omuza
ortalarında beyaz yelkenli
sensiz sadece görüntü...
sesim sesin sonsuzadeğin
turuncu sarıyla sarmaş dolaş
kırmızının yatağında
göğe serpilerek martılar
siyaha ve azlığa yardımcı
sensiz sadece renk ve görev...
kalbim darmadağın
çayımın dudaklarımdaki sırıtışı
ayrılığa rağmen sevmektir
yalnız dolaşmak kitapçılarda
sokak sanatçılarını izlemek
şekersiz kahvenin acısı/zı/sı
dokunduğunu düşünmek göğsüme
ikinci el düşlerine yakalanmadan hayatın
sensiz sadece acı ve hayal...
çayımın dudaklarımdaki sırıtışı
ağzın gözün yüzün hüzünlü dudağın
eski şarkılarda anıları bulmak sanrısı
uyumak korkusu
telaşın en biçimsiz sarısı
umulmadık anda gölgeli sokağın ucunda
kendi koyuluğuna soğuk deniz parçası
yıpranık bir nefes bile görmemiş
reyhanların kıskandığı
saç tellerinin tınısı
sensiz sadece duyu
tanınmamış sır
ümitsiz arzu...
şimdi yarın ve belki birdenbire
an/sız/ın
sadecelerimi resimlerken yokluğun
gönül evrenime
kör ve nankör sonlarda çoğullaşırız
sadece ve ikimiz... yalnızız
sadece yalnızlıklarımızla birbirimize benzer
ve yakınız
bir aşk ancak böylesine yaşanmamışsa
titremelerde aynı iz
kıvılcımların muştusunda aynı köz
zaman ve azrail zevksiz düşer peşimize
yalnızlıklarımızla birbirimizde benzer iz
ve en çok birbirimizden ayrı olmakla
birbirimize yakınız...
yanlışsız
sızı...
eğlen harlan sevin
Kağan İşçen
Yokluğunu Resimlerken
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana