yakağanlar uyutmazdı her yanımız yara bere içinde
canımızın yanışını tanrıdan bile gizlerdik bahçemiz küçük
herşeyi unuttuyduk ölmek zaten kendi haline bırakılmış bir aklı selim
hayalimizde ah şöyle penceremize serinliğini yatıran dut ağacı
yokluk yoksulluk su serperdi gerçi yüreğimize red edilmiştik bu güzeldi işte
satırlarımız cayır cayır yanardı yazamazdım yeteneğimiz yoktu
kimse bizi anlamazdı şiirimiz olmazdı olamazdı yoktu dizelerimiz olurdu
şiir bile az gelirdi o yüzden dizelenirdik
şarapnel parçası yemiş güvercinler gibi
elbette bir sonumuz olmayacak
öyküsüzlüğümüze öykünenler de olmayacak
farklılığımız rezilleşmemizde ah öyle bulvar oruspusu olmuşuz ki
oruspulaşmışız sokaklarımız bize sansürlü siktiriboktan senaryo
sonumuz yok
ölürsek yüzyıllık demagoji
ayrılıkla sıfırlamışız herşeyi yerleşikliği
geleneksel olan tek yanımız şu uyumak düşkünlüğü
zor günlere nazaran perşembeleşmek bu
sonumuz yok
varsın zaman geçsin gitsin ötemizden zaman
biz kaşarlanmışız zahmetli bir sonsuzluğa
emeğimiz buydu ya da bunaydı dolaylı yollardan
doğal akışın yarattığı bir sonsuzluk
acılaşarak sevgimizi dağlayan
yalan yanlış bir çaresizlik resmi
ve zaman ölümün kayganlaşan zeminidir
en nihayetinde sana rağmen sürecek
şafaklı bir alacanın trajedisi süklüm püklüm
sabahla vedalaştım balkonumda rüzgarlaşma
şekilsizleşmemi ünlemlere boğdu sıkıldım
şimdi ölmek nedir bilmiyorum
ve yarışmıyorum zamanla
ah galip miyim ki bu kavgada
kağan işçen
Zahmetli Bir Sonsuzluğa
-
- Takımdan
- Mesajlar: 988
- Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
- İsim: kağan
- Konum: Adana