Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

YÜXEXES FD RÖPORTAJI

Feridun Düzağaç Hakkında Sorulan Sorular, Bilgiler, Bildiriler, Konser Duyuruları, Biyografi, şarkı sözleri, albümler, incelemeler.. Feridun Düzağaç Biyografi! - Feridun Düzağaç Şarkı Sözleri!
bozcaadali
Üye
Üye
Mesajlar: 479
Kayıt: Pazar, Kasım 13, 2005 01:56
İsim: Özlem
Konum: Yalova

YÜXEXES FD RÖPORTAJI

Mesaj gönderen bozcaadali »

Bu ayki Yüxexes dergisinde FD ile yapılmış bir röportajda yer almakta arkadaşlar haberiniz olsun hoş bir yazı olmuş mutlaka okuyun.
nilay_14
Üye
Üye
Mesajlar: 461
Kayıt: Pazartesi, Ocak 23, 2006 14:57
İsim: Nilay
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen nilay_14 »

bu dergi her bayi de satılırmı daha önce pek gördüğümü hatırlamıyorum da
okyanus_derin
Üye
Üye
Mesajlar: 538
Kayıt: Perşembe, Nisan 6, 2006 15:02
İsim: nilgün
Konum: Ankara

Mesaj gönderen okyanus_derin »

evet ya katılıyorum nilay_14 e. bende hiç görmedim. :shock:
melis15
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 14
Kayıt: Perşembe, Mayıs 4, 2006 18:39
İsim: melis
Konum: Ankara

Mesaj gönderen melis15 »

ya he3r bayide satılıyo..gerçekten adam gbi bi dergi....fd'nin posteridinde wermişti : ))
bozcaadali
Üye
Üye
Mesajlar: 479
Kayıt: Pazar, Kasım 13, 2005 01:56
İsim: Özlem
Konum: Yalova

Mesaj gönderen bozcaadali »

Dergi daha çok yaysat bayilerinde bulunuyor arkadaşlar şahsen benim bulunduğum yerde yoktu ve bir arkadaşım bursa'dan yolladı. FD kardeşliği işte bu ya daha ne diyeyim :P
fdselinfd

Mesaj gönderen fdselinfd »

yazı çok güzel o kadar dolu dolu ki okumaya doyamadım
hüs

Mesaj gönderen hüs »

ben yeni duydum hala bulma ihtimalim warmı o dergıyı????
melissa
Üye
Üye
Mesajlar: 311
Kayıt: Pazar, Aralık 11, 2005 00:37
Konum: Ankara

Mesaj gönderen melissa »

tabiki var,mayıs ayı boyunca bayilerde :wink:
son-nefesim
Üye
Üye
Mesajlar: 205
Kayıt: Cumartesi, Aralık 10, 2005 11:05
Konum: Bir uçurumun kenarındayım...O kadar yokum ki; görmüyorlar...

Mesaj gönderen son-nefesim »

bu çok iyi...
andmaiyesi
Üye
Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: Cuma, Mart 10, 2006 14:42

Mesaj gönderen andmaiyesi »

ARKADAŞLAR İSTERSENİZ YANİ EĞER DERGİYİ BULAMAYAN VARSA BURAYA RÖPORTAJI EKLEYEBİLİRİM........
nilay_14
Üye
Üye
Mesajlar: 461
Kayıt: Pazartesi, Ocak 23, 2006 14:57
İsim: Nilay
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen nilay_14 »

been ben bulamadım burda yok :(
rapu
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: Pazartesi, Mart 13, 2006 14:35
Konum: istanbul

Mesaj gönderen rapu »

Roportaji eklerseniz sevinirim :D
bazen
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: Pazar, Şubat 12, 2006 17:51
Konum: Ä°STANBUL

Mesaj gönderen bazen »

andmaiyesi yazdı:ARKADAŞLAR Ä°STERSENÄ°Z YANÄ° EĞER DERGÄ°YÄ° BULAMAYAN VARSA BURAYA RÖPORTAJI EKLEYEBÄ°LÄ°RÄ°M........
röpoprtajı ekleyebilirseniz çok sevinirim...
andmaiyesi
Üye
Üye
Mesajlar: 76
Kayıt: Cuma, Mart 10, 2006 14:42

Mesaj gönderen andmaiyesi »

Bu albümde kendiniz de dahil olmak üzere dört prodüktörle çalıştınız.Bunun ne gibi artıları oldu?

Prodüktörlük dediğimiz şeyin Türkiye'de çok anlaşıldığını düşünmüyorum.Dışarıya baktığımızda,albümün genel hatlarına ömür biçen adamın prodüktör olduğunu görüyoruz.Daha çok pop ve pop rock oldukça geçerli olan bir şey.Nasıl şarkı söyleyeceğimizden tutunda nelerin derdine düşüp nelerin şarkısını yazacağımıza kaar sözü geçen,daha fazla analitik ve daha fazla stratejik bir konumu var prodüktörün.Türkiye'de prodüktörlük;albüm kapağında yazılması gereken şeyler var ya,onlardan biri gibi görülüyor.Biz de bu boşluğu,kendi gördüğümüz doğtultuda,bu şekilde doldurmayı doğru bulduk.Bu albümün bir prodüktörü yok aslında.Bu albüm için kafa patlatan,emek veren ve daha çok stüdyo aşamalarında,yani enstrümanların konfigürasyonunda şarkıları domine eden insanlar var burada.Ben hep tek aranjörle tek bir müzisyenle ortaklaşa bir şeyler yapmaktan yana oldum.Ama bu çok mümkün olmuyor.Çoğu zaman kişilerin zamanlarıylave prodüksiyonla ilgili problem oluyor.Cengiz Köroğlu zaten üçüncü albümden beri var.Onun bana öğrettiği çok şey var.Bundan sonrası için bir vazgeçilmez olarak durmakta.Daha rafine tınlayan bir albüm için tek bir prodüktör daha iyi sonuç veriyor bence.Çünkü çok kişisel amaçların olduğu bir müziği üretmek ya a canlandırmak olunca iş,insiyatifin bölünmesi soundun homojenliğini de zedeleyebiliyor.

Üç farklı stüdyoda kayıtlar gerçekleştirilmiş.Sound çok sade ve temiz.Uyum sorunu yaşadınız mı?

İlk albümlerim döneminde analog-dijital kayıt diye çok keskin iki kutup vardı.Fakat şimdi teknoloji bu entegrasyonu kolaylaştırıyor.Kaydı yaptığımız yerin fiziki şartları çok önemli değil artık.Her türlü kayıt,başka bir platforma taşınabiliyor.Stüdyo dediğimiz gençken beni heyecanlandıran şey artık kalmdı.Sen de evinin odasını stüdyo yapabilirsin.Eskiden analog kayıtlarda cihazlar ve ekipman daha büyük boyutlarda olduğundan daha büyük yerlere ihtiyaç duyulurdu ve oraya girince farklı bir hava olurdu,bir şeyler hissedilirdi.

Kayıtlar iki ay gibi kısa bir zamanda tamamlanmış.Dışarıdan basit görünüyor,sence de öyle mi?

Öncesine biraz ev çalışmaları oluyor.Özellikle pilot kısımlar için Cengiz'le çalışıyoruz ve bunu onunla iyi yapabiliyoruz.Aramızda geçmişe dayanan bir anlayış var.Yani stüdyoya ne yapacağını bilerek gittiğinde o sürecin kısa olmasında bir sakınca yok.Ama iş bütün şarkılar bitip de keyfi değişikliklere gelince,onun sonu yok.Bir yıl da uğraşsan bitmez.Ben özellikle "Yürüdüm"
ün miksajında daraldım.Sunay'ın hakikaten çok takdir edilesi bir enerjisi var ama artık insan kulağının duyamayacağı tartışılan yerlerde Ender'le beraber tercih kısımlarına girdiler.Yani çok keyifli,kılı kırk yararak gittiğinizde,yapılan değişiklikler sonsuz olabilir.Ama yapmak istediğinizle alakalı olarak o süreci kontrol edebiliyorsunuz.

Albüme gelen ilk tepkiler,bir eskiye dönüşün olduğu yolunda.Böyle bir şey var mı?

"Yaşasın,o bize aitmiş ve biz geri döndü"çığlıklarının arasında,onları bir önceki albümde içerikleriyle değil ama fiziki varlıkları çok rahatsız eden,"Boş Ders","F.D.","Alev Alev" gibi algı düzeyi ortalarda olan hit şarkıların olmadığını görmek bu yorumları doğurdu.Ben hiç kimseden uzaklaşmadım.Müzik şarkı yazan ve söyleyen bir adamın sosyalliğidir.Öyle bir albüm yapayım ki,beni çok az insan dinlesin ve prestijli olsun gibi saçma sapan ve saplıksız bir düşüncem hiç olmadı.Şartlar gereği her albümü farklı yoğunlukta insanlarla yaşadım.İkinci albümde çok biz bize idik,üçüncü albümden sonra kalabalıklaştık,dördüncüde çok fazla kalabalık oldu.Şimdi onu kontrol edebilecek bir kriterimiz kalmadı çünkü basılmış bandrollü albüm satışlarını artık bir veri olarak kabul etmiyoruz.Yani seyirci tepkisinin satışa göre olduğunu söylemek sağlıksız olur.

"Emekli Kerem"in hikayesi nedir?

Konuştuğumuz stüdyo sürecinden şanssız bir şekilde payını almış bir şarkıdır.Deli bu anlamda çok şımarık bir şarkıdır ve en çok ona özenildi.Çünkü ilk halleri,benim hiçbir zaman olmasını istediğim yerde değildi.Emekli Kerem son dakika golü oldu ve sözleri de mümkün olduğu kadar basit yazmaya çalıştığım bir şarkıdır.Düzenleme biraz şarknın akılda kalıcılığını engelliyor.Yani "beni anlama"diyor düzenlemesi...oysa şarkının sözleri "lütfen beni anlayın"diyor.Çok çabukl yazdım sözlerini zaten.Bu albümün tek şanssızlığı,zamansal sorunlar yüzünden bir şekilde "Emekli Kerem"olmuştur.

Bu sinemasal sununun özel bir sebebi var mı?

"Bir Devam Filmi!"benim"Orjinal Altyazılı"dan sınra girdiğim bir değişim arayışı.Ben artık "başka türlü şeyler yapmak istiyorum"söyleminde ve inancındayım halen.Ama "hadi artık bize albümyap"dediklerinde,baktım ki ben yine aynı şeyleri anlatmışım."Nasıl bir albüm"diye soranlara"bildiğimiz şeyler,aynı dertler,aynı yaralar,aynı şeyler"diyorum."Bir Devam Filmi".Bu çok satmış bir albümden sonra stratejik bir şeymiş gibi algılanı ve ben ona çok üzüldüm.Bu "Beni Rahatta Dinleyin"den başlayan sürece bir göndermedir.Feridun denildiğnde akla ne geliyorsa onları çok sendeletmeyecek şeyler var bu albümde."Siyah Beyaz Türkçe Dublaj",biraz daha anlaşılır ve Türkçe yazdığım şarkılarla dolu."Orjinal Altyazılı"ne kadar anlaşılamamakla ilgili bir sistemse,bu da "anlaşıldım artık"dememle ilgili.Albüm isimleri benim özeleştirilerimdir.Çok spontan çokmıştır hepsi.İlginç olsun diye bir çabam olmadı.

Ender Akay'ın rolünü biraz aha açıklayabilir misiniz?

Benim şöyle bir tembelliğim oluyor,ben sadece sahnede heyecanlanan bir adamım,yaptığım işin ne kadar anlamlı ne kadar hoş olduğunu sahnede hissdebiliyorum.En az da promosyon kısmını seviyorum.Klip sürecinden nefret ediyorum.Sahnede yaşadığım heyecana benzer şeyleri bazen stüdyoda yaşayabiliyorum.Fakat orda da bir takım tembelliklerim ve şımarıklıklarım var.Bu güne kadar,"bunlar benim şarkılarım değil mi,istediğim gibi söylerim"düşüncesindeydim.Ender Akay'ın da ben şarkılar söylerken beni sürekli gözlüyor olması ve kendi doğrularını paylaşıyor olmasının,bu albümde dinleyici bazında fark edilebildiğini gördük.

Peki Erkan Oğur?

Erkan Oğur kısmı çok başka bir şey.O stüdyodayken,telefonumun kamerasıyla,bana yapılmasından nefret ettğim şeyi ona uzaktan yaptım ve sürekli kaydettim.Çünkü Oğur bambaşka bir şey."Aşk Çok Uzak"adlı şarkıda olmasını ben çok istedim.Aslında benim konumumda benden yaşlı benden genç,bir sürü şarkıcının albümünde olmasını istediği bir adam.Kendi yolculuğu ve kendi zamanlamasına inat,bu anlamda bu tip davetleri çok anlaşılır bir şekilde kibarca reddetmek gibi bir sözvrmiş.Benim ısrarım ve biraz diyalogumuzun hatırına şarkıyı sevdi ve çaldı.Benim için apayrı yeri vardır.Anlatılmaz bir şey,nasıl teşekkür edeceğimizi de bilemedik zaten.

Albüm çok kaliteli,korsan ve internetin engel olacağını düşünüyor musun?

Sesinizi duymasını istediğiniz insanların sayısını etkilemiyor.Tam tersi arttırıyor.Ama bir zaman sonra insanlar,gruplar,şarkıcılar kendi imkanlarıyla kaydedecekler,belki kendi istekleriyle internette dağıtmak isteyecekler ve çok geç olacak.Bu bir sektör ve bu sektör bitti.Burada bizlerin tepkileri çok politik olmamalı.Ben ilk üç albüm boyunca,müzik yapıyor olmaktan tırnak içinde para kazanamayan bir adam olarak ve bunu dert etmeyerek,ailemi,
hayatımı maceraya atarak,şimdi biraz parasal anlamda tuzu kuru bir adam olarak aynı şeyleri söyleyebiliyorum.Bu yeni gruplar ve şarkıcılar için böyle değil.İnsanların bir albüme ulaşmak için yapımcıya ihtiyacı olmayabilir ama o albümlerin insanlara duyurulması ihtiyacı var.
İnsanlar internetten indirecekleri albümlerin klibini izleyerek seçiyorlar.
Burada bir adaletsizlik var.Benim söyleyeceğim şey,on iki lira ile satılıyor albümüm ama bir önceki albüm beş liraya satılıyordu.Aradan geçen zamanda Türk Lirası değer kazandı.Şuna inanıyorum ki Türk Sineması on yıl önce nasıl küllerinden doğmayı başardıysa müzikte de öyle oacak.Ya da gazeteler dağıtacak.Mesela gazete alana Tarkan cdsi bedava ya da bilmeme ne gazetesi alana Feridun cd si bedava.(Gülüşmeler)

Kapak tasarımı ve fotoğraflar çok güzel.Daha iyi bir sunum var.

Kapak tasarımı,albümü beğense de beğenmese de,mutlaka herkesin bir şeyler söylemek istediği bir konu.Benim aklımdan geçen bu değildi ama çok güzel oldu ve çok mutluyum.Burada Murat Ekmekçi'nin çok büyük katkıları vardır.Ama asıl olan fotoğraf sanatçımız Aykan Özener'in başarısıdır.Benim istediğim"bir şarkının fotoromanı"olmasıydı albümün içinde.Yani fotoğrafçıyı etkileyecek,onun bir şeyler ekleyebileceği herhangi bir şarkının fotoromanı olmasıydı.Ama böyle bir görsel zenginlikte çok güzel oldu.Yani ne rsmederseniz edin o şarkılarla uyumlu olur.Sanıyorum bu zamansız mekansız ve çıplak şarkılar yazmamla alakalı.O şarkılarınbir imajı yok,onlar apaçık ortada ve çırılçıplak.

Kayıtlar tamamlandığında neler hissettin.Sonuçta beşinci albümün?

Bittikten hemen sonra bir şey hissedemiyorsun çünkü bir aptallık durumu oluyor.Stüdyodan yeni çıkmış oluyorsun ve hala "keşke"lerin oluyor.Ben bir süre unuttuktan sonra dinliyorum.Bitince de hep bir arayış içinde oluyorum ve bu artı bir şey.Ama ben "Deli" ve "Emekli Kerem" tadında şarkılar yazmak istiyorum.Daha tüketilir ama hayatın bizi düşürdüğü hallerle eğlenebilir şarkılar.Bir şarkı yazıyorsunuz,o resmen sizin imajınız oluyor.Feridun deyince işte devamlı acı çeken,hiç gülmeyen bir adam geliyor ve böyle bir adam değilim ben.Daha gerçekçi ve kontrollerinden arınmış hallerimi paylaşmak istiyorum.Bu kadar naif biri olmanın pek bir şey ifade etmediğini denemiş,görmüş,kendi fütursuzluğunun peşinde koşan bir adam.Bu bir iç rahatsızlığın sonucu.Beklenti değil.Sadece bu.Kırk yaşında aşkı çözememiş bir adan olmak istemiyorm.İnsanlar,"çözdüysen anlat"der.
Ben de bir dinleyici olarak ozanımdan bunu beklerim.

Futbol ve spor yazarlığı nasıl gidiyor?

İyi.(Gülüşmeler)Yani ben dört yaşımdan beri taraftarım.Tarafım daha doğrusu ve 37 yaşındayım.En azından çok bilinçli 20 yıllık bir geçmişim var.Müzisyenliğimden daha eski neredeyse.İnsanalr,"ünlü bir şarkıcı ya,futbol yazıyor"paranoyaklığından vazgeçerlerse aslında hepimizin doğrularını anlatıyorum.O gözlüğü kırmak gerekiyor.Bazen tatsızlıklar yaşasam da söz verdiğim için sezon sonuna kadar yazıyorum.Mesela şu aralar son haftalar,top dolaştırıyoruö.Şike yapmıyorum ama top dolaştırıyorum.

VEYSEL ÇOLAK
nilay_14
Üye
Üye
Mesajlar: 461
Kayıt: Pazartesi, Ocak 23, 2006 14:57
İsim: Nilay
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen nilay_14 »

ellerine sağlık paylaşmasaydın bunu okuma şansım olmayacaktı... :)
Cevapla