gittiğinin ertesi
göğün alın teriydi yağmur
ayağımın ucuna düşmüş ışığın
yekpare hüznüme sırtı dönük
radyoda hüzzam fasıl
meydanlar güvercinsiz
zaman ömür tatilindeydi
bir tek benim için...
senin sonsuz seçeneğinin ortasındaki yalnızlığın
hesapsızca harcanmasıydım
unutulmuş pazar ve park öyküleri biriktirmiş
bir zaman serserisi
caddelerden her an yaprak toplamaya hazır
öyle ki her türlü uzaklığınla avunacak...
bıraksan ilkyazdan bir ömür çıkaracak
vefasız böceğim...
çiçekleri adresin bildim
ayrılıkları adın
ve adım adım dolaştım da dağları
bir tek dalını koparmadım...
ama koptum her dalından
kendi ağacımın...
sen rüzgarın fısıldadığı
şımarık ötelerin tadı
sen kendi halinde uzayan şosenin
beklentili tevazusu
sen klasik ezgilerin
içimden geçen yollarla ayrılışı
sen herhangi bir akşam üzeri
son bulutun can yoldaşlığı
kimsesiz gölgeme...
sen ağrılı korkum
gülen pencere kirim
eskimiş yüzümde hep
en yenim
kaldırım boylu umutlar kalbimde son...
gecenin sabaha düşkün yanında gömülüyüm
kendime arada kalmış dünyalar kuruyorum
yokluğuna ihanet etmemek için
ürkek ve firari...
göğün eli maviden ayrık
tanrının adımları karanlıkta susuk
sesimi kıran zaman dalgaları savruk
ateşin hükmü sönük
suyun akışı donukken
sana ve doğaya
ben diyeceğim...
bendim ben...
yoktum...
yine yokum...
bütün ömürler kendi unutkanlıklarıyla yaralıdır
ben bütün unutkanlıklara hızır
ömür ötesi bir yokluk tamircisiyim
bütün unutmalara yetişmekle mağrur
bir ayrılık efendisi...
bilsen acımadığın unutkanlıkları biriktirdiğimi
ve tüm diğer biriktirdiklerimi
şimdi bildiğin hiçbir şeyi bilmezdin
ve bilip bilip unutmayı
yüreğinle tutunduğun yangında
üşümeyi alırdın da tüm yüklemlerine
yine de yorulmazdın
yokluğuna
yokluğuma
ve tüm yokluklara
acemi bir türkü söylemekten...
affederdin zamansız sandığın bütün ölümleri
unutmalar
unutulmalar peşinde sonsuz bir ömür sürmeye
üşenmezdin...
seni artık biriktirdiğim unutmalar
unutulmalardan öte
ince bir yokluğu anımsamak
ve anımsatmak sızısıyla isimlendiriyorum
kimselerin bilmediği
duymadığı değişken bir dille
biteviye...
yokluğun varlığınla da var
yokluğunla da...
içimde ölümden sonra da
en güzel önyargı gibisin...
hep varsın...
kağan işçen hiçbir zaman yok...
kağan işçen....
Yokluk Tamircisi
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana